Sorting by

×
ÇevreGüncelKırsalTarım

Tarım arazisine OSB ısrarı: Muhtar köyü korumak isteyince yerine kayyım atandı

Ayşegül Kasap
Amasya’nın Taşova ilçesi Çambükü köyüne organize sanayi bölgesi (OSB) yapılmasına karar verildi. Ama halk bunu istemiyor, çünkü köylünün temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılığı bitirecek. Bu, bilirkişi raporuyla da tescillendi.

Köyün mezarlığının da OSB için tahsis edilmesi yöre halkının sabrını taşırdı, halk muhtarın gerekli evrakları imzalamamasını istedi. Halkın yanında yer alan muhtar İlyas Celep “O mezarlıkta iki şehit var” diyerek tahsis işlemi için gerekli evrakları imzalamadı.

Valiliğin “Biz devletiz istediğimizi alırız” sözlerine ve kaymakamlığın baskılarına direnen muhtar görevden alındı yerine ‘kayyım’ atandı.

‘Biz devletiz istediğimiz şekilde alırız’

Geçen yıl yapılaması kararlaştırılan OSB için muhtar Celep şöyle dedi: “Biz OSB’ye karşı değiliz hiçbir zaman. Ama uygun yere bakılması lazım. Benim köyümün bir tarafında şantiye var, bir tarafında Yeşilırmak havzası var, bir tarafında elektrik tesisi var. Burası da alındığı zaman köyün sadece alanı, yani evin olduğu yerler kalıyor. Bir dönüm yer kalıyor evle birlikte.

Evden kapıya çıkma şansımız yok yapıldığında. Ben bunu başından beri vali beyle de kaymakam beyle de konuştum. Gereken bilgileri verdik. Ama heyetle beraber randevu alıp vali beyin yanına gittiğimde heyeti içeri almadı ve bana şunu dedi: ‘Biz devletiz istediğimiz şekilde alırız.’ “

Soldaki fotoğraf, HES. Daha önce burası da mera alanıydı. Sağdaki fotoğrafsa şantiye alanı
Hayvancılıkta en öndeki köy

Köy halkının ortak kullandığı bir mera var. 550 dönümlük bir alan. Burada hem tarım hem hayvancılık yapıyorlar. Hatta bu köy ilçedeki en küçük köy olmasına rağmen hayvancılıkta ilçenin en önde gelen köyü. Bu nedenle arazi çok önemli. Ama kaymakamlık, buraya OSB’nin kurulmasına karar verdikten sonra arazinin vasfı değiştirildi ve meradan ham toprak haline çevrildi.

Arazinin vasfının düşürülmesinden sonra köylü dava açtı. Yargı süreci devam ederken OSB’nin kurulması Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından da onaylandı. Bakanlığa da dava açtılar. Yani ortada devam eden bir yargı süreci var.
Mezarlık sabrı taşırdı
Köylünün asıl sabrını taşıran noktaysa mezarlığın da alınmak istemesi oldu.

Muhtar şöyle dedi: “Benim köyümün kenarında köy mezarlığım var. Köy mezarlığında iki şehidim var. Köyün mezarlığına ait olan 18 dönüm yer var. Köy tüzel kişiliğine ait. Bunu benden istediler. “

Mezarlık imarda OSB alanının içinde kalıyor. Kaymakamlık bu arazinin bedelsiz olarak kendilerine devredilmesini istedi ve daha sonra bunu 13 bin 500 liraya köylüye satacağını söyledi.

Köylünün avukatı Mehmet Celep işin hukuki boyutunu şöyle anlattı: “Yani köyün tüzelinde olan tarlayı bedelsiz olarak istiyor OSB, aldıktan sonra da mezarlık alanı köylüye 13 bin 500 liraya geri satacak. Burası mezarlık alan. Kanun da var mezarlık alan hiçbir şekilde devredilemez başka amaçla diye. “

