Van Gölü altı bin yıl öncesine döndü
Yaşanan kuraklık nedeniyle her geçen gün biraz daha çekilen Van Gölü’nün altında kalan tarihi Urartu mezarlıkları açığa çıktı, insan kemikleri kıyıya vurdu.
Bölgede ve dünyada her geçen gün biraz daha belirginliğini gösteren kuraklık, göllerde ve akarsularda da varlığını hissettiriyor. Küresel iklim değişikliği ve hava şartlarına bağlı olarak seviyesi belirli periyotlarda değişen Van Gölü’nde bazı bölgelerde 2000 metreye varan yatay çekilme yaşandı.
Oluşan çekilmeler sonucu gölün kıyısında eski medeniyetlerin kalıntılarına rastlandı. Başta Urartular olmak üzere Van Gölü çevresinde yaşayan medeniyetlere ait mezarlıklar ve yapıtlar, gölün mevcut seviyesinin geçmişte çok daha düşük olduğunu kanıtlıyor.
Yaşanan durumu Gazete Duvar’a değerlendiren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Akkuş, Van Gölü’nün sekiz yüz bin yıllık bir tarihine sahip olduğunu ifade etti. Aynı zamanda gölün yüz yıllar önce şu anki mevcut seviyesinde yüz 50 metre yükseldiğine dikkat çeken Akkuş, şu anki çekilmeyle birlikte Van Gölü’nün altı bin yıl önceki konumuna döndüğüne dikkat çekti.
‘VAN GÖLÜ ALTI BİN YIL ÖNCEKİ KONUMUNDA’
Yüz yıllar önce Van Gölü’nün mevcut seviyesinden 150 metre yüksekliğe ulaştığını dile getiren Akkuş bu nedenle Van Gölü çevresindeki yerleşim alanlarının tamamının su altında kaldığını ifade etti. Akkuş şunları söyledi: “Göl kenarlarındaki yerleşim birimleri, Van, Erciş, birçok şehir merkezi sular altında kalmış. Şu anki Van Gölü su seviyesi bin 650 metre rakıma, son 6 bin yıllık konumuna gelmiş. Son dönemlerde yaşanan küresel iklimle birlikte artık Van Gölü havzasına düşen yağış miktarı azalıyor ve göl suyu gerisin geri çekiliyor. Artık mevsimlerin süreleri değişti. Mevsimler kış ayına geç girip, yaz ayına ise erken başlıyor. Yani buharlaşma mevsimi çok daha fazla. Hal böyle olunca Van Gölü kenarlarında bir buçuk iki kilometrelik çekilme söz konusu oluyor. Ve böylece yüzlerce binlerce yıl, uygarlıkların izleri tekrardan gün yüzüne çıkıyor. İşte Adilcevaz önünde olan suyun altındaki kale, Erciş Çelebibağı’ndaki suyun çekilmesiyle beraber ortaya çıkan mezarlıklar ve farklı yapılar bunların örneği.”