Güncel

‘Antalya’nın iklimi 2100’de Kahire gibi olacak’ deyip uyardı: ‘Turizm olmayacak, insanlar sıcaktan düşüp ölecek’

Kuraklık haritalarında Türkiye’nin büyük bölümü ‘olağanüstü kurak’, ‘çok şiddetli kurak’, ‘şiddetli kurak’ olarak gösteriliyor. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Levent Kurnaz, Antalya için ürküten sözler söyledi. 2100 yılında Antalya’nın ikliminin aynen Kahire gibi olacağını söyleyen Kurnaz, ”Çukurova, Urfa, hepsi aynı şekilde olacak. Bu yüzyılın sonunda sıcaklıklar büyük ihtimalle 4-5 derece artmış olacak” dedi. 2100 yılında Antalya’da turizm olmayacağını savunan Prof. Dr. Kurnaz, “İnsanlar sıcaktan düşüp ölecek. Tamamen içeride ve klimayla yaşayabilecek böyle günlerde. Bu durumu ancak iklim değişikliği önlenebilirse değiştirmek mümkün” diye konuştu.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün sıcaklık ve yağış raporlarına göre, 2020 yılında sıcaklıklarda yaşanan artışlar ve yağışlardaki düşüşler 2021’de de devam ediyor. Mayıs, son 50 yılın en sıcak mayıs ayı olarak kayıtlara geçerken yağışlar ise son 30 yılın ortalamasına göre yüzde 56, geçen yılın mayıs ayı yağışlarına göre yüzde 66 azaldı. Kuraklık haritalarında Türkiye’nin büyük bölümü ‘olağanüstü kurak’, ‘çok şiddetli kurak’, ‘şiddetli kurak’ olarak gösterildi. Özellikle Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağış azlığı yüzde 80’lerin üzerine çıktı.

KURAKLIK ALARMI

Küresel iklim değişikliğinin etkilerini bütün gerçekliğiyle ortaya koyan meteoroloji raporları sonrası tarım sektöründe de kuraklık alarmları çalmaya başladı. Türkiye’nin birçok bölgesinde başta hububat olmak üzere birçok tarla ürününe yönelik kuraklık haberleri gelirken, uzmanlar da bu yönde uyarılarda bulundu.

‘MEVSİMSEL DEĞİŞİMLER BİTKİLERİ ŞAŞIRTIYOR’

Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır, bilim insanlarının, her 1 derecelik sıcaklık artışının hububat üretiminde yüzde 6’lık kayba neden olacağını söylediğini belirterek, “Anadolu’nun her yerinden üretimle ilgili rekolte düşüşü haberleri alıyoruz. Mevsimsel değişimler bitkileri şaşırtıyor, üretim periyotlarını değiştiriyor. Dolayısıyla pazarın ihtiyaç duyduğu anda ürün olmuyor, ihtiyaç olmayan dönemde ürün çıkabiliyor. Bu da ya aşırı fiyat artışı ya da aşırı düşüşe sebep oluyor” dedi.