Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı uyarıyor: ‘Hayvansal besin bulamayacağız’
İklim değişikliği, kuraklık gibi çevresel sorunların yanı sıra enerji, petrol, gübre ve yemdeki yüksek fiyat artışları tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkiledi. Türkiye, yanlış politikalar nedeniyle yıllar içinde dışa bağımlı bir duruma geldi.
Hayvansal gıdalar içerdikleri ve vücutta üretilemeyen aminoasitler nedeniyle çok özel bir yere sahip. Ancak yakın gelecekte bu gıdalara ulaşmamız tehlike altında. Kıtlığın kapıda olduğunun altını çizen Veteriner Hekimler Derneği (VHD) Genel Başkanı Gülay Ertürk, iklim değişikliği, kuraklık gibi çevresel sorunlarla başlayan petrol, gübre ve yemdeki fiyat artışlarıyla süren gelişmelerin tarım ve hayvancılık faaliyetlerini olumsuz etkilediğini vurguladı.
PLANLAMA HATASI
Yanlış politikalar nedeniyle Türkiye’nin kendine yeterlilik özelliğinin tersine döndürüldüğünü, planlama yapmak için çok geç kalındığını belirten Öztürk, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı hayvansal gıda sorununu şu sözlerle anlattı: Tüm medeni ülkelerde tarım ve hayvancılık faaliyetleri serbest piyasaya değil, stratejik planlamaya dayalıdır.
40 YILLIK YANLIŞLIK
Türkiye uzun yıllar kendine yeten bir ülke durumundayken 1980’li yıllarda başlayan ve ısrarla sürdürülen yanlış tarım politikaları nedeniyle bu özelliğini yitirdiğini anlatan Ertürk, şöyle konuştu: “Türkiye, üretimde neredeyse tamamıyla dışa bağımlı, uluslararası dalgalanmalardan hızla ve olumsuz bir şekilde etkilenen ve halkını beslemekte zorlanan bir ülke durumuna sürüklendi.”
SÜT İNEKLERİ KESİLİYOR
Üretim maliyetinin hızla artmasına karşın ürün fiyatının yeterli seviyeye çıkmamasını eleştiren Ertürk, “Süt sığırcılığı acil koduyla uyarı sinyalleri veriyor. Sürdürülebilir üretim için üreticinin 1 litre süt 1.5 kilogram, 1 kilogram karkas et satınca 23 kilogram yem alabileceği şekilde, ürün satış fiyatları Ulusal Süt Konseyi ile Et ve Süt Kurumu tarafından güncellenmesi ve parite denk gelmediğinde aradaki fark kamulaştırılmalı. Süt yemi tüketim miktarları hızla azalırken kesimhanelerde kesilen damızlık inek sayısı her geçen gün artıyor. Kesilen her inek yılda yaklaşık 8-10 ton süt ve eksik bir buzağı demek. Bu kan kaybı sürerse hayvansal gıdalarda kıtlık kapıda. Süt sığırcılığı daralırsa kırmızı et üretimi de daralır” uyarısında bulundu. Ertürk, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: Canlı, kurbanlık hayvan, karkas, lop et ithalatı durdurulsun. Mazot, elektrik ve gübre gibi tarım girdileri en az yüzde 50 sübvanse edilsin. İşletmelere faizsiz kredi/hibe sağlansın.
https://www.cumhuriyet.com.tr