Mark Hyman: İnek sütü mükemmel bir gıda ama sadece buzağılar için
Dr. Mark Hyman: Merhaba. Bu hafta süt ve süt ürünleri hakkında konuşacağız. Konu hakkında yanlış bilinenleri, bilimsel gerçekleri, diyetimizde bulunması gereken süt ve süt ürünü türlerini ve miktarını ele alacağız.
Bir içecek düşünün: Kilo almanıza yol açıyor, şişkinlik yapıyor, sivilce, gaz, alerji ve egzemaya sebep oluyor. Üstelik kemiklerinizi kırılgan hale getiriyor ve kansere neden olma ihtimali bile var. Böyle bir içecekten günde üç bardak içer miydiniz? Çocuğunuza da iki bardak verir miydiniz? Herhalde yapmazdınız. Ama birçok sağlık otoritesi ve yetkilisi, örneğin ABD hükümeti bize sütün mükemmel bir gıda olduğunu ve her gün içilmesi gerektiğini söylüyor. Halbuki sütün bizim için aslında o kadar yararlı olmadığını ve son derece ciddi yan etkileri bulunduğunu gösteren araştırmalar giderek artıyor.
İnek sütünün mükemmel bir gıda olduğuna katılıyorum. Ama sadece buzağılar için mükemmel.
Bugünkü inek sütleri ise bir sürü üreme hormonu, allojenik protein, antibiyotik, büyüme faktörü, yine kansere yol açtığını bildiğimiz birtakım büyüme hormonları içermesine rağmen süt endüstrisi bizi ineklerin mutlu mesut şekilde süt ürettiğine ve yeşil çayırlarda otladığına inandırmak istiyor. Gerçekte ise bunların hiçbiri söz konusu değil.
Sütün bizim için faydalı olduğunu söyleyen manşetlerin arkasında büyük süt ve süt ürünü şirketleri var. ABD’de büyük lobi gücüne sahip 47 milyar dolarlık bir sektörden bahsediyoruz. Siyasetteki para hareketlerini izleyen ABD Duyarlı Politika Merkezi’ne göre Amerikan süt endüstrisi lobi faaliyetleri için 1990-2016 döneminde ABD siyasetine yaklaşık 46 milyon dolar verdi. Üstelik aynı sektör milyonlarca dolar harcayıp yaptırdığı bilimsel çalışmalara sütün kilo verdirdiğini, sağlığımıza ve kemiklerimize faydalı olduğunu söyletiyor.
İnek sütünün bizim için aslında o kadar yararlı olmadığını, buna karşılık son derece ciddi yan etkileri bulunduğunu gösteren araştırmalar giderek artıyor.
Nasıl ki bir gazlı içecek firması kendi ürünü üzerinde araştırma yaptırdığında obeziteye yol açmadığı tespit ediliyorsa, süt şirketleri de kendi alanında bir çalışma yaptırdığında sütün bizim için çok faydalı olduğunu buluyor. Bu yüzden ilk başta şunu bilmemiz gerek; büyük ölçüde yanlış bilgilendiriliyoruz.
Bugün ise ünlülerin, sporcuların yer aldığı süt reklamları giderek azalıyor çünkü bu iddiaların bilimsel dayanağı olmadığı artık apaçık ortada.
Halbuki daha net rakamlar var. Mesela süt tüketiminin en düşük olduğu ülkeler aynı zamanda kemik erimesi ve kırık oranlarının en düşük olduğu yerler. Bunu nasıl açıklayacağız?
Yine inek sütünün çocuklar için çok faydalı olduğu konusunda da benzer bir yanılgı hakim. Örneğin çocuklara süt, özellikle de şekerli süt verilmesi öneriliyor. Bazı durumlarda ise yarım yağlı süt veriliyor. Bu daha da tehlikeli çünkü yarım yağlı sütler doygunluk hissi vermediği için çocukların daha fazla kilo almasına yol açıyor.
D vitamini sütün içine sonradan ekleniyor
Sütün kalsiyum kaynağı olduğu iddiası da son derece tartışmalı. Bu konuda net çalışmalar var ve süt ürünleri ile kemik sağlığı arasında özel bir ilişki olmadığı görülüyor. Dahası, sütten aldığımız D vitamini aslında sütün içinde doğal olarak bulunmuyor ve sonradan ekleniyor. Raşitizmi önlemek için ilave edilen bu katkıların faydalı olduğundan eminim ama sütün gerçek bir D vitamini kaynağı olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.
Öte yandan kişinin ihtiyaç duyduğu kalsiyum miktarı bahsedilen ve önerilen seviyelerden çok daha düşük. Önemli olan ne kadar kalsiyum aldığınız değil bunun ne kadarını vücutta tutup koruduğunuz. Örneğin Afrika’da ortalama bir beslenme düzeninde 300 miligram kalsiyum alınıyor ama Afrikalıların kemikleri çok sağlam ve çok sağlıklı çünkü kalsiyumun sadece 200 miligramını kaybediyorlar. Yani günde net 100 miligram kalsiyum kazançları var. Amerika’da ise bin 500 miligram alsak bile kötü alışkanlıklarımız yüzünden bin 600-bin 700 miligram kaybediyoruz. Sigara içerseniz, çok fazla şeker yerseniz, fosforik asit içeren gazlı içecekler içiyorsanız kemikleriniz mahvoluyor. Oksijen