İklim Şurası’ndan nükleer ve gaz çıktı
Beş gün süren İklim Şurası’ndan iklim krizini durdurma değil nükleer ve doğalgaza destek kararı çıktı. Seragazı emisyonlarının bir numaralı sorumlusu kömür santrallarına ise dokunulmadı.
21 Şubat’ta Konya’da başlayan İklim Şurası tamamlandı. Yedi farklı komisyon başlığı altında dört gün süren toplantılar dün sonlandı. Türkiye’nin yılda 506 milyon tonu bulan seragazı emisyonlarını düşürmeyi ve 2053 yılında “net sıfır” emisyona ulaşmayı hedefleyen Şura’dan, kömür, doğalgaz ve nükleere devam kararı çıktı.
Meteoroloji Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası ve birçok sivil toplum örgütünün davet edilmediği ve bu yüzden de “asıl aktörlerin toplantıya çağrılmadığı” eleştirileriyle başlayan İklim Şurası’nın kararları ortaya çıkmaya başladı. Net sıfır hedefine ulaşmak için kritik öneme sahip Seragazı Azaltım Komisyonu’nun sosyal medyada paylaşılan sonuçları ise büyük hayal kırıklığı yarattı. Türkiye’nin, 2053 net sıfır hedefine ulaşmak için mevcut emisyonlarını en az 400 milyon ton civarında azaltması gerekirken, Şura’dan kömür santrallarına devam kararı çıktı. Kömürlü termik santrallarla ilgili öneri, teknik ve mali yeterliliği tartışmalı karbon yakalama yöntemi oldu. Şura’dan kömürlü termik santralları azaltma kararı bile çıkmazken, termik santral kaynaklı ısının kullanılması için teşvik verilmesi istendi.
DOĞALGAZ ÖNERİLDİ
Aynı komisyondan çıkan bir başka şaşırtıcı karar ise doğalgaz ve nükleer enerjiye yatırım çağrısıydı. Komisyon kararları arasında, “2053 net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda kaynak çeşitliliği ve enerji arz güvenliği perspektifinden emisyon azaltıcı alternatif yakıtlardan (doğalgaz, nükleer vb.) elektrik üretiminin artırılması değerlendirilmelidir” maddesi de yer aldı. Elektrik üretiminde kömürden sonra en çok seragazı emisyonuna neden olan doğalgazın arama ve üretim faaliyetlerinin artırılması da Şura’nın “iklimi korumak için” aldığı kararlardan biri oldu.
Yenilenebilir enerji kaynaklarının en üst düzeyde kullanılmasını öneren belgede, yeşil hidrojenin önceliklendirilmesi de istendi, böylece doğalgaz, kömür ve nükleer enerji gibi çevreci olmayan yöntemlerle hidrojen eldesine de açık kapı bırakılmış oldu. Ulaşım konusunda ise önerilen çözümlerin birçoğu kentlerde elektrikli ulaşımın yaygınlaştırılmasına aitti. Artan havayolu ulaşımı, alım garantili otoyol projeleri ve Kanal İstanbul gibi konularla ilgili bir öneri Şura kararları arasında yer almadı.