Güncel

Cumhurbaşkanı için “Zirai Üretim 1.0” ders notları

Mehmet Y. Yılmaz
“Stokçu” diye tanımlayabileceğimiz düşük karakterli tüccarı cezalandırmak elbette gerekir. Ama stokçuluğu kârlı hale getiren asıl nedenin ne olduğunu da aklımızda tutalım: Bu siyasi iradedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir kez daha “stokçuları” suçladı.

Bakanına talimat vermiş, stokçulara verilen cezalar arttırılacakmış.

“Hani başkanlık sistemine geçildikten sonra kanunları TBMM kendisi hazırlayacaktı” gibi saf bir soru sormayacağım tabii.

O konuyu geride bırakalı çok oldu, bugün Meclis’in hâlâ açık olduğuna, berberinin, lokantasının çalışır durumda olduğuna şükretme düzeyindeyiz.

Stokçuluğun, zaten İslam dininde de yeri yokmuş, bunu da bir kez daha tekrarlıyor.

Buradan da anlıyoruz ki Cumhurbaşkanı, Türkiye’de fiyatlar genel seviyesinin artmasının nedeninin “stokçuluk” olduğunu zannediyor.

Belli ki çevresindekilerden biri bile kendisine doğruyu söyleyecek cesarete sahip değil.

Haksız da sayılmazlar, Reis’in öfkesini üzerine çekip bu kış kıyamette işsiz kalmayı kim ister?

Ama ben söyleyebilirim.

Hem kızsa bile aramızdaki mesafe nedeniyle tokat yeme tehlikem yok. Hem de T24’e baskı yaparak beni işten attırması mümkün değil.

Onun için tane tane söyleyeceğim: Bugün özellikle tarım ürünlerinin fiyatlarından en son şikâyet etmesi gereken kişi bizzat kendisi.

Gübre fabrikalarını kapatıp, dövizle gübre ithal etmeye kalkınca böyle oluyor.

Traktörlerin, biçerdöverlerin, ürün boyutlama makinelerinin, değişik hasat makinelerinin de fiyatı dövize göre oynayan akaryakıt ile çalıştığını da hatırlatayım.

Keşke bir mucize gerçekleşse ve tezekle çalışan iş makineleri yapabilsek, bugünkü Türkiye tarımına daha uygun olur.

Türkiye’nin tarım üretimindeki tıkanmanın önemli nedenlerinden biri de çok parçalı tarla mülkiyeti konusu.

Tarımsal verimi arttıracak büyük ölçekli üretim yapılamıyor, çünkü miras yoluyla bölünerek küçülen tarlalar buna izin vermiyor.

20 yıldır iktidarda olup da bunu çözecek bir adım atılmamış olması Reis’in hanesine yazılacak bir “0” puan daha anlamına geliyor.

Ve zurnanın “zırt dediği yer”: Çiftçiye ucuz kredi vererek, tarımsal üretimi artırma görevi verilmiş Ziraat Bankası, çiftçiye değil, Erdoğan’ın en çok sevdiği bir küçük grup müteahhide çalışıyor.

Pardon, tek sesli medya yaratmak için gazete – televizyon alacak, yandaşlığı yüksek maaşla ödüllendirecek gruplara verilen kredileri de unutmayalım.

Üstelik bunlar batık kredi, geri ödenip ödenmeyeceği de büyük bir sır. İktidar değişince öğreneceğiz acı gerçeği.