Doğanın kalbi çocuklarla balıklandırıldı
-
Çanakkale’nin su kaynaklarına aynalı sazan balığı yavrusu bırakıldı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün balık popülasyonlarının artırılması amacıyla yürüttüğü etkinliğe çocuklar da katıldı. İl Müdürü Nazan Türkarslan, “Balıklandırma çalışmaları hem doğa hem de insanlar için büyük faydalar sağlayacaktır.” dedi.
Haber: Çanakkale İl Enformasyon
Çocuklar balıklandırma etkinliğine katıldı. Çanakkale’nin su kaynakları yavru sazanlarla zenginleşti.
Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğünün yürüttüğü Su Kaynaklarının Balıklandırılması Projesiyle doğal su kaynaklarının zenginleştirilmesi hedefleniyor.
Projenin Çanakkale ayağında il genelindeki baraj ve göletlere 1 milyon 750 bin aynalı sazan balığı yavrusu bırakıldı.
Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Birlikte Çalışalım
Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürü Nazan Türkarslan, “İlimiz için tahsis edilen 1.750.000 adet aynalı sazan balığı yavrusu İpsala Su Ürünleri Üretim İstasyonundan teslim alınarak, 9 baraj ve 21 gölete bırakılarak doğal su kaynaklarımızın zenginleştirilmesi hedefleniyor. Sazan balığının sık tüketilmesi ve çevreye uyum sağlama özelliği bu türü tercih etmemizin en önemli nedenlerinden biridir. Balıklandırma çalışmalarıyla hem bölgedeki balıkçılık faaliyetlerine destek olunacak hem de ekosistem dengesinin korunmasına katkı sağlanacak. Özellikle amatör balıkçılık turizmine canlandırıcı bir etkisi olması bekleniyor. Ancak, bırakılan yavruların en az bir kez üremeleri için balıkçıların ve halkın duyarlı olması ve sürdürülebilir avcılık yapması büyük önem taşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, balıklandırma çalışmalarına önümüzdeki dönemde de devam edecek. Çanakkale’deki su kaynaklarının daha da zenginleşmesi ve balık çeşitliliğinin artması için yapılan bu yatırımlar, hem doğa hem de insanlar için büyük faydalar sağlayacaktır.” dedi.
“Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Birlikte Çalışalım” temasıyla yapılan etkinliğe çocuklar da katıldı.
Çocukları ‘Geleceğin çevre dostları’ olarak nitelendiren Türkarslan, etkinliğin faydalarını şu sözlerle anlattı: “Anasınıfı çağındaki çocuklar, çevre konusunda en duyarlı hale gelebilecekleri yaş grubundadır. Bu dönemde kazanılan alışkanlıklar, ilerleyen yıllarda da sürdürülebilir davranışlara dönüşebilir. Çocukların balıkların isimlendirilmesi, suya etiket yapıştırılması gibi etkinliklere katılması, onların öğrenme sürecini daha eğlenceli ve kalıcı hale getirir. Bu sayede teorik bilgiler, somut deneyimlerle pekiştirilir. Suyun önemi ve canlılar üzerindeki etkisi, çocuklara basit bir dille anlatılarak, onlarda su kaynaklarına karşı duyarlılık oluşturulur. Bu farkındalık, gelecekte daha bilinçli tüketim alışkanlıkları geliştirmelerine katkı sağlar.”
Minikler balıkları ve diğer su ürünlerini yakından görme fırsatı buldu, isim verdikleri yavru balıkları göle bıraktı.
