Buyurun dostlar, tarım konuşacağız… OSMAN AROLAT
Son 30 yılda 3,4 milyon hektar tarım arazisi üretim dışında kaldı. Tarım ürünü ithalatı kaçınılmaz, ama savaşta ithal ürün bulmak da mümkün değil…
DÜNYA’nın Pazartesi günü yayınlanan haberinde, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ciddi kayıplar yaşayabileceğimiz ithal 10 tarım ürününün tablosu yer alıyordu. Buğday, mısır, arpa, kepek, soya fasulyesi, ayçiçeği tohumu, kolza tohumu, küspeler, mısır yan ürünleri ve ham yağda 2021 yılında toplam ithalatın 20 milyon ton olduğu bilgisi bulunuyordu. Bunun için ödenen bedel 5,5 milyar dolardı.
Bu ürünlerin 9,8 milyon tonu Rusya’dan, 4,2 milyon tonu Ukrayna’dan ithal edilmiş. Bu iki ülkeden bu on tarımsal ürün ithalatı içinde toplam miktarı 14 milyon ton. Diğer ülkelerden ithalat 6 milyon ton ile savaştaki bu iki ülke ithalatının yarısından az. Rusya ve Ukrayna’nın payı yüzde 70 iken, diğer bütün ülkelerin payı yüzde 30’da. Türkiye, Rusya’nın en büyük tahıl ithalatçısı.
Bu tablo, Rusya ve Ukrayna’dan bu yıl başta buğday, arpa, ayçiçeği tohumu ve soya fasulyesi ithalatında daralma yaşayacağımızı bilmemiz gerektiğini ortaya koyuyor. Bununla kalmıyor, yeni arayışa girilmesini gerektiriyor. Bu duruma düşülmesinde; son 30 yılda 3,4 milyon hektar tarım arazisinde artık tarım yapılmaması bir etken. Euronews’te yer alan haberde 1,1 milyon çiftçi sayısının 12 yılda yüzde 45 azalarak 586 bine düşmesi ikinci etken. Kuşkusuz 41 ilde kuraklığın varlığı bir başka anlamlı neden.
Ancak birçok ülkede tarım stratejik sektör olarak desteklenirken, ülkemizde tarım desteği için her yıl 800 milyar dolarlık milli gelirden yüzde 5 pay ayrılması yasal olarak kayıt altına alınmışken, bunun uygulanmaması bence ana etken. Hesapladığımda görüyorum ki, mazot, gübre ve diğer desteklerin toplamı her yıl milli gelirin yüzde 1’inin altında kalıyor.
https://www.dunya.com