GüncelKırsalTarım

Domates de yetiştiririm, üniversite de okurum

Bildiğiniz okulları unutun. Bu öyle bir eğitim ki hem öğrencileri üniversiteye hazırlıyor hem de ekmeyi biçmeyi ve hayvancılığı öğreterek hayata… Üstelik öğrenciler 12’nci sınıfta aylık 1.500 lira da para kazanıyor. Öğrencilerin “Of, bugün de mi okul var!” diye yakınmadan gidip mutlu olduğu, Bursa’daki 130 yıllık Hamidiye Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret ettik.

Yıllar önce Doğu Karadeniz’in en güzel ve izole vadilerinden Senoz’da 70’lerindeki bir teyze “Sırtımda çay taşıdım, dağlarda inek güttüm ama çocukları okuttum. İkisi de üniversite bitirdi ama işsiz. Şimdi gelin, ekin-biçin desem ne köy bilirler ne de tohum, toprak. Valla iyi mi ettik kötü mü ettik bilemedim” diye anlatmıştı toprağın ve doğanın verdikleriyle çocuklarını büyütüp onların doğadan kopuk yaşamasını. Hamidiye Mesleki Teknik Anadolu Lisesi’ni (Tarım Lisesi) görünce ‘İşte budur’ deyip içimden ‘Üniversite yerine böyle bir okuldan mezun olsaydım keşke’ diye geçirdim. Sonradan öğrendim ki 130 yıllık tarihi okul, öğrencilerini hem üniversiteye sıkı bir biçimde hazırlıyor hem de hayatın kendisine. 430 dönümlük arazisinde bütün bir yıl tarım yapan, doğal yöntemlerle ürettiklerini satarak toplum sağlığına ve gıda güvenliğine önemli katkılar sağlayan okul, staj yapan öğrencilere 12’nci sınıfta yaklaşık 1.500 lira aylık ödüyor. Öğrenciler edindikleri deneyimi geliştirebilecekleri ziraat mühendisliği ya da peyzaj mimarlığı gibi bölümlerde okumak istiyor.
Aleyna Kahraman 11’inci sınıf öğrencisi ve okulun hayatını değiştirdiğini söylüyor. “Okuldan önce köy nedir onu bile bilmezdim. Hiç gitmemiştim ki! Tohum, toprak, fideye ilgim de bu konularda bilgim de yoktu. Şimdi bilgiliyim ve kendimi yaşıtlarımdan farklı hissediyorum” diye yaşadıklarını anlatan Kahraman, okulu sayesinde gelecekten korkmadığının altını çiziyor. Üniversitede peyzaj mimarlığı okumak isteyen Kahraman “Çiftçilik hiç bitmeyecek bir meslek. Gelecekte, öğrendiklerimi hayata geçirmek için sera kuracağım” diyor.

Domates de yetiştiririm, üniversite de okurum
Enes Özcan da 11’inci sınıf öğrencisi. “Daha önce de toprakla ilişkim vardı ama bilgisizce yapıyordum. Burada işin gerçeğini öğrendim” diyerek anlatıyor deneyimini ve ekliyor: “Şimdi tarım konusunda akrabalarımı bilinçlendiriyorum. Mesela çok ilaç atıp toprağa zarar veriyorlardı, şimdi yapmıyorlar.”
Okulun hayatını değiştirdiğini söyleyen bir diğer 11’inci sınıf öğrencisi Onur Ali Trokov. “Eskiden her ağaç sıradan bir ağaçtı benim için. Şimdi bir ağaca baktığımda türü nedir, bir rahatsızlığı var mıdır gibi şeyler düşünüyorum. Bitkileri de bir insan gibi görüyorum. Bu bana okulun aracı olduğu ama doğanın öğrettiği bir şey” diyen Trokov’un gelecek hayaliyse ihracata yönelik tarımsal üretimler yapan bir iş kurmak.
TARIM ROBOTU ÜRETECEK, MOR PATATES İHRACATI YAPACAKLAR…

Kendilerini sürekli geliştirdiklerini anlatan okul müdürü Ali Cihan, bu yıl yiyecek-içecek bölümünün de açılacağını söyleyerek “Böylece okulumuzda tarladan tabağa kadar tüm bölümler birbirinin tamamlayıcısı olacak. Okulumuzdan yetişen bir aşçı hangi domates salatada kullanılır, hangisi fırına girer, bilerek mezun olacak” diyor.
Okulda çalışmaları devam eden işlere örneklerse şöyle:

– Tarım robotu, toprağın PH’ından su ve vitamin ihtiyacına kadar bir tarlanın tüm verilerini çıkarıp yaydığı sinyalle tarlayı zararlılara karşı koruyabiliyor.

– Okulun seralarına ek olarak 3 bin metrekarelik kapalı seralar bu yıl bitiyor. Bu seralarda peyzaj ve süs bitkileri üretimi yapılacak.

– 2021’de 80 dönüm ayçiçeği, 30 dönüm mor patates, 10 dönüm fiğ, 15 dönüm yulaf, 25 dönüm mısır ve 40 dönüme de marul, maydanoz ve ıspanak gibi kışlık ürünler ekerek ciddi bir üretim hacmine ulaşan okulun hedefleri arasında bu yıl mor patates ihracatına yönelmek de var.

– Bu yılın bir diğer yeniliğiyse dışarıdan katılımcılara açık kurslar olacak. Halk Eğitim’le birlikte düzenlenecek eğitimler kapsamında yetişkin ve engellilerin iş bulabilmeleri hedefleniyor.