Sorting by

×
GıdaGüncelTarım

Şeker krizinin sorumlusu kim?

Şekerdeki sıkıntının gerekçesini Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle panikleyen imalat sektörünün, bir yılda parçalar halinde çekeceği şekeri önceden piyasadan çekmesiyle açıklayan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı, şekerden imalat yapan firmaların ihtiyaçlarını karşılamaları amacıyla ithalat izni verdiklerini söyledi. CHP’li Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu ise, “Ülkede üretilen şekerin yüzde 80’ini kullanan imalat sektörü paniklemiş, piyasayı rahatlatması gerekenler sadece seyretmiş. Piyasadaki 600 bin ton şeker stoku, şeker fabrikalarında değilse kimde?” diye sordu.

TBMM KİT Komisyonu, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.’nin 2019 ve 2020 yıllarına ait hesaplarına ilişkin Sayıştay raporlarının görüşmelerinde, yaşanan şeker krizi ve 400 bin ton şeker ithalatı kararı da tartışma konusu oldu.

TÜRKŞEKER Genel Müdürü’nden “daha hesap verebilir” kuruluş taahhüdü!

Kısa süre önce TÜRKŞEKER Genel Müdürlüğüne atanan Muhittin Şahin, görüşmelerin bitiminde Komisyon üyesi milletvekillerine hitaben, “Üzerimdeki yükün ve sorumluluğun bilincinde olarak yepyeni bir KİT’i, tekrar yeniden doğmuş bir KİT’i inşallah sizin desteğinizle bir sonraki toplantıda, nasip olursa, daha iyi şartlarla, daha iyi finansal durumla, daha iyi hesap verebilir bir durumda sunmayı şimdiden taahhüt etmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

400 bin ton şeker ithalat kararının gerekçesini açıkladı

Komisyondaki görüşmelerde Tarım ve Orman Bakanlığını temsil eden Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı ise, 400 bin ton şeker ithalatı kararına açıklık getirmek istediğini söyledi.

İlk göreve geldiği dönemde bu konunun Türkiye’nin gündemini meşgul ettiğini vurgulayan Yumaklı, şöyle devam etti:

“Aslına bakarsanız bir kök nedeni var bunun. Kök nedeniyle ilgili bir iki rakam vermek istiyorum.

Eylül 2021’den Mart 2022’ye kadar yüzde 45 daha fazla şeker çekilmiş!

Türkiye’deki şekerin yüzde 80’i imalat sanayisinde, yüzde 20’si de bireysel tüketimde kullanılıyor. Eylül 2021 ile Mart 2022 döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre tam yüzde 45 oranında piyasadan şeker çekilmiş. “Bunun sebebi nedir? ” diye araştırdığımda şunu gördüm:

Özellikle pandemi şartlarının devamı ve Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle panikleyen imalat sektörünün aslında bir yılda parçalar halinde çekecekleri şekeri bir anda, bu söylediğim dönemde, -bu da yaklaşık 563 bin tondur- piyasadan çekmesi sebebiyle oluşmuş, arızi bir durum aslında.

İthalat izni 15 Ekim tarihine kadar geçerli

Tabii, biz bununla alakalı doğal olarak sektörle görüşmeler yaptık ve zımnen onların da bu durumu teyit etmesiyle birlikte ihtiyacı olan, şekerden imalat yapan firmaların ihtiyaçlarını karşılamaları amacıyla bu izni verdik.

Geçici bir süredir, 15 Ekim tarihine kadardır. Bunun tonajı da bellidir, tonajı da yaklaşık biraz önce söylediğim rakamdan hareketle yine sektördeki arkadaşlarla birlikte oluşturduğumuz bir rakam.

“Türkiye’nin üretimi, Türkiye’ye fazlasıyla yetiyor”

Türkiye’nin üretiminin Türkiye’ye hem de fazlasıyla yettiğinin bir kez daha altını çizeyim. Ancak malumunuz Dahilde İşleme Rejimi diye bir husus var. O da Türkiye’de ürününü bir şekilde işleyip, daha sonra ihraç eden önemli bir kesim var. Gerçekten istihdam açısından da önemli. Biz bundan sonraki dönemde sadece ithalat kısmının Dahilde İşleme Rejimiyle sınırlı kalması için çok hassasız. Bunun altını çizmek isterim.

İkincisi de Bakanlığımızca kamu iktisadi teşekküllerinin –bu benim 3’üncü toplantım, gerçekten çok öğretici oluyor- mali tabloları bozulmuş olanların, ya da piyasa regülasyonu görevini bir şekilde aksatma ihtimali olanlarla alakalı bir çalışmamız zaten var. Bittiğinde Hazine ve Maliye Bakanlığı ile ilgili diğer kurumlarla birlikte bunun köklü bir şekilde çözüme kavuşturulmasını bizatihi ben takip edeceğim.

Burada bütün vekillerimizin ve katkısı olan herkesin şunu bilmesini özellikle arzu ederim: Biz aynı perspektifte düşünüyoruz, yani biz bu ülkenin evlatlarıyız. Her kurumun doğru sonuçları almasını, bu millet için doğru şeyler yapmasını arzu ederiz.

Biraz önce Genel Müdür arkadaşımın duygusal bir konuşmasını izlediniz. Aslında aynı heyecanın şu anda Bakanlıktaki bizler için de olduğunun bir kez daha altını çiziyorum.

Şeker krizinin sorumlusu kim?

Komisyondaki görüşmelerde, ülkede yeteri kadar şeker pancarı ve şeker üretimi olmasına rağmen neden 400 bin ton şeker ithalatı izni verildiğini soran CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Tarım ve Orman Bakanlığı Bakan Yardımcısı İbrahim Yumaklı’nın verdiği yanıt üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Ülkede üretilen şekerin yüzde 80’ini kullanan imalat sektörü paniklemiş, piyasayı rahatlatması gerekenler ne yapmış? Hiçbir şey, sadece seyretmişler. Şu anda piyasada 600 bin ton şeker stoku var bu stok şeker fabrikalarında değilse kimde? Bunun cevabını alamadık maalesef.

“Fiyat artışları ciddi bir sorun”

2021-2022 üretim yılında önceki yıldan kalan 300 bin ton stokla beraber 2 milyon 820 bin ton şeker pazarlanmış. 2022 yılında da 2 milyon 650 bin ton şeker üretilmesi planlanmış. Bu üretim ülke ihtiyacını karşılamaya yetiyor. Bunu komisyonda yetkililer de dile getirdiler.

O zaman ithalata ne gerek var?

Burada daha ciddi bir sorun var fiyat artışları.

Şeker fabrikaları şekeri 7 liradan satmış. Pancar Şekeri Üreticileri Derneği’nin açıklamaları var. Bu fiyat nasıl oluyor da markette 22-23 liraya çıkıyor?

Bu durum maliyet artışlarıyla açıklanamıyor. Şeker yok desek, ülkede yeterince şeker üretiliyor.

“TÜRKŞEKER sorunu doğru yönetememiş!”

O zaman geriye tek bir neden kalıyor. Yönetim sorunu.

Kamu adına düzenleyici kurum olan TÜRKŞEKER, süreci doğru yönetememiş.

Ülkemizde çok ciddi bir enflasyon var, maliyetlerden kaynaklanan enflasyon var ama şeker örneğine baktığımız zaman maliyetlerden kaynaklanan enflasyon k adar bu ülkede beklentilerin bozulduğu, fiyatlandırma alışkanlıklarının bozulduğu ve bu sebepten dolayı fiyatların da yükselmeye başladığını görmekteyiz. Yani bu da güvenle alakalı bir şey.

Halkın, sanayicinin, üreticinin artık siyasi iktidara güveninin kalmadığının açık göstergesi.”

Kaynak: www.gidahatti.com