Muhtar kaymakamlığa bu işlemi yapmayacağını söyledi: “Ben köyümün karşısına çıkmam dedim. Ben halkı topladım ilan ettirdim. ‘Mezarlığı bizden almaya çalışıyorlar. Ben vermiyorum’ dedim. Köy halkı dedi ki ‘Siz bir muhtar ve dört heyet imza atarsanız sizi burayı sattınız diye suçlarız.’ Tekrar kaymakamdan randevu alıp yanına gittik. ‘Bize dokunmayın OSB’ye biz karşı değiliz ama uygun yerden bakın’ dedim. Kaymakam (Ahmet Gökçecik) ‘Sizi görevden alırım’ dedi. İmzalamadım. Beni vergi dairesine ifade vermeye gönderdi. Heyetimle birlikte iki sefer ifade verdik. Ondan sonra bana soruşturma açtı, soruşturmadan geçtim. Bayram tatili bittiğinde pazartesi mesaide beni aradılar. ‘Muhtarım buraya gel bir evrak var’ dediler. Salı heyetle birlikte gittim. Kaymakamlık yazı işleri ‘Burayı vermediğin için seni kaymamak görevden aldı’ dedi.”

Köyde OSB’yi yapacak başka bir alan varken kaymakamlığın bu ısrarını bölge halkı anlamıyor. Üzerine muhtarın da görevden alınmasından sonra köy halkı ayaklandı. Kaymakam köye geleceğini ve halkla konuşacağını söyledi. Muhtar bunu halka duyurduktan 15 dakika sonraysa kaymakam gelmekten vazgeçti ve “Beş kişiyle buraya gelin” dedi. Bunun üzerine meydanda toplanan köy halkının hepsi hükümet konağının önüne gitti. Kaymakam sadece beş kişiyi içeri aldı.

Kaymakamlık önünde toplanan yöre halkı
Kaymakam ‘yukarılarla’ görüşecekmiş
İçeri girenler kaymakama şunu söylemiş: “Sayın kaymakamım bizim muhtarımızın suçu neydi? Yüz kızartıcı suçu mu varsa tamam biz de sizinle beraber olalım. Ama köyün hakkını savunuyor köyünü satmaya gelmemiş.”

Kaymakam köylünün taleplerine karşıysa “Ben yukarılarla görüşeceğim” yanıtını vermiş.

Avukat: Oldu bittiye getirme derdinde
Avukat Celep yargı sürecinin hala devam ettiğini söyledi: “İdare mahkemesi yürütme durdurma kararı vermedi. Buraya bilirkişi gelip buraya OSB yapılırsa köyün tarımı ve hayvancılığı sekte vurur, köye zararı olur diye bir rapor vermesine rağmen idare mahkemesi yürütmeyi durdurmadı.

Bizim öğrendiğimiz kadarıyla OSB yönetimi idare mahkemesinin kararı kesinleşmeden yani yargı denetiminden geçmeden burayı yapma derdinde. Çünkü Danıştay’a gidip bozulma ihtimali var. Yaparsak bozmazlar düşüncesiyle burayı hızlıca yapma derdindeler.

Ama şu anda burada kamu yararı var mı yok mu, OSB kurulması köylüyü olumsuz etkiliyor mu etkilemiyor mu? Bununla ilgili henüz bir mahkeme kararı yok.”

OSB yönetimi yargı süreci devam ederken oldu bittiye getirmeye çalışıyor ama bu süre zarfında buraya kamu kaynakları harcanacak. Danıştay’ın “Burada OSB yapılması kanuna aykırı” demesi durumunda her şey kaldırılacak. Yani kamu kaynağı boşa gidecek.

Bilirkişiye kınama cezası iddiası
İki mahkeme iki ayrı bilirkişi ekibi getirdi. Üçerli heyetler halinde toplamda altı bilirkişi geldi. Aynı gün her şey değerlendirildi. İki ekip de OSB’nin kurulması halinde yüzde 70 oranında köyün tarım ve hayvancılığını olumsuz etkileyeceğini raporladı.

Avukat, henüz bunu resmi bir yazıda görmediklerini belirterek, aldıkları bir duyumu anlattı: “Bizim öğrendiğimiz kadarıyla bilirkişi bu kararı verdiği için OSB yönetimi bilirkişileri cumhuriyet savcılığına şikayet etmiş. Bilirkişiye kınama cezası verildi diye duyduk. Tek bilirkişi değil altı bilirkişi var orada. Böyle de bir baskı yapılmış. Şimdi mahkeme buraya yeniden keşif kararı aldı. Neden yeniden bilirkişi istedi biz de bilmiyoruz şu anda. Onunla ilgili de karar tebliğ olunca bizim de bilgimiz olacak.”