EkonomiGıdaGüncelKırsal

Meyve-sebze, mevsiminde bile lüks: ‘Çocuğun canı çekerken nasıl sabredeyim?’

Ayşegül Kasap

Meyve ve sebze fiyatları mevsiminde olmasına rağmen fahiş fiyatlara satılıyor. En çok göz çarpansa kiraz ve incir fiyatları. Kirazın kilosu 60 TL ile 80 TL, incirin kilosu 160 TL-200 TL arasında değişiyor.

Yurttaşların çoğu reyonların başında uzun süre bekliyor, çoğu bakıp geçiyor. Alanlarsa genelde taneyle alıyor.

Konuştuğumuz vatandaşlar, “Mevsiminde yiyin diye bizi azarlayanlar şimdi nerede?” diye sordu. Bir vatandaş da “Sabredin diyorlar, benim çocuklarımın canı bir şey çekerken ve ben onu alamazken nasıl sabredeyim? Siz söyleyin” dedi.

Enflasyon, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ teorisi sonrası yükselmişti.

TL, Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminde sık sık değişikliğe gidilmesi; Erdoğan’ın düşük faiz isteği ve yeni ekonomik plana yönelik endişeler sebebiyle geçen yıl yüzde 45’ten fazla değer kaybetmişti.

Verileri şaibeli Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, son dört yılda sebze fiyatları yüzde 141, meyve fiyatlarıysa yüzde 178 arttı. En temel ihtiyaçlardan olan ekmekse yüzde 218 arttı. Makarna fiyatları yüzde 330 artarken süt fiyatlarındaki artış yüzde 349.

Erdoğan sık sık enflasyonun düşeceğini iddia ederken, halktan sabır istiyor.

Yaz ayı olmasına rağmen çarşıda meyve ve sebzenin kilo fiyatları şöyle;

Şeftali 30 TL ile 50 TL arası
Erik 29 TL ile 32,90 TL arası
Üzüm 36 TL ile 65 TL arası
Şeftali 34,90 TL ile 49,90 TL arası
Kayısı 49,90 TL ile 54,50 TL arası
Çilek 40 TL – 44 TL arası
Taze Fasulye 28,99 TL ile 54 TL arası
Domates 19 TL ile 29,99 TL
Salatalık 15 TL ile 18,49
Fiyatlar türlerine göre farklılık gösteriyor. Tablodaki fiyat skalasının nedeni bu.
‘Sırça köşklerinden bizi azarlayanlar nerede?’
Çarşıya alışverişe çıkan yurttaşlarla konuştuk. Reyonun önünde bekleyen biri şunları söyledi: “Evde üç çocuğum var. Tek olsan taneyle alıp geçeceğim. Ama benim en az iki kilo almam lazım. Siz söyleyin, memurum ben, bunun kirası faturası var. Ben bu fiyatlarla nasıl iki kilo alayım? Vatandaşları sırça köşklerinden ‘Mevsiminde yiyin’ diye azarlayanlar nerede şimdi? Sadece ben değil, kaç kişi böyle reyonların başına gelip kara kara düşünüyor. Görüyorum.”

‘Asgari ücretle bir ay sabretsinler şapkamı önüme koyacağım’
Asgari ücretle çalışan bir işçi de şöyle konuştu: “Bize sabredin diyenler asgari ücretle sadece bir ay sabretsinler şapkamı önüme koyacağım! Et, tavuk, balık zaten yiyemiyoruz. Bari mevsiminde meyve sebze yiyelim. O da yok! Ne yapalım biz? İnsan sadece kendisi olsa yine sabreder, zorlar kendini. Ama evde ne getireceğim diye bekleyen çocuklar olunca olmuyor o iş. Taze fasulyenin kilosu 30 lira olur mu ya! Kiraz, şeftalinin yanından bile geçemiyoruz zaten. Ancak denk gelirsek bazı pazarlarda akşam üstleri kalan meyveler oluyor. Onların da nasıl olduğunu bilirsiniz. Onlardan alabilirsem alıyorum.”

‘İnsanlar uzun süredir taneyle alıyor’
Markette çalışan bir görevli elleriyle dizdiği meyve ve sebzeleri almakta zorlandığını söyledi: “Benim çocuğum yok. Eşimle ben varım. İki maaşla bile zorlanıyoruz. Çoluk çocuğu olanlar ne yapıyor merak ediyorum. Fiyatlar sürekli artıyor. Etiketleri sürekli değiştiriyoruz. Biz fiyatların yaz mevsiminde değişmeyeceğini tahmin ediyorduk. Şaşırmadık. Çünkü kış meyve-sebzelerinin fiyatı bile olması gerekenin çok üstündeydi. İnsanlar uzun süredir taneyle meyve-sebze alıyor.”

‘İki salatalık iki domates alacağım, başka bir şey alamam’
Emekli bir yurttaşsa şunları dedi: “Az önce şarküteri reyonundaydım. Bir kalıp peynir 80 lira. Alamadım. Yumurta 40 lira. Kirazın kilosu 60 lira. Yaz mevsimindeyiz. Ben ömrümde böyle bir şey görmedim. Bunlar temel gıdalar. İki tane salatalık, iki tane de domates alıp gideceğim. Bu fiyatlarda başka bir şey almam mümkün değil. Sabredin düzelecek diyorlar da düzeleceğine dair bir işaret yok ki. Her geçen gün fiyatlar artıyor.”

Fotoğraf: Reuters
‘Şimdi meyveler mevsiminde bile lüks’
Bir manav sahibiyle fiyatlar neden bu kadar yüksek diye sorduğumuzda şu yanıtı verdi: “Mesele sadece buradaki ürünler değil ki. İnanın bu fiyatları müşterilere derken ben utanıyorum. Ama bana gelişi bile pahalı. Mazotu, elektriği, suyu… Bunlara gelen her zam sebzelere de yansıyor. Akşamları kapatırken yenilebilecek gibi olanları ayıklayıp kasayla kenara ayırıyorum ki almaya gücü yetmeyenler alıp yesin diye. Eskiden herkes alabilirdi. Şimdi meyveler mevsiminde bile lüks.”

‘Çocuklara menemen yapacaktım vazgeçtim’
Evde çalışan bir kadın, eşinin sadece 70 lira bırakabildiğini söyledi: “Yarın sabah çocuklara menemen yaparım dedim. Domatesin kilosu 20 lira. İki kilo alsam 40 lira. Vazgeçtim. 70 lirayla daha çok ne alabilirim ona bakınıyorum. Ama yok. Ben günlük 70 lira sebzeye meyveye ayıramam ki… Aldım mı haftalık almam lazım. Ki geçinebileyim. Ekonomi yönetiminin başında olanlar gelsin şimdi 70 lirayla benim haftalık poşetimi doldursun. Sabredin diyorlar, benim çocuklarımın canı bir şey çekerken ve ben onu alamazken nasıl sabredeyim? Siz söyleyin.”