Erzincan’da ürün çeşitliği artıyor…
-
Mikroklima iklim özelliği, doğal su kaynaklarının temizliği ve bereketli tarım arazilerine ev sahipliği yapan Erzincan’da ürün çeşitliliği artıyor. İlde devlet destekleriyle çiftçiler, hem üretim alanını artırıyor hem de ürün yelpazelerini genişleterek bölgeyi sebze merkezi olma yolunda ilerletiyor.
Erzincanlı çiftçilerin aldıkları desteklerle ürün çeşitliliği artıyor.
Bölgenin mikroklima iklim özelliği, doğal su kaynaklarının temizliği ve bereketli tarım arazilerini fırsata çevirmek için kentte alternatif ürün ekim alanı genişliyor.
Son 7 yılda 17 binden 21 bin dekara çıkan sebze üretim alanı, 97’den 600 dekarın üzerine çıkan sera alanıyla Erzincan, bölgenin sebze üretiminde öne çıkıyor.
Kentte sebze üretimi yapan çiftçilere, ürün yelpazelerini genişletmeleri için Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce “2. Ürün Sebze Yetiştiriciliğinin Yaygınlaştırılması Projesi” kapsamında destekler verildi.
Bu kapsamda şehirdeki 30 üreticiye 500 dekarlık alanda yüzde 50 hibeyle fide desteği sağlandı. Bu destek sayesinde şehirde karnabahar, maydanoz, roka ve marul gibi kışlık sebzelerin de üretilmesi sağlandı.
Fidelerini toprakla buluşturan karnabahar üreticileri ise hasada başladı.
Erzincan’da ürün çeşitliliği artıyor
İl Tarım ve Orman Müdürü Murat Şahin, tarım sektörüne son yıllarda yapılan yatırımlarla sebze ve meyve üretiminde kentin ambar konumuna geldiğini söyledi.
Bölgenin mikroklima özelliğine sahip olmasının sebze üretimine önemli bir avantaj sağladığını aktaran Şahin, 5 yıl önce Erzincan’ı bölgenin sebze ve meyve deposu yapmak konusundaki hedeflerine emin adımlarla ilerlediklerini belirtti.
Kentte yapılan yatırımlarla hem sebze hem de meyve alanında gelişme sağlandığını anlatan Şahin, “Sebze alanında ilimiz merkezinde 21 bin dekar alanda üretim gerçekleştirilmektedir. Bunun büyük çoğunluğu yazlık sebze olarak üretilmekte. Son bir iki yıldır ise kışlık diye tabir ettiğimiz alternatif sebze üretimine ağırlık verdik. Önceki yıllarda yapmış olduğumuz projelerle karnabahar, brokoli ve lahanayı üreticilerimizin ikinci ürün olarak ekmesini sağladık.” dedi.
Erzincan’daki sera yatırımlarına da vurgu yapan Şahin, şöyle devam etti: “2017’de 97 dekar olan sera alanımız şu an itibarıyla 600 dekarın üzerine çıkmıştır. Valiliğimiz öncülüğümüzde yapmış olduğumuz projelerle önümüzdeki yıllarda bin dekarı geçecek şekilde planlarımızı yaptık. Buralarda öncelikle yazın patlıcan, domates, salatalık ekimi oluyor. Kış aylarında ise yeşillik diye tabir ettiğimiz maydanoz, soğan, marul ve kıvırcık üretimi de her geçen gün artmaktadır.”
Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nin sebze ihtiyacını Erzincan Ovası‘ndan karşılamayı hedeflediklerini işaret eden Şahin, “İnşallah önümüzdeki yıllarda yapılacak yatırımlarla bölgemizi sebze deposu olma yolunda emin adımlarla ilerleteceğiz. Kışlık sebze üretimi için geçen yıl 30 üreticimize fide desteği sağlamış olduk. Sağlanan fide desteği ile üreticilerimiz yaklaşık 500 dekar alanda üretimlerini gerçekleştirmektedirler.” diye konuştu.
“35 ton ürün bekliyorum”
Üreticilerden Cihan Evcan da alternatif ürün yelpazesinin her geçen gün genişlediğini, kendisinin de daha çok ekip iklime uygun alternatif ürünler bulmaya çalıştığını söyledi.
Erzincan’ın sebze üretiminde çok şanslı bir il olduğunu dile getiren Evcan, kentin ayrıca kapalı bir sera şehri olduğunu belirtti.
Kendisinin 3 yıldır karnabahar ekimi yaptığını ve çok güzel bir verim aldıklarını dile getiren Evcan, “Endişelenen vatandaşlarımız var. Biz yaptık işte örneği burada. Herkese tavsiye ederim. Karnabahar ve brokoli gibi sebzeler Erzincan’da yetiştirilmesi için son derece uygun. Ben bu yıl karnabaharı ektiğim 11 dönümlük alanda yaklaşık 35 ton ürün bekliyorum.” ifadelerini kullandı.
Ürünlerin sebze hali vasıtasıyla Bayburt, Gümüşhane, Erzurum, Kelkit, Şiran, Muş, Bitlis, Trabzon ve Rize gibi çevre illere satıldığını aktaran Evcan, şunları kaydetti: “Ürün çoğaldıkça çevre illerden müşterilerimiz de artıyor. Bu bölgede yetişen ürünlerin bir özelliği daha var aroması çok farklı. Bunda doğal kaynak suyunun, ikliminin ve verimli toprakların etkisinden kaynaklanıyor.”
