Çeltik Yanıklık Hastalığı Mücadele Zamanı
Hastalık etmeni fungus, kışı çeltik tohumlarında, hasat sonrası tarlada kalan bitki artıklarında veya darıcan gibi bazı yabani buğdaygillerde geçirmektedir. Tarla bitki kalıntılarında veya darıcan gibi bazı buğdaygillerde yada çeltik tohumunda misel formunda kışı geçiren fungus, rüzgar veya sulama suyu ile sağlam bitkilere ulaşarak uygun koşullarda enfeksiyonları oluştururlar. Çeltiğin yaprak, yakacık, kın, boğum, başak ve başak sapında zarar yapar. Yanıklık hastalığının gelişmesinde uygun olan çevre koşulları, yüksek sıcaklık ve orantılı nem ile yağış miktarı ve yağışlı gün sayısıdır. Hastalık oluşumun için optimum sıcaklık 25-28°C’dir. 20 °C’nin altındaki düşük gece sıcaklıkları da hastalık gelişmesinde etkilidir. Orantılı nemin %85-100 olması, hastalık oluşumunu teşvik eder. Yanıklık hastalığının meydana gelmesinde, çeltik bitkisinin maksimum kardeşlenme döneminden sonra düşen yağış miktarı ve yağışlı gün sayısı da etkili olmaktadır. Özellikle Temmuz-Ağustos aylarında düşen yağışlar, hastalık oluşumunu teşvik etmektedir. Bunun yanında, günlük oluşan çiğ veya sis gibi faktörlerin yaratmış olduğu rutubet ortamının, yaprak üzerinde günün geç saatlerine kadar devam etmesi, hastalık oluşumunu artırmaktadır. Yüksek dozda kullanılan azot miktarı, fosfor eksikliğine sebep olan dengesiz gübreleme, azotun zamansız uygulanması, sık veya geç ekim yapılması, su seviyesinin derin tutulması, serin sulama suyu ve mahsulün susuz bırakılması gibi kültürel koşullar, hastalık gelişmesini teşvik etmektedir.
Yaprak lekeleri baklava dilimi şeklinde, iki ucu sivri, ortası gri bej veya saman sarısı lekeler şeklinde görülür. Başlangıçta küçük olan lekeler, büyür, birleşir ve yaprağın kurumasına neden olmaktadırlar. Yakacıktaki lekeler, yakacık iplikle sıkılmış gibi bir hal alır, leke yaprak kınına doğru uzanır. Kın üzerindeki lekelerin belirli bir şekli yoktur, uzunlamasına gelişirler.
Sap üzerinde yağlımsı görünüşlü lekeler oluşur, üzerlerinde petrol yeşili renkte küf gelişir. Başak oluşumundan sonra başağın altındaki boğumda da yanıklık görülür başaklar beyazlaşır. Boş başaklar meydana gelir veya çimlenme değeri olmayan tebeşir gibi beyaz daneler oluşur. Epidemi olan yıllarda zarar çok yüksektir.
Kültürel Önlemler: Temiz tohum kullanmalı, hastalığa dayanıklı çeşitler ekilmeli, hasat sonrası anız bozulmalı. Fazla Azotlu gübre vermekten kaçınılmalı ve sulama suyunun soğuk olmamasına özen gösterilmelidir.
Kimyasal Mücadele: Çeltik yanıklığına karşı tohum ve yeşil aksam ilaçlaması şeklinde kimyasal mücadele yapılır. Tohum ilaçlaması koruyucu olarak yapılmalıdır.
Yeşil Aksam İlaçlamaları:Yeşil aksam ilaçlaması, İlaçlama hastalık etmeninin belirtilerinin görülmesini takiben yapılmalı, ilaçlar dozunda ve zamanında uygulanmalıdır. Bunun için tarlayı sık sık kontrol ederek çeltik bitkisinin en alttaki yapraklarına bakıp kontrol etmeliyiz. Çünkü hastalık buradan başlamaktadır. Uzaktan bakarak gördüğümüz safha hastalığın ilerlemiş halidir ki ilaçlama için geç kalındığından verimde düşme görülmektedir. İlaçlama; tavsiye edilen dozda, bitkinin yaprak ve sapların yüzeyi ilaçlı su ile kaplama olacak şekilde yapılır. 10 gün ara ile ikinci ve gerekirse üçüncü ilaçlama uygulanır.
Konu ile açıklama yapan Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü Sayın İbrahim SAĞLAM ; “2020 yılı verilerine göre İlimiz de 197.386 da alanda 159.147 ton çeltik üretimi yapılmaktadır. Çeltik bitkisi üreticilerimizin büyük bir kesiminin geçim kaynağını teşkil etmekte olup stratejik önem arz etmektedir. Ekonomik öneme sahip ürünlerde hastalık ve zararlılar konusunda üreticilerimizin İl/İlçe Müdürlükleri ile irtibat halinde olmaları, etmenin tespiti durumunda teknik destek alarak geç kalmadan mücadele yapmaları, İlimiz ve Ülkemiz tarımı için faydalı olacaktır.” dedi.