Toprakta 7 bin 500 marul 800 ton, ‘hidrofili’ ile 21 bin marul 4 ton su çekiyor – Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR
1981 yılında Isparta’nın Sütçüler ilçesi Çandır Köyü’nde dünyaya gelen Mesut Türk’ün ailesi, 1984-1985 döneminde Gökçeada’ya yönlendirilenler arasındaydı.
Mesut Türk’ün çocukluğu haftada bir vapur seferlerinin gerçekleştiği döneme denk geldi. İlk ve orta öğrenimini Gökçeada’da tamamlayan Türk, yaz döneminde turistik işletmelerde garsonluk yaptı.
O günlerde kararını verdi:
– Askere gidince Gökçeada’ya dönmeyeceğim.
2004 yılında İstanbul’da şansını denemek için Gökçeada’dan ayrıldı. Hepsiburada’da 6 ay kadar çalıştı. Ardından Artı Faktoring’e geçti. Bir yandan çalışırken, diğer taraftan Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim’de İşletme Bölümü’nü bitirdi.
İstanbul’a uyum sağlayamadığını anladı:
– Bir başka şirkette daha şansımı deneyeceğim. Olmazsa, şansımı başka bir kentte arayacağım.
İstanbul’da bu kez yolu Antalya merkezli Manizade Tarım’la kesişti. Şirketin İstanbul ofisinde zincir marketler sorumlusu olarak görev yaptı.
2006’da şirketin yöneticilerine içini açtı:
– İstanbul’da yaşamak bana göre değil. İstanbul’dan ayrılmayı düşünüyorum.
Şirket yöneticileri sordu:
– Antalya’ya gider misin?
Antalya, Türk’ün aklına yattı:
– Antalya’da Manizade Tarım’da Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptım.
2007 yılı sonlarında biri ziraat mühendisi, diğeri gıda mühendisi iki arkadaşı ile kafa kafaya verdi:
– Tarımın geleceği var. Gelin birlikte tarımda farklı işler yapmayı deneyelim.
Arkadaşları Türk’le birlikte yola çıkmayı kabul etti. Ancak, şirketi kurmak için paraları yoktu. Türk, Garanti Bankası’ndan kredi kartıyla 3 bin lira nakit çekti. Şirketi o parayla kurdu:
– Kredi kartından nakit borçlanmayla işe başladık. İlk dönemlerde kelimenin tam anlamıyla aç kaldığım dönemler oldu. Ailemin durumu da iyi değildi. Yani, bana destek olacak durumları yoktu.
Antalya İş İnsanları Derneği’nin (ANTİAD) davetiyle geçen 24 Ocak sabahı Hakan Güldağ’la birlikte THY’nin 09.30 uçağıyla Antalya’ya gitmek üzere İstanbul Havalimanı’nda buluştuk.
Havalimanına gidinceye kadar seferin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini sorduk. 09.10’da uçağa geçtik. Buzlanmaya karşı alkol banyosu kuyruğu nedeniyle uçağımız 10.45’te hareket etti.
ANTİAD’ın düzenlediği toplantıda yönetim kurulu ve dernek üyeleri ile gündemdeki konular üzerine söyleşi gerçekleştirdik.
Sonrasında ANTİAD Başkanı Ferhat Yıldız, Başkan Yardımcıları Coşkun Altun, Bilal Köleoğlu, Yönetim Kurulu Üyeleri Serkan Çobanoğlu, Burak Yılmaz ve Asrın Un’un sahibi Özer Gözüm’le sohbet ettik.
Ferhat Yıldız, Emtar Gıda Tarım Ürünleri’nin kurucusu Mesut Türk’ü bulunduğumuz masaya davet etti, öyküsünü dinlememizi istedi.
Türk, Çandır’dan Gökçeada, İstanbul ve Antalya’ya uzanan öyküsünü özetleyip mevcut iş durumunu paylaştı:
– 2007 yılı sonlarında kurduğumuz Emtar Gıda Tarım Ürünleri olarak “Greenada” markasıyla 1200 dönüm arazide örtü altı ve açık alanda üretim yapıyoruz.
Türk, tarımda yarattıkları farkı ortaya koymak için bir ürünü örnek gösterdi:
– Toprakta 1 dönümde 7 bin 500 adet marul üretilebiliyor. Bu marullar için 40 günde 600-800 ton sulama suyu kullanılıyor. Biz “hidrofili” tekniği ile suda marul üretiyoruz. Bu yöntemde bir dönüm alanda 21 bin marul 4 ton su ile 25 günde hasat aşamasına geliyor.
Ardından ekledi:
– “Hidrofili” tekniği ile üretim yapılırken kullandığımız su havuzlara aktarılıyor. Sonra yeniden kullanılıyor. Toