Kırmızı etteki yüksek fiyatlar tüketiciyi balığa yönlendiriyor
Yüksek kırmızı et fiyatları tüketiciyi balık tüketimine yönlendirdi. Tüketicilerin alım gücünün düşmesi fiyatı daha uygun olan balığa talebi artırdı. İSHİB Başkan Yardımcısı Ahmet Tuncay Sagun, Türkiye’de kişi başı 6 kilogram olan balık tüketiminde yüzde 30 artış beklediklerini söyledi.
Son dönemde kırmızı ete ardı ardına gelen zamlar tüketiciyi alternatif besin kaynaklarına yöneltti. Et ve Süt Kurumu’nda (ESK) dana kıymanın kilosu 83 liradan, dana kuşbaşı ise 92 liradan satışa sunuluyor. Et fiyatları bölgelere, market ve kasaplara göre değişiklik gösterirken şarküterilerde 150 liraya kadar çıkıyor. Karaköy balık pazarında ise hamsi ve istavritin kilosu 50, barbun 95, büyük boy deniz çuprası 75 ve levreğin tanesi 70 liradan alıcı buluyor. Balık pazarındaki esnaf Ramazan ayı olmasına rağmen satışların iyi olduğunu ifade ediyor. Diğer yandan İstanbul’da bulunan semt pazarlarında da balık ürünlerinin yoğun olarak talep edildiğini belirten balıkçı esnafı, balığın et ve yeşilliklere göre daha uygun olduğunu belirtiyor.
“Et açığı rahat şekilde balıkla telafi edilebilir”
Balık fiyatlarının Ramazan ayından önce de et fiyatlarının altında kaldığını ifade eden Kocaeli Su Ürünleri Kooperatifler Birliği Başkanı Ali Sarı, şu anda balığın revaçta olduğunu söyledi. Kırmızı et açığını çok rahat şekilde balıkla telafi edilebileceğini belirten Ali Sarı, yaklaşık 1 milyon ton balık yakaladıklarını aktardı. Şu an TL’nin değer kaybetmesinden ve balık fiyatlarının yurt dışına göre uygun olmasından dolayı dış pazarlardan talep edildiğini anlatan Ali Sarı, “Avlanan balıklar hemen yurtdışına gidiyor. Bizim paramıza göre baktığınız zaman onlar için bedava gibi bir şey haline geliyor” dedi.
Balığın Ramazan ayında fazla tüketilmeyen bir ürün olduğunu ifade eden Ali Sarı, şu an büyük balıkçılar tarafından avlanan hamsi ile istavritin yoğun olarak bulunduğunu kaydetti. Bir de küçük balıkçılar tarafından tutulan balıklar olduğunu bildiren Ali Sarı, “Bugün küçük balıkçılar tarafından yakalanan lüferin tanesi sadece hallerde 80 liradan satılıyor. Bizim üyeler balığı tutuyor ve onlara menşei belgesi kesiyoruz. Onlar da buldukları alıcılar aracılığıyla balıklar İstanbul’a gönderiliyor. Önümüzdeki günlerde tekir balığı bekliyoruz ve tutup pazarlayacağız. Av yasağı da yaklaşıyor, fakat bizim balıkçıların yasağı yok. Çünkü bizim balıkçıların tekneleri 12 metrenin altında yer alıyor” diye konuştu.
Bu yıl müsilaj beklenmiyor
Müsilaj ile ilgili de konuşan Ali Sarı, şu ana kadar kirlilik yönünde hiçbir görüntü ile karşılaşmadıklarını ifade etti. Bu yıl müsilaj beklemediklerini söyleyen Sarı, bölgelerinde dalgıçlık yapanlardan aldığı bilgiye göre müsilajın Kocaeli Körfezi’nde bugüne kadar gözükmediğini kaydetti.
Su ürünleri konusunda uzman olan Dr. İsmail Mert, balık tüketiminin bir kültür meselesi olduğunu belirterek, “Ekonomik şatlar bir şekilde balık tüketimine yönlendirecek. Balık fiyatlarının böyle devam etmesi durumunda kişi başı tüketimin de artması bekleniyor” dedi.
Öte yandan Türkiye’de 2020 yılında çiftlik ve avcılıktan yaklaşık 800 bin ton balık üretimi yapıldı. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) 2018 yılı verilerine göre Türkiye’de yıllık kişi başı 39 kilogram kırmızı et tüketiliyor. Balık tüketimi ise kişi başına 5 kilogram seviyesinde. AB’de ise kişi başı balık tüketimi 25-26 kilogram.
“Gençler balık tüketiyor”
Et fiyatlarının balık fiyatlarından yüksek olmasından dolayı tüketicilerin balığa yöneldiğini kaydeden TİM Su Ürünleri Sektör Konseyi Başkanı ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkan Yardımcısı Ahmet Tuncay Sagun, “Ramazanda görece az balık tüketiliyor. Ama Ramazandan sonra çok hızlı bir talep bekliyoruz, çünkü fiyatlar makul seviyeye geldi. Türkiye’de kişi başı balık tüketimi 6 ile 7 kilogram arasında yer alıyor. Balık fiyatlarının uygun olmasından dolayı kişi başı tüketimde yüzde 30 dolayında artış bekliyoruz. Arık genç jenerasyon da balık tüketiyor” dedi.