Diyarbakır’ın dev karpuzu görücüye çıktı
Diyarbakır’ın sembol ürünü karpuz “14. Diyarbakır Karpuzu Tanıtım Etkinlikleri”nde görücüye çıktı. Dev karpuzları özenle yetiştirip hasat eden çiftçiler en büyük karpuz yarışmasına katıldı. Çocuklar arası karpuz yeme ve yuvarlama yarışmalarına da sahne olan etkinliğin üretimi güçlendirmeye katkı sağlaması hedefleniyor.
Önce tarlalarda emek verdiler, sonra festivalde dev karpuzları yarıştırdılar. Diyarbakır karpuzu bu kez “şampiyon” olmak için hasat edildi.
“14. Diyarbakır Karpuzu Tanıtım Etkinlikleri”nde ürünlerini sergilemek isteyen çiftçiler karpuzlarını soğuk hava deposuna getirdi.
Dicle Nehri kenarındaki kumlu topraklarda güvercin gübresi kullanılarak üretilen Diyarbakır karpuzunun düzenlenen etkinliklerle tanıtımı yapılıyor.
Çiftçilerin büyük emekle ürettiği karpuzlar hasadın ardından merkez Yenişehir ilçesindeki Et ve Süt Kurumuna getirildi. Burada yetkililerce tartılan karpuzlar, daha sonra soğuk hava deposunda muhafaza altına alındı.
Bu yıl teslim alınan 25 kilogram ve üzeri 64 karpuz, 28 Eylül’de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde düzenlenecek etkinlikte yarışacak.
“1000 yıldır tohumu kullanılan bir çeşit”
Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar, Diyarbakır’ın ticari karpuz üretiminde Türkiye’de sayılı illerden olduğunu söyledi.
Tescilli Diyarbakır karpuzunun yerli tohum kullanılarak geleneksel metotlarla yetiştirilen “sürme”, “pembe”, “ferik”, “beyaz kış” ve “kara kış” çeşitlerinin bulunduğunu ifade eden Atalar, bu çeşitlerin genetik yapıları ve yetiştirme yöntemlerine göre ağırlıklarının 50 kilogramı geçebildiğini belirtti.
Diyarbakır karpuzunun özel bir bakımla Dicle Nehri kenarında su seviyesindeki kumlu topraklarda güvercin gübresi kullanılarak yetiştirildiğini anlatan Atalar, şunları kaydetti: “Bu usulle çok fazla yetiştiren kalmadı. Fakat geleneksel usullere bağlı olarak yine aynı bölgelerde, Dicle Nehri kenarındaki topraklarda özel bir bakımla Diyarbakır karpuzu, özellikle ‘sürme’ çeşidi yetiştiriliyor. Bu üretimi yapan 10-12 üreticimiz kaldı. Ticari olarak hak ettiği değeri bulamadığı için yetiştiriciler de geleneksel karpuz yönteminden ticari karpuza döndüler. (Sürme çeşidi) Çok kıymetli bir çeşit. Diyarbakır salnamelerinde ismi geçen yaklaşık 1000 yıldır tohumu kullanılan bir çeşit. Dolayısıyla çok önemli bir değer olması nedeniyle biz de bunun yaşatılması için elimizden gelen gayreti göstermekteyiz.”
Bu yıl kayıt altına alınan karpuzlara bakıldığında geçen yıla göre ağırlığının arttığını gördüklerini dile getiren Atalar, karpuzların, farklı dönemlerde yetiştiği için üç ayrı döneme göre tartılarak komisyon tarafından soğuk hava depolarına alındığını aktardı.
“Kontrolümüz altında sezonu tamamlıyorlar”
Atalar, karpuzların yarışma gününe kadar burada muhafaza edileceğini belirterek, “Bu yıl 25 kilogram ve üzerindeki karpuzları depoya aldık. Yaklaşık 64 karpuzumuz şu an depoda yarış gününü beklemektedir.” dedi.
Atalar, Diyarbakır karpuzu yetiştiren çiftçilere destek sunduklarını anlatarak, fide dikiminden itibaren kontrollere başladıklarını aktardı.
Gerekli ilaç ve gübre desteklerini sağladıklarını, teknik bilgi ve altyapı konusunda üreticiye yardımcı olduklarını belirten Atalar, “Devamlı kontrolümüz altında sezonu tamamlıyorlar. Yarışmalarda vereceğimiz ödüllerle de üreticileri desteklemek suretiyle bu geleneksel yetiştiriciliği yapmalarını sağlıyoruz.” ifadesini kullandı.
Atalar, 28 Eylül’de saat 16.00’da Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde gerçekleştirecekleri etkinliğe herkesi davet ettiklerini söyledi.
“Bu yıl verim de iyi”
Bismil ilçesinin kırsal Sinan Mahallesi‘nde ailesiyle karpuz üretimi yapan Mehmet Atlı, ilkbaharda karpuz fidelerini toprakla buluşturduklarını belirtti.
Atlı, şöyle dedi: “Bir insanın evladına baktığı gibi biz de karpuzla o şekilde ilgileniyoruz. Yaklaşık 4 aydan fazla uğraştık. Bu yıl verim de iyiydi. Geçen yıla oranla karpuz daha büyük oldu. Ticari bir getirisi olmadığından bu karpuz çeşidini birkaç aile dışında yetiştiren kimse kalmadı.”
Üretimin devam etmesi için karpuz üreticilerine verilen desteğin devam etmesini istediklerini dile getiren Atlı, geçen yıl kuraklıktan dolayı verim alamadığını, bu nedenle de yarışmaya karpuz sunamadığını kaydetti.
Atlı, bu yıl hasat ettiği en iri karpuzu yetkililere teslim ettiğini, temennisinin yarışmada birinci olmak olduğunu söyledi.
“Bir çocuk gibi bakımını yaptım”
Aynı mahallede karpuz üreten Atlı’nın annesi İkram Atlı, toprakla buluşturduğu karpuz fidelerini belli bir büyüklüğe ulaşana kadar taşıma suyla suladığını belirtti.
Seçtikleri karpuzun iyi beslenebilmesi için aynı köke bağlı diğer karpuzları koparıp attıklarını anlatan Atlı, şunları söyledi: “Tarlada bir tane yabancı otun yetişmesine izin vermedim. Süt çağındaki bir çocuk gibi bakımını yaptım. Umudum bu yarışmada birinci olmaktır. Karpuz üretiminin sürmesi için devletin desteğini bekliyoruz.”
Diyarbakır’da “14. Diyarbakır Karpuzu Tanıtım Etkinlikleri” düzenlendi
Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde düzenlenen programın açılışında, İstiklal Marşı okundu, koro eşliğinde Türkçe ve Kürtçe şarkılar seslendirildi.
Etkinlikte, çocuklar arası karpuz yeme ve yuvarlama yarışması yapıldı.
Kadın çiftçi 48 kilo 700 gramlık karpuzla birinci oldu
Karpuz ağırlık yarışmasında 48 kilo 700 gramlık karpuzla çiftçi İkram Atlı birinci, 48 kilogramla Adil Aydın ikinci, 45 kilo 500 gramla Mehmet Atlı üçüncü oldu. Yarışmada dereceye giren üreticilere ödülleri verildi.
Vali Murat Zorluoğlu, etkinlikteki konuşmasında, Diyarbakır’ın binlerce yıllık tarihiyle birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını söyledi. Bereketli topraklar üzerinde yaşadıklarını ifade eden Zorluoğlu, 12 bin 500 yıldır bu topraklarda çok büyük tarımsal üretimler gerçekleştiğini belirtti.
Kentteki sulama projelerinin bir an önce tamamlanması için ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini dile getiren Zorluoğlu, şunları kaydetti: “Diyarbakır’da 2023 yılında yaklaşık 16 milyar liralık tarımsal ve hayvansal üretim değeri ortaya koyduk. Bu 16 milyar liralık üretim değeriyle Diyarbakır Türkiye’nin en büyük 10’uncu tarım şehridir. Bu sıralamalar Diyarbakır’a yakışmıyor. Çok geniş tarımsal topraklara sahip ve çok verimli toprakları var. Sulama projelerinin tamamlanmasıyla birlikte ilave 3 milyon dönümden daha fazla bir alanın sulanacağını hesaba katarsak Diyarbakır’daki tarımsal üretimin 2-3 kat artabileceği aşikar. Bu ciddi bir refah demek bu bölge için. Aynı zamanda da çok büyük bir istihdam olanağı demek.”
İlde farklı tarımsal ürünler üretildiğini, aynı zamanda Diyarbakır denince akıllara karpuzun geldiğini anlatan Zorluoğlu, “Diyarbakır karpuzu çok özel lezzeti, aroması olan, aynı zamanda da büyüklüğüyle diğer yörelerin karpuzlarından ayrılan bir meyvemiz. Bu önemli tarımsal ürünümüzün geleneksel metotlarla üretilmesinin devamı için elimizden geleni yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar da il genelinde Diyarbakır karpuzunun “sürme” çeşidini yetiştiren 12 üreticinin kaldığını, bu tarihi değerin yaşatılması için çalıştıklarını söyledi.
Atalar, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Diyarbakır, karpuz ve kavun üretim alanlarında Türkiye’de 5’inci sırada yer alıyor, 40 bin dekar civarında ekim alanımız mevcut. Diyarbakır karpuzu denince akıllara gelen bu ticari çeşitler değil, Diyarbakır’a özgü binlerce yıldır ekimi gerçekleştirilen sürme, pembe, ferik, beyaz kış ve kara kış çeşitleri geliyor. Bunların arasında da en büyük olanı sürme çeşididir. Yarışmalarımızda dereceye giren karpuzlarımız sürme çeşididir.”