“Tıbbi kenevir büyük bir fırsat sunuyor”…
-
ABD, Kanada ve İsviçre’de bugüne kadar 860 bin metrekare tıbbi kenevir serası kuran Enerama, tıbbi kenevir üretimindeki uzmanlığını Türkiye’ye taşıyor. Enerama Çevre Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Cem Güvendiren, tıbbi kenevirin hem yerel ekonomiyi için hem de uluslararası pazarlarda rekabet gücü için büyük bir fırsat sunduğunu söyledi.
Türkiye’de tıbbi kenevir üretimi, 2024’te Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayımladığı mevzuatla yeni bir döneme girdi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından düzenlenen başvuru sürecinde ise 16 üreticiye tıbbi kenevir üretim lisansı verildi. Türkiye’de tıbbi kenevir üretiminde yeterli seviyeye ulaşmadığını söyleyen Enerama Çevre Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Cem Güvendiren, “Tıbbi kenevir hem yerel ekonomiyi hem uluslararası pazarlarda ülkelerin rekabet gücünü artıran aynı zamanda tekstilden kağıda, ilaçtan sanayiye kadar geniş kullanım alanına sahip bir ürün. Fakat tıbbi keneviri, bu kadar değerli bir ürün olmasına rağmen, üretim hala istenilen düzeyde değil” dedi.
Türkiye’de ürettikleri iklimlendirme sistemleriyle sera ve iç mekan üretim ile kurutma tesislerine yönelik çözümler sunduklarını dile getiren Güvendiren, özellikle ABD, Kanada ve İsviçre’de 860 bin metrekare tıbbi kenevir sera kurulumu konusunda uzmanlaştıklarını da bildirdi. Yeni dönemde tıbbi kenevir uzmanlıklarını Türkiye’ye taşımak istediklerini ifade eden Güvendiren, tıbbi kenevir üretiminde anahtar teslim tesis çözümleri sunduklarını, enerjide yüzde 30 ile 50 arasında tasarruf, pestisit kullanılmadığını ve verimde de yüzde 100 artış sağladıklarını iletti.
“Sektörde ileri teknolojiye sahibiz”
Türkiye’de kenevir üretiminin geçmişte önemli bir alan kapladığına, ancak işleme tesislerinin kapanmasıyla üretimin gerilediğine dikkat çeken Güvendiren, en büyük hedeflerinin üreticilere ileri teknolojik örtü altı tarımın önemini, sundukları verimlilik ve kalite farkını anlatmak olduğunu bildirdi. Bugüne kadar yurt dışında tıbbi kenevir için sera ve iç mekan üretim ile kurutma tesisi kurduklarını açıklayan Güvendiren, “2024’te ağırlığımızı iç pazara verdik ve bu teknolojinin ülkemizde de kullanılması gerektiğine karar verdik. Meyve, sebze, aromatik bitkiler ve tıbbi bitkilerin yetiştirilmesine yönelik kurulumları yaptık. Sektörde ileri teknolojiye ve tecrübeye sahibiz. Yalnızca kenevir değil; tüm odunsu olmayan bitkilerin de doğa koşullarından etkilenmeden, temiz, lezzetli, organik ve hızlı büyütülmesine katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Ayrıca düşük ısılarda hassas kurutma teknikleriyle tarım ürünlerinin kalitesini koruyarak işlenmesini destekliyoruz. ABD’de en büyük 10 üreticinin sera kurulumlarını yaptık” dedi.
Kurduğu bütün seraları İstanbul’dan kontrol ediyor
Teknolojilerinin bilinen bir yöntem olduğunu, bunu makine haline getirdiklerini ifade eden Güvendiren, mevcut ticarileşmiş makinelerin içinde nem alma açısından en ileri teknolojiye sahip olduğunu ve çalıştığı ortamda hava temizleme özelliğinin olduğunu belirtti. Bu ayırma işlemini yaparken havadaki patojenleri, bakterileri, küf, mantar ve virüsleri de öldürdüğünü dile getiren Güvendiren, “Bu işlem pestisit madde kullanmadan yapılıyor. Yine kapalı mekandan alınan nem, suya dönüştürerek tekrar kullanılabiliyor. İstanbul Tuzla’daki fabrikamızda 4 bin 800 metrekare kapalı 2 bin metrekare de açık alanda üretim yapıyoruz. 300 kişiyi istihdam ediyoruz ve 50 kişilik personelimiz de ABD’de yer alıyor. İstanbul’dan kurduğumuz bütün tesisleri 7/24 takibini yapıyoruz. Yıllık yaklaşık 20 milyon dolar ihracatımız var” diye konuştu.
Bu yıl yüzde 40 büyüme hedefliyor
Bu yıl firma olarak yüzde 40 büyüme hedeflediklerini kaydeden Güvendiren, Ar-Ge çalışmalarına cirolarının yüzde 15’ini ayırdıklarını açıkladı. Yeni dönemde evlerde, ofislerde kullanılabilecek hava temizleyici için prototiplerini hazır olduğunu bildiren Güvendiren, “Bu ürünümüzü yılın ortasında pazara sunmaya hazırlanıyoruz. Havayı filtreleme cihazımıza Air Purifier adını verdik. Yeni yatırım ile minimum 50 kişi istihdam sağlayacağız” dedi.
Bir dönümün yatırım maliyeti 1 milyon dolar
Dünyada yıllık yaklaşık 70 bin ton kenevir lifi üretildiğini ve bunun 20 bin tonunun uluslararası ticarete konu olduğu bilgisini paylaşan Güvendiren, Türkiye’de tıbbi kenevir sektörünün iç pazarın yanı sıra ihracat fırsatları da oluşturduğunu vurgu yaptı. 1.000 metrekarelik bir yetiştirme ve kurutma tesisi için ortalama 1 milyon dolarlık yatırım maliyeti öngörüldüğünü aktaran Güvendiren, “Yüksek kaliteli üretim için uluslararası standartlara uyum, sağlanması, tıbbi kenevir üretiminde kritik bir öneme sahip. Türkiye’de tıbbi kenevir üretimi, öncelikli olarak ilaç fabrikaları ve eczaneler gibi belirli bir hedef kitleye yönelik. Ancak ihracat fırsatlarını da değerlendiriyor ve AB pazarını bu alanda önemli bir potansiyel olarak görüyoruz. Türkiye’nin tıbbi kenevir sektöründe global bir oyuncu haline gelmesi, ancak doğru stratejiler ve sürdürülebilir yatırımlarla mümkün olabilir” diye konuştu.
