Bakan Kirişci’den gıda güvensizliğinde artış uyarısı!
Ukrayna’daki savaşın gıda, enerji ve finans olmak üzere üç boyutlu bir krizi güçlendirdiğini belirten Tarım Bakanı Vahit Kirişci, “Savaşın gıda güvenliği üzerinde sert sonuçlar doğurması bekleniyor. Gıda krizi yaşayan birçok ülke, Ukrayna ve Rusya Federasyonu’ndan temel gıda ve gübre ithalatına bağımlı olduğundan, bölgesel ve küresel düzeyde de ciddi gelişmeler bekleniyor” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Özbekistan’ın ev sahipliğinde düzenlenen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 7. Tarım Bakanları Toplantısı’nda katılımcılara hitap etti.
Gıda güvensizliğine karşı uluslararası iş birliği çağrısı!
Dünyada gıda güvensizliğine neden olan küresel sorunların uluslararası ve çok taraflı iş birliğiyle ele alınması gerektiğinin altını çizen Kirişci, şunları söyledi:
“Aynı gemide olduğumuzu ve bu gezegeni gelecek nesillerimize bırakacağımızı her zaman hatırlamalıyız. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmalar, artan nüfus ve buna bağlı olarak gıda talebindeki artış, değişen tüketim alışkanlıkları, iklim değişikliği ve tarımsal üretime etkileri, doğal kaynakların kısıtlanması, su kaynaklarının azalması, hızlı kentleşme ve göç, lojistik altyapının yetersizliği ve son zamanlarda Covid-19’un gıda arzı üzerindeki olumsuz etkileri gibi birçok faktör gıda güvenliğini ulusal ve küresel ölçekte derinden etkilemektedir.
Hem tarımda hem de gıda sektöründe pandeminin neden olduğu ekonomik dalgalanmalara rağmen Türkiye bu süreçte sürdürülebilir kalkınmasını sürdürmüştür.”
“Gıda krizi daha da tehdit edici hale geldi”
Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 10 milyara ulaşacağının tahmin edildiğine dikkati çeken Bakan Kirişci, insanlık için büyük bir sorun olan gıda krizinin salgın koşullarında daha da tehdit edici hale geldiğini vurguladı.
Küresel açlık düzeyinin endişe verici derecede yüksek olduğunu belirterek, akut gıda güvensizliği çeken insan sayısının 2021’de yaklaşık 193 milyona çıktığına dikkat çeken Kirişci, “Bu insanların 53 ülkede acil yardıma ihtiyacı var. Bu da bir önceki en yüksek seviyenin görüldüğü 2020 yılına kıyasla yaklaşık 40 milyon kişilik bir artış anlamına geliyor.” dedi.
Yetersiz beslenmenin de arttığına işaret eden Kirişci, milyonlarca çocuğun gelişim geriliği veya zayıflıktan muzdarip olduğunu, giderek daha fazla çocuğun ve yetişkinin aşırı kilolu veya obez olduğunu anlattı. Kirişci, insan tüketimi için üretilen gıdanın yaklaşık üçte birine denk gelen 1,3 milyar ton gıdanın da sosyal, ekonomik, çevresel ve en önemlisi iklim değişikliği kaynaklı sorunlar nedeniyle kaybolduğuna ve israf edildiğine dikkati çekti.
Ukrayna’daki savaşın gıda güvenliğine etkileri
Ukrayna’daki savaşın, dünyanın en savunmasız insanlarının ülkelerinin ve ekonomilerinin üzerinde yıkıcı etkileri olan ve gıda, enerji ve finansı içeren üç boyutlu bir krizi güçlendirdiğini de dile getiren Tarım Bakanı Kirişci, şöyle devam etti:
“Bu durumun, hâlihazırda ciddi olan 2022 akut gıda güvensizliği tahminlerini daha da kötüleştirmesi muhtemeldir. Ukrayna’da devam eden savaşın etkisinin, milyonlarca Ukraynalının yerinden edilmesinin ardından gıda güvenliği üzerinde sert sonuçlar doğurması bekleniyor.
