Bitkilerin hazine sandığı
Nükhet Everi
Kentlerde, yeşil alanların önemli bir parçasıdır botanik bahçeleri. Nesli tükenme tehlikesi altındaki bitkileri bu bahçelerde görebilir ve onları yakından tanıyabilirsiniz. Bu bahçeleri adımlarken doğanın huzuruyla kucaklaşmak isteyeceksiniz.
Çok kısa sürede arka arkaya yaşanan pandemi, orman yangınları, sağanak yağışlar, seller gibi doğal afetler, iklim değişikliği ve çalan tehlike çanları, sanıyorum herkesi yaptığımız yanlışlar konusunda biraz düşünmeye zorladı. Bu düşünceler bizleri bir yandan endişelendirdi, bir yandan da doğaya yakınlaştırdı. Burada önemli ve kritik bir soru devreye giriyor: Neyi ne kadar biliyoruz, ne kadar doğru biliyoruz? Doğayı ne kadar tanıyoruz? Ne yapmamız konusunda ne kadar bilgiliyiz?
Elbette öğrenmek küçük yaşta ailede başlıyor, okulda devam ediyor. Ama bugün görüyoruz ki bunlar yetersiz kalmış ve pek de doğruları öğrenememiş, öğrense de uygulamamış insanoğlu! Peki, başka ne yapılabilir? Çevremizi gözlemleyip bu konuları öğrenmeye nereden başlayabiliriz? Sanırım bunun en güzel cevabı pek çok şehirde bulabileceğiniz botanik bahçelerinde. Botanik bahçesi (parkı), bilimsel bilgi ışığında çok farklı cinsten bitki ve ağaç türünün bir arada bulunduğu, bilimsel araştırmaların yapıldığı, dinlenme ve gezme amaçlı halka açık bitki merkezleridir. Bu bahçeler, kentsel yeşil alanların önemli bir parçasıdır. Nesli tükenme tehlikesi altındaki bitkilerin korunması, ziyaretçilerin doğrudan ve dolaylı eğitilmesi konusunda da ciddi bir yer tutarlar.
Botanik bahçelerimiz
Türkiye’de hepimizin gidip görebileceği, hatta eğitim alabileceği hangi botanik bahçeleri var?
İstanbul Üniversitesi Alfred Heilbronn Botanik Bahçesi: Cumhuriyet’in ilk ve Türkiye’nin en eski botanik bahçesidir. 1995 yılında sit alanı ilan edilen bahçede, kaybolmaya yüz tutan, hatta bazı bölgelerde artık rastlanmayan bitkiler de bulunur. 15 bin metrekarelik alanda 6 bölümden oluşan bahçede; Herbaryum, Tohum Bankası, Botanik Kütüphanesi ile Araştırma Laboratuvarı vardır.
Atatürk Arboretumu: 1949 yılında çalışmaları başlatılan ve Belgrad Ormanı’nın doğal bitki örtüsü içinde kurulu; yeşilliklerin hâkim olduğu geniş alanı ağaç ve odunsu bitkilerle doludur.
Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi: 1995 yılında Nezahat Gökyiğit adına Ataşehir’de hatıra parkı olarak kurulduktan sonra, 2003 yılında her köşesi başka bir amaç için tasarlanan ada şeklinde yedi bahçeden oluşan bir botanik bahçesine dönüştürülmüştür.
Karaca Arboretumu: Yalova’da Hayrettin Karaca tarafından 13.5 hektar arazide kurulmuştur. 7 bin civarında değişik bitki barındıran bu alan Türkiye’nin ilk özel arboretumudur.
Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi: 2005 yılında 14 dönümlük alanda açılan Türkiye’nin ilk tıbbi bitki bahçesidir. 700’ü aşkın tıbbi bitkinin büyük bölümü etiketli ve QR kodludur. Bu QR kodları vasıtasıyla bitkiler hakkında ayrıntılı ve sesli bilgi alınabilir. Bitki atıklarının gübre olarak değerlendirildiği, sentetik gübre ve ilaçlara başvurulmayan bu bahçe, belki de unutulan pek çok kıymetli bilgiyi yeniden hafızalarımıza alabilmek için önemli bir bilgi bankası gibidir.
Bursa Botanik Parkı: 1998’de açılan, bitkisel araştırma ve bilimsel çalışmalara açık ve 1. derecede doğal sit alanıdır. Soğanlı Botanik Parkı olarak da bilinir.
Adana Çukurova Üniversitesi Botanik Bahçesi: 200 dönümlük alanda Türkiye’nin en zengin endemik bitki türlerini barındırmaktadır.
Gaziantep Botanik Bahçesi: Türkiye ve dünya floralarında bulunan ağaç, çalı ve otsu bitkilerin olduğu 10 farklı bahçeden oluşmaktadır.
Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi ve Herbaryum Uygulama/Araştırma Merkezi: İzmir’de 1970 yılında kurulan bahçede, 3 bin kadar bitki türü bulunuyor. 13 serası var. Tropik ve yerli yabancı orijinli pek çok değişik bitkiye ev sahipliği ediyor.
Konya Tropikal Kelebek Bahçesi: 2015 yılında kurulan bir kelebek ve bitki evidir.
Bunların dışında; Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Botanik Bahçesi, Ankara Üniversitesi Botanik Bahçesi, Erzurum Ata Park Botanik Bahçesi, İstanbul Bakırköy Botanik Park, Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Botanik Parkı, Trabzon Botanik Parkı sayılabilir.
Tüm bu botanik bahçeleri, kendine özgü bir düzen içinde, değişik gün ve saatlerde ziyaretçilerini ağırlıyor ve çeşitli eğitimler veriyor, ayrıca bazılarında çeşitli etkinlikler de düzenleniyor.
Dünyamızın yaralarını nasıl sarabileceğimizi öğrenmek ve geleceğe güzel bir dünya bırakmak için bu botanik bahçelerine yapılacak ziyaretler artık çok önem taşıyor.