Sorting by

×
ÇevreGüncelKırsalTarım

Kuraklık yakarak ve hızla geliyor

Güney Öztürk

Hafta sonu İngiltere’de hortumla çim sulamak, araba yıkamak, cam temizlemek yasaklandı, 30 milyon İngiliz etkilendi bu yasaktan. Gelecek yaz, İngiltere’de hanelere su kesintisi başlayacağına kesin gözüyle bakılıyor. İklim değişikliği ve kuraklık ‘Ortalığı sel götürüyor, barajlar doldu’ diyerek ti’ye alınacak noktayı çoktan geçti.

Ama ben hâlâ Türkiye’de, özellikle gençlerde, yeterli çevre bilinci görmüyorum. Sıkılmazsanız sadece tek bir ülkenin dünyayı nasıl etkileyeceğini anlatayım. Çin, felaketin eşiğinde. Ülkenin su krizi yıllarca sürecek gibi. Bunun sadece Çin’in tahıl ve elektrik üretiminde değil, Ukrayna’daki savaştan ya da Covid salgınından çok daha büyük global etkileri olacak. Çünkü diğer emtialardan farklı olarak suyun yerine geçebilen başka bir ürün yok.

ÇİNLİLER ŞU AN SUSUZ

Çin günde 10 milyar varil su tüketiyor. Bu, günlük petrol tüketiminin 700 katı. Şu an Pekin, Şanghay, Tianjin gibi tüm büyük kentler can çekişiyor. Hong Kong’da tuvaletler deniz suyu ile temizleniyor. Bu kentlerde kişi başına düşen su miktarı yılda 253 metreküp. Yani BM’nin belirlediği akut su kıtlığı tanımının yüzde 50 altında suyla idare ediyorlar.

Mısır bile 2019’da ciddi su krizi yaşarken kişi başına 570 metreküp tatlı su kaynağına sahipti. Çinli çiftçiler bu yüzden, ürün alabilmek için, normalin 2.5 katı gübre ve 4 katı böcek ilacı kullanıyor. Bu da yeraltı suyunu çok daha hızla kirletiyor. Uydu verileri, 2003-2010 yılları arasında her yıl, Kuzey Çin’in, Pekin’in yıllık tüketiminin iki katından fazla yeraltı suyu kaybettiğini söylüyor. Kuzey Çin Ovası ülkenin ekmek sepeti. Bu ova Çin’in buğdayının yüzde 60’ını, mısırının yüzde 45’ini, pamuğunun yüzde 35’ini ve fıstığının yüzde 64’ünü üretiyor.

Bölgenin 80 milyon tondan fazla buğday üretimi, Rusya’nın yıllık üretimine eşit ve 125 milyon ton mısır, Ukrayna’nın savaş öncesi üretiminin üç katı. Türkiye’nin, Ukraynalı tahıl gemilerinin geçmesini sağlamak için Rusya nezdinde yaptığı diplomasiyi, çabayı bir düşünün. Ülkeler Ukrayna’nın 5-10 gemisinin yolunu dahi gözler durumda.

Verimli Kuzey Çin toprakları yüzde 33 bile mahsul kaybına uğrasa, Çin’in bunu, uluslararası piyasalardan yüzde 20 mısır ve yüzde 13 buğday ithal ederek telafi etmesi gerekecek. Latin Amerika’da ana gıda olan mısır, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da buğday ve Asya’da hayati önem taşıyan pirinç ile üç temel tahılın tümü, dünya çapında yüz milyonlarca dar gelirli için kritik öneme sahip.
YA ELEKTRİK KESİLİRSE?

Sadece bu mu? Çin’in su sorunu tarımın ötesine de geçiyor. Çin’in elektrik üretiminin yüzde 90’ı hâlâ suya dayalı. Hidro, kömür ve hatta nükleer santraller suyla işliyor. Eğer Çin barajlardaki susuzluk nedeniyle, ki şu an ülkenin en büyük tatlı su gölündeki su seviyesi yüzde 25’te, hidroelektrik üretimini yılda yüzde 15 azaltırsa, Mısır’ın yıllık tüketimi kadar bir elektriğe ihtiyaç duyacak ve bunu karşılamak için termik santrallere yüklenecek.

Ancak kömür çıkarmak da suya ve yeraltı su kaynaklarına dayanıyor ve onları kirleten bir etkiye sahip. Çin’de fabrikaların yüzde 65’i elektriğe bağlı olduğundan, kesintiler global tedarik zincirini doğrudan etkileyecek. Çin, açık ara dünyanın en büyük alüminyum, ferro-silikon, kurşun, manganez, magnezyum, çinko, nadir toprak metalleri üreticisi. ‘Amma da abarttın’ demeyin.

Geçen kasımda elektrik kesintileri nedeniyle küresel magnezyumun yüzde 87’sinden sorumlu Çin’de, Shaanxi eyaletindeki 50 fabrika magnezyum üretimini aksatmış ve bu tek bir bölgedeki kesinti bile Avrupa otomobil üreticilerini vurmuştu. Magnezyum, çelikten yüzde 75, alüminyumdan yüzde 33 hafif olduğundan, otomotiv sektörü için mükemmel bir metal. Magnezyum stokları düşerken, fiyatlar 7 katına çıktı. Çin’de devam eden su ve elektrik sorunu küresel temiz enerjiye geçişi de engelleyecek.
Zira Çin, dünya çapında güneş pilleri için kullanılan polisilikon ve rüzgâr türbinlerinde kullanılan nadir toprak metallerinin ezici bir kısmını üretiyor. Ülke ayrıca, dünya üzerinde elektrikli araç pilleri için ham madde arıtımı ve hücre üretimine de hâkim konumda. Gördünüz mü? Kuraklığın tek bir ülkeden dünyaya etkisi böyle olacak.

Ortadoğu, Kuzey Afrika, Güney Asya’dan, kuzey yarımküreye kuraklık nedeniyle 1,2 milyar kişinin göç etmesi bekleniyor. O göç başladı, siz farkında değilsiniz. Fiyatlar roket gibi artarken, kıtlık başlamışken bu insanları kim doyuracak, nasıl birlikte huzurla yaşanacak, bir hayal edin…