Sorting by

×
GüncelKırsalTarım

‘Hatay sarısı’ kadınların geçim kaynağı olacak

Hatay’da geçmişi uzun yıllara dayanan ipek böceği yetiştiriciliği ve ipek dokumacılığı, Defne Belediyesi tarafından açılan Koza Evi’nde yaşatılıyor. Bölgede, geçmişte yaygın olarak yetiştirilen fakat sürdürülemediği için nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve ‘Hatay Sarısı’ olarak adlandırılan sarı kozanın sayısı her geçen gün artıyor. Koza Evi sorumlusu ve usta öğretici Tülay Genç (49), koruma altına aldığı binlerce sarı koza yumurtasını kadınlara dağıtarak, istihdam yaratmayı hedefliyor.

Hatay’ın Defne ilçesinde, belediyenin bölgeye kazandırdığı koza evi, unutulmaya yüz tutmuş ipek böceği yetiştiriciliği ve ipek dokumacılığını gelecek nesillere aktarıyor.

İpek böceğinin yumurtlaması ve koza yapması sürecinden başlayarak, elde edilen ipliklerin geleneksel yöntemlerle işlenmesine kadar imkan sağlayan Koza Evi, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ‘Hatay Sarısı’ olarak bilinen sarı kozayı da yaygınlaştırmayı hedefliyor.

İpekçiliği 12 yıldır sürdüren ve bu alanda eğitimler veren Koza Evi sorumlusu ve usta öğretici Tülay Genç, koruma altına aldığı binlerce sarı kozayı, ihtiyacı olan tüm kadınlara dağıtacağını ve kadınların bu kozadan para kazanmasını sağlama hedefinde olduğunu söyledi.

Tüm Hatay’a ipek böceği yetiştiriciliği ve ipek dokumacılığını yaymak istediklerini söyleyen Genç, “Koza Evi’ndeki hedefimiz, bu işi yaygınlaştırmak ve sarı kozayı çoğaltmak ve dağıtmak. Altı yıldır sarı kozamızı yapıyoruz, şu an çok fazla yumurtalarımız var. Bu mesleği yaygınlaştırarak, eğitimler vermek ve istihdam yaratmak istiyorum. Yakın zamanda elimizdeki sarı kozaları herkese dağıtmak ve Hatay’a kazandırmak istiyoruz. Zaten Hatay Sarısı diye bir ipeğimiz vardı, sarı kozamız vardı. İki koza arasındaki fark, biri beyaz diğeri doğal rengi olan sarı kozadır. Sarı kozanın önemi farklıdır, beyaz kozaya göre daha az ip vermesine rağmen, doğal rengi olması ve beyaz koza kadar yaygın olmamasından dolayı bizde sarı kozaya sahip çıkmamız gerektiği düşüncesi belirdi” dedi.

‘BÜTÜN SERÜVENİMİZ 45 GÜN SÜRER’
Geleneksel yöntemlerle ürettikleri ipek kumaşların kolay elde edilmediğini ve bunun öncesinde uzun bir uğraş sürecinden geçtiğini aktaran Genç, “Biz burada, nisan ve mayıs aylarında yumurtadan başlayarak, ipek böceğini yetiştiriyoruz, 35- 40 gün yemek yediriyoruz, yemek yedikten sonra kozasını örer. Bütün serüvenimiz, 45 gün sürer. Biz bu kozaları ipliğe çevirerek, tezgahlarımızda dokuma yapıyoruz” diye konuştu.

‘KOZA EVİ, BİR TİCARİ MERKEZ DEĞİL, BİR EĞİTİM MERKEZİDİR’
Defne Belediyesi’nin unutulmaya yüz tutmuş ipek böceği yetiştiriciliği ve ipek dokumacılığını yaşatma adına açtığı Koza Evi’nin herkese açık olduğunun altını çizen Genç, şunları söyledi:

“Etrafımızdaki tüm kadınların koza almalarını sağlıyoruz ve 45 gün her zaman onların yanında yer alıyoruz, sırf emekleri boşa gitmesin diye. Yaprak sıkıntıları olduğu zaman bile, belediyemiz bize araç tahsis ediyor ve çevreden yapraklarımızı koparıyoruz. Kadınlarımıza istihdam yaratma adına o şekilde yardımcı olmaya çalışıyoruz. Çünkü biz burada bir ticari merkez açmadık belediye olarak, biz burada unutulmaya yüz tutmuş mesleği yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için bir eğitim merkezi kurduk. Eğitim merkezinin sürdürülebilir olması için elimizden geleni yapacağız.”