ÇevreEkonomiGıdaGüncel

F İstanbul Gıda Fuarı kapılarını açtı!

    Türkiye’nin en kapsamlı gıda endüstrisi fuarı olan F İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Fuarı kapılarını açtı. 13 Temmuz’a kadar katılımcı firmaları dünyanın dört bir yanından binlerce uluslararası alıcıyla buluşturacak olan fuarın açılışını yapan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Gıdada 594 milyar lira yatırım ile 246 bin istihdamın önünü açtık” dedi.

F İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Fuarı; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Özbekistan Tarım Bakanlığı Baş Uzmanı Dilshod Khasnov, İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, İTO Perakende Ticaret Meslek Komitesi Başkanı Yavuz Altun, TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl, Evfed Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Kaplangı, SOFUAR Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Sofuoğlu ve sektör temsilcilerinin katıldığı törenle açıldı.

Fuar, 5 farklı bölüme ev sahipliği yapıyor

Türkiye’nin yanı sıra Çin, Hindistan, İran, Mısır, Türkmenistan, Özbekistan gibi 20’den fazla ülkeden katılımcı firmaların yetkilileri ile birebir görüşme ve yeni tedarikçiler ile buluşma imkânı sunan F İstanbul Gıda İhracat Fuarı, sektör temsilcilerinin yeni pazarlara ulaşmasına, yeni ülkelerle ticari iş birlikleri yapmalarına ve dünya çapında marka bilinirliğini arttırmaya olanak sağlıyor.

Firmaların üretim konularına göre farklı salonlarda ürünlerini sergilediği Fuar, eş zamanlı olarak gerçekleşen 5 farklı bölüme ev sahipliği yapıyor:

Gıda ve İçecek Ürünleri Fuarı (Hol 2-4a), Kuru & Sert Kabuklu Meyveler ve Atıştırmalık Ürünler Fuarı (Hol 2), Bisküvi, Çikolata ve Şekerli Ürünler Fuarı (Hol 8), Gıda ve İçecek Üretim Teknolojileri, Ambalaj ve Katkı Maddeleri Fuarı (Hol 6-7), Market ve Mağaza Ekipmanları Fuarı (Hol 4b).

“Gıdada 594 milyar lira yatırım ile 246 bin istihdamın önünü açtık”

Fuarın açılışındaki konuşmasında toplumların gıdaya sürdürülebilir, sürekli kesintisiz şekilde erişiminin sadece sosyal politika unsuru değil en temel insan haklarından biri olduğunun altını çizen Bakan Fatih Kacır, şöyle devam etti:

“Günümüzde kimi zaman lezzet artırıcı işlemler olarak kabul ettiğimiz kurutma, fermente etme gibi yöntemler aslında atalarımızın arz güvenliği için aldığı önlemlerdir. Gıda arzı ve güvenliği gündemlerimizi meşgul etmeye devam ediyor. İklim krizleri, pandemi, küresel göç ve bölgesel savaşlar gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkeler için tarım ve gıdayı ikamesi mümkün olmayan sektörler haline getiriyor.

Biz de tarım ve sanayi politikalarımızı buna göre şekillendiriyor ve güncelliyoruz. Ülkemizin tarım potansiyelini çiftçilerimiz, müteşebbislerimiz ve emekçilerimiz için ekonomik değere dönüştürmek için gayret ediyoruz. Özellikle tarım ürünlerimizin en önemli müşterisi konumundaki gıda sanayimizi çok yönlü destekliyoruz. Yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında kalkınma yolculuğumuzda öncü sektörler arasında yerini almasını sağladık. 2002’den bugüne gıda ürünleri imalatına yönelik 8268 yatırım için teşvik belgesi düzenledik. Bu teşvikler kapsamında 594 milyar lira sabit yatırımla 246 bin istihdamın önünü açtık. 11’i gıda ihtisas OSB olmak üzere 201 OSB’de girişimcilerimiz, sanayicilerimiz gıda ürünleri imalatı gerçekleştiriyor ve bu işletmelerde yaklaşık 185 bin kişiye istihdam olanağı sunuluyor. TSE tarafından yürütülen uluslararası standartlarda helal gıda belgelendirme ve sertifikasyon sistemi ile ülkemizin helal üretim alt yapısını da güçlendiriyoruz.

“Gıdada Ar-Ge odaklı üretimi önceliklendiriyoruz”

Milli teknoloji hamlesi vizyonumuz doğrultusunda her alanda olduğu gibi gıdada da Ar-Ge’ye odaklı üretimi önceliklendirerek, sektörümüzün yenilikçi ve rekabetçi üretim alt yapısını daha ileri düzeye taşıyoruz. Buradaki tüm stantlarda Türk üreticisinin ne kadar inovatif başarılı ürünler yaptığını hep birlikte görüyoruz. Tarım ve gıda sektörümüzün bilim, teknoloji ve inovasyonla bağını güçlendirmeye devam ediyoruz. Gıda sektörümüzün teknoloji ve inovasyon odaklı dönüşümüne öncülük eden 60 Ar-Ge merkezi ve teknoparklarımız bünyesinde 161 teknoloji girişimine destek sunuyoruz. Ülkemizin tarım ve gıda sektörüyle ihtisaslaşmış ilk teknoparkı Mersin AgroPark’ı kurarak gıda ve tarım teknolojilerinde yeni girişimlerin filizlenmesini hızlandırıyoruz.

TÜBİTAK akademi bilim insanı ve özel sektör Ar-Ge destekleri kapsamında son 22 yılda gıda alanında yürütülen 3102 projeye ve bu alanda proje gerçekleştiren 1643 bilim insanı ve gencimize 11,8 milyar TL destek sunduk. Türkiye’nin en büyük AB destekli projesi gıda Ar-Ge ve inovasyon projesi İnoFood ile gıda ve içecek sektöründe yer alan tüm paydaşları kapsayacak iletişim ağı ve kümelenme platformu Türkiye Gıda İnovasyonu Platormu TÜGİP’i kurduk. Gıda sanayinde öncü ve proje paydaşı olan Gaziantep’te pilot fıstık üretim tesisi, Şanlıurfa ve Giresun’da gıda test analiz laboratuvarlarını devreye aldık. Attığımız bu adımlarla dünya ile entegre olarak gıda sanayimizin mevcut üretim kabiliyetlerini teknoloji geliştirme alt yapımızla destekleyerek gıdada yüksek teknoloji odaklı üretimin merkezi olmayı hedefliyoruz.

“1600 coğrafi işaret ve geleneksel ürünümüz var”

Kalkınma ajansları ile yürütülen 680 projeye 3,2 milyar TL destek olduk. Yararlanıcıların eş finansmanı ile birlikte 55 milyarlık yatırım hacmi oluşturduk. Ülkemizin dört yanında yerel lezzetlerimizi coğrafi işaretli tescilleyerek hem üreticimizi hem tüketicimizi koruma altına alıyoruz. Bugün itibariyle tescilli 1600 coğrafi işaret ve geleneksel ürüne sahibiz. Yerel ürünlerimizin tescilinden üretimine markalaşmadan pazarlamasına tüm süreçler için katkılarımızı sunmaya ve iktisadi değerlerini yükseltmeye devam edeceğiz. Gıdada sıfır kayıp hedefimiz yine devam ediyor. Gıda ve içecek sektörümüzün ve sektörü destekleyen tüm alanların yanında yer almaya devam edeceğiz.”

Ülkemizin hem gıda hem teknoloji hem de her alanda büyümesinin en önemli noktasının fuarlar olduğunu belirten TÜRES Başkanı Ramazan Bingöl de, “Türkiye’nin artık dünyanın en iyi coğrafi işaretli endemik bitkilerinden tutun geleneksel ürünlere varana dek farklıyız. Bizim dünyadan bir adım önde olduğumuz gıdayı, yani bize özgü gıdayı bir şekilde tanıtıp ihraç etmemiz lazım. Çünkü binlerce yıllık Türk mutfağının dünya sofralarına kattığı ürün sayısı çok fazla. Bulguru bile biz kattık dünya mutfağına” diye konuştu.

Kaynak: https://www.gidahatti.com/haber/20856920/f-istanbul-gida-fuari-kapilarini-acti