GıdaGüncelSağlık

Çiğ sebzeler pişmiş sebzelere göre kalbimizi daha iyi koruyor!

Yapılan yeni bir araştırmaya göre pişmiş sebze yemek, çiğ sebzelere göre kalbimizi daha az koruyor.

Bitki bazlı bir diyet yemenin kalbiniz ve genel sağlığınızın yanı sıra gezegenin sağlığı için çok iyi olduğu gösteriliyor.

Aslında, yakın tarihli bir araştırma, genç bir kişinin daha fazla sebze ve baklagillerin yanı sıra kepekli tahıllar, meyve ve kuruyemiş yiyerek 13 yıl daha yaşayabileceğini ortaya koyuyor.

Yapılan çalışma, çiğ sebze yemenin kalp hastalığına karşı koruyabildiğini, pişmiş sebzelerin ise daha az koruduğunu ortaya koyuyor.

Sebze yemek tek başına yeterli değil!

Araştırmacılar fiziksel aktivite, eğitim düzeyi, sigara içme, meyve alımı, kırmızı ve işlenmiş et tüketimi, mineral ve vitamin takviyesi kullanımı gibi yaşam tarzı faktörleri de kardiyovasküler hastalıkları (KVH) direkt olarak etkiliyor.

Feng, “Bunun yerine, analizlerimiz, sebze alımının KVH riskine karşı görünüşte koruyucu etkisinin, sosyoekonomik durum ve yaşam tarzındaki farklılıklarla ilgili önyargılarla açıklanma olasılığının çok yüksek olduğunu gösteriyor.” diyor.

Hal fiyatları İzmir
Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki uzmanlar, bu çalışmanın sonucuna çabucak bir istisna bulmayı başardılar. Victoria Taylor, “Bu çalışma, diğer yaşam tarzı ve diğer faktörler dikkate alındığında daha fazla sebze yemenin daha düşük kalp ve dolaşım hastalıkları riski ile ilişkili olmadığını bulmasına rağmen, bu sebze yemeyi bırakmamız gerektiği anlamına gelmiyor” diyor.

İngiliz Kalp Vakfı’ndan kıdemli bir diyetisyen, bir açıklamada, “Sebzeler gibi lif bakımından zengin yiyecekleri yemenin, kiloyu düşürmeye ve kalp hastalığına neden olduğu bilinen risk faktörlerini iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çarpıcı kanıtla var.” diyor.

Mevcut gözlemsel çalışma bu tür kanıtların üstesinden gelemez ve yazarlar için sonuçları tartışılabilir. İskoçya’daki Glasgow Üniversitesi’nde kardiyovasküler ve metabolik tıp profesörü Naveed Sattar, yaptığı açıklamada, ‘‘Mevcut gözlemsel çalışma, bu tür kanıtların üstesinden gelemez diyor”