Sorting by

×
GüncelHayvancılık

Sıcaklık artarken tarım ve besicilik için tehlike çanları çalıyor

Küresel ısınma kaynaklı ısı stresi doğal afetlere ve insanların gündelik hayatında büyük sorunlara yol açarken, hayvanları ve hayvansal gıda üretimini de tehlikeye atıyor.

Ölümcül iklim koşulları, yakında dünyanın birçok yerinde standart hale gelebilir. Araştırmacılar, şayet sera gazı emisyonunu azaltmak doğrultusunda hiçbir şey yapmazsak, toplam insan nüfusunun yüzde 44 ilâ 75’inin yüzyılın sonuna dek ısı stresinden kalıcı biçimde etkileneceğini tahmin ediyorlar.

Yalnızca Asya’nın güney bölgelerinde artan sıcaklıklar bile inanılmaz sayıda insanı etkileyecek. Dünya nüfusunun beşte biri Ganj ve İndus nehirleri çevresinde yaşamını sürdürüyor ve 80 yıl içinde, bu bölgelerin sıklıkla 35°C’den daha yüksek ölümcül ısı dalgalarına maruz kalacağı düşünülüyor.

ÖLÜMCÜL ISI DALGALARI GİTTİKÇE ÇOĞALACAK

Bunun gibi sıcaklıklar, tüm insanlar, özellikle de bebekler, yaşlılar, hamileler ve birden fazla sağlık sorunu yaşayanlar açısından aşırı derecede zararlı olabilir. Bununla birlikte, acı çekecek olan yalnızca bizler de değiliz. Araştırma yazarları, besi hayvanları, kümes hayvanları, zirai ürünler ve diğer canlı organizmaların da şaşırtıcı derecede benzer ısı stresini yaşayacaklarını dile getiriyorlar.

Örnek vermek gerekirse, 2003 yılında, Avrupa’da yaşanan sıcaklık dalgasının kıta genelinde 70 bin insanın ve Fransız sığırlarının yüzde 24’ünün ölmesine neden olduğu tahmin ediliyor. Anlaşıldığı kadarıyla, bu, yalnızca gelecekte yaşanacakların bir işareti.

Almanya’da bulunan Münih Teknik Üniversitesi’nden (TUM) Biyoloji Mühendisi Senthold Asseng, “Yüzyılın sonuna geldiğimizde, küresel çaptaki karasal alanların yüzde 45 ilâ 70’i, insanların klima ve benzeri teknolojik destek olmadan hayatta kalamayacağı iklim koşullarından etkilenebilir” diyor: “Şu anda, bu oran yüzde 12 düzeyinde.”

Bu, görece kısa bir süre içerisinde büyük ve çoğu organizmanın uzun vadede uyum göstermesi için aşırı hızlı bir artış anlamına geliyor. Kısa vadede dahi, bunun gibi sıcaklıklar ölümcül olabilir.

TROPİK KUŞAKTA ÖLÜM ORANLARI YÜZDE İKİ BİN ARTABİLİR
2080 yılına gelindiğinde, Avustralya’da bulunan şehirler sadece artan sıcaklıklar nedeniyle şimdikinden en az dört kat daha fazla can kaybı yaşayabilir. 2019 yılında bir çalışma yayınlayan araştırmacılar, tropik kuşağın kimi bölgelerinde, ısı dalgalarının gelecekte ölüm oranını yüzde 2000’e kadar artırabileceğini öngördüler. Ve bu, meselenin yalnızca insanlarla ilgili kısmı. Yeni yayınlanan çalışmanın yazarları, insanlar, besi hayvanları, kümes hayvanları, toprak mahsulleri ve kimi balık çeşitleri bağlamında sıcaklık eşiklerini karşılaştırdıklarında, herkes için şaşırtıcı derecede benzer sıcaklık sınırları bulunduğunu gördüler.

Nemin yüksek olduğu durumlarda, insanların yaklaşık 23°C’de hafif bir ısı stresi yaşadığı düşünülüyor. Sığır ve domuzlar içinse bu sınır yaklaşık 24°C. Diğer yandan, nem seviyesi düşük olduğunda, hafif ısı stresi insanlar için yaklaşık 27°C’ye dek yükseliyor. Sığır ve domuzlar söz konusu olduğundaysa ısı stresi 29°C’de başlıyor.

Asseng, “İnsanlar aşırı derecede nem söz konusuyken 32 santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıklara ya da aşırı düşük nemde 45 santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıklara uzun bir süre boyunca maruz kalırlarsa, bu durum onlar için ölümcül olabilir” diyor: “Şu anda ABD’nin kuzeybatı kıyısı ve Kanada’da gözlemlenenler gibi 40 santigrat derecenin üzerindeki sıcaklıkları içeren aşırı ısı olaylarının yaşandığı durumlarda, insanlar örneğin klimalı alanlar gibi teknik bir desteğe ihtiyaç duyarlar.”

TARIM VE HAYVANCILIĞI KORUMAK MÜMKÜN OLMAYACAK
Zirai ürünler ve hayvancılık ise böylesi bir lükse sahip değil. Isı bitkinliği domuzlarda, tavuklarda ve sığırlarda ani ölümlere yol açmasa da, sık sık maruz kalmanın büyümelerini yavaşlattığı, daha düşük verime ve bodur üremeye neden olduğu bilinen bir şeydir. Mesela, tavuklar 37°C’de şiddetli ısı stresine maruz kalır ve bu durumda, yumurtlamada büyük oranda düşüş yaşanır. Süt inekleri ise, ısı stresi yaşadıkları bir durumda yüzde 20’ye varan oranda az süt verebilir. Vahşi yaşam da benzer şekilde etkilenirken, bu özel incelemenin kapsamı dışında tutulmuştu. Ancak araştırmacılar, Avustralya’da 2018 yılında yaşanan sıcaklık dalgasının yalnızca iki gün içinde bir yarasa topluluğunun üçte birini öldürdüğünü vurguluyorlar.

Yazarlar, “Devam etmekte olan küresel ısınma, eğer kendilerini aşırı ya da uzun süreli ısı stresinden koruyamaz, göç edemez ya da başka bir şekilde bundan sakınamazlarsa, diğer türler için de git gide ölümcül hale gelecektir” diyor: “Mevcut gidişat ‘Sera Dünya’ denilen duruma doğru ilerlemeye devam ederse, bu incelemede bahsedilen canlıların büyük kısmı ve çok daha fazlası bundan şiddetli biçimde etkilenebilir ya da tamamen yok olabilir.”