Yoğun tarım uygulamaları doğadaki bitkileri istilacı yabani otlara dönüştürüyor
Tarım evrimsel değişimleri hızlandırıyor. Son çalışmaya göre bu durum sadece tarla bitkileri için değil çevredeki yabani türler için de geçerli.
British Columbia Üniversitesi liderliğindeki uluslararası bir ekibin yürüttüğü çalışmada modern çiftliklerden ve bunlara komşu bataklıklardan toplanan 187 amarant örneği, Kuey Amerika’da çeşitli müzelerde yer alan ve en eskisi 1820’ye dayanan 100 adet tarihi amarant örneği ile kıyaslandı. Genetik materyaldeki değişime odaklanılan çalışma sayesinde değişen çevreye bağlı olarak yaşanan evrimleşme gözler önüne serildi.
Yoğun tarımla birlikte yabani otlarda artış yaşandı
Araştırmacılara göre bitkinin modern tarımsal ortamlarda hayatta kalabilmesini sağlayan genetik değişimler, 1960’larda tarımda yaşanan yoğunlaşma ile birlikte hızla çoğaldı. Bitkinin çiftlik ortamına uyum sağlamasını kolaylaştıran genetik özellikler arasında kuraklığa dayanıklılık, hızlı büyüme ve yabani ot ilaçlarına direnç öne çıkanlar oldu.
Yoğun tarımın oluşturduğu baskı sonucunda ortaya çıkan bu değişimlerin çok güçlü olduğunu ifade eden bilim insanları, bunların etkilerinin çiftliklere komşu doğal yaşam alanlarında da görüldüğünü vurguladı. Araştırma sonuçlarının tarım arazilerinin çevresinde yürütülen koruma çalışmalarını yönlendirmesi bekleniyor. Tarım arazilerinden çevreye gen akışının azaltılması ve koruma çalışmalarının daha izole popülasyonlara yöneltilmesinin çiftliklerin evrimsel etkisini sınırlayabileceği düşünülüyor.
Tarımın baskısıyla yabani otlar genetik olarak direnç kazandı
Amarant Kuzey Amerika’ya özgü bir bitki. Yakın zamana kadar çok büyük bir sorun oluşturmayan bu bitki, son yıllarda genetik adaptasyonlar sonucu özellikle yabani ot ilaçlarına direnç geliştiren bitki günümüzde neredeyse yok edilmesi mümkün olmayan bir hale gelmiş durumda.
Normal şartlarda göl ve akarsuların yakınlarında yetişen bu bitki, geçirdiği genetik değişimler nedeniyle daha kuru topraklarda yetişebilme ve hızla büyüyerek tarla bitkilerini gölgede bırakma özelliği kazandı. Amarant bu şekilde, insanların tarımsal faaliyetleri sonucu zararlı bitki konumuna geldi.
Araştırmacıların topladıkları örneklerde rastladıkları 7 zirai ilaç direnç geninden 5’ine müzelerden alınan örneklerde rastlanmadı. Bu mutasyonlara doğal ortamlardan toplanan örneklerde de rastlanması da endişe verici olarak nitelendi.
Kaynak: www.gidahatti.com