Gıda krizi yaşayan birçok ülke, özellikle Ukrayna ve Rusya Federasyonu’ndan temel gıda malzemeleri ve gübre ithalatına bağımlı olduğundan, bölgesel ve küresel düzeyde de ciddi gelişmeler bekleniyor. EİT’nin üyeleri olarak insani, kalkınma ve barış perspektifine yoğunlaşan gıda krizlerinin nedenlerini ve sonuçlarını hep birlikte ele almak için gereken kaynakları ve siyasi iradeyi seferber etmeliyiz.”
Bakan Kirişci, 2030 yılına kadar başta açlık ve yoksulluğu sona erdirmek ve tüm dünyada sorumlu üretim ve tüketimi teşvik etmek olmak üzere sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde başarıya ulaşmak için mevcut gıda sistemlerinin dönüştürülmesinin ve sürdürülmesinin en önemli araçlardan biri olduğunu belirtti.
“EİT Bölgesi de ciddi gıda güvensizliği ile karşı karşıya”
EİT üyesi ülkelerin yaklaşık 550 milyon nüfusu olduğunu belirterek, bölgesel nüfusun yaklaşık yüzde 13’üne denk gelen, yaklaşık 59 milyon kişinin halen yetersiz beslenmeden muzdarip olduğuna ilişkin tahminleri paylaşan Kirişci, “Bu, dünyanın diğer birçok yerinde olduğu gibi EİT bölgesinin de ciddi gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğu anlamına geliyor.” dedi.
Artan nüfus, kentleşme ve gıda talebinin hububat ve hayvan eti ithalatını artırdığını kaydeden Kirişci, EİT’e üye ülkelerde artan talebin karşılanması için mahsul ve hayvancılık verimliliğinin arttırılmasının gerekli olduğunu vurguladı.
Dünyadaki aşırı yoksulların yaklaşık yüzde 80’i kırsal alanlarda yaşadığı için, gıda güvenliğinin odak noktasının kırsal kesimdeki yoksullar olması gerektiğini vurgulayan Kirişci, Ankara’da faaliyet gösteren EİT Gıda Güvenliği Bölgesel Koordinasyon Merkezi’nin (BKM), herkes için açlığı, gıda güvensizliğini ve yetersiz beslenmeyi sona erdirmek için bölgesel çabaları destekleyerek gıda güvenliğinin sağlanmasında ve bölgede tarım sektörünün geliştirilmesinde önemli bir rol oynadığını kaydetti.
Kirişci, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve EİT BKM ile Türkiye’nin İstanbul’da Ekim 2022’de ev sahipliği yapacağı Avrupa ve Orta Asya’da Gıda Kaybı ve İsrafın Azaltılması Bölgesel Konferansı’na katılımcı bakanları davet etti.
“Türkiye dünyanın yedinci, Avrupa’nın birinci büyük tarım üreticisi”
Türkiye’nin dünyanın yedinci, Avrupa’nın birinci büyük tarım üreticisi ve fındık, kayısı, kiraz ve incir gibi birçok tarım ürününün üretiminde lider ülke olduğunun altını çizen Tarım Bakanı, şunları kaydetti:
“Dünyanın her yerine 1690 farklı tarım ürünü ihraç eden Türkiye, tarımda net ihracatçı ülke konumundadır. Buna ilaveten, Türkiye tarımsal gelir açısından dünyada ilk 10’da yer almaktadır. Ancak küresel değişimler, riskler ve trendler yeni ve daha yaratıcı üretim teknikleri gerektiriyor. Bu nedenle, tarımda akıllı tarım teknolojileri geliştirmeye ve dijitalleşmeye öncelik verdik. Tarımsal inovasyon çalışmaları ve Ar-Ge çalışmalarına yaptığımız yatırımlar sayesinde tarım sektörümüz her geçen gün daha dayanıklı ve sürdürülebilir hale geliyor.”
Kaynak: www.gidahatti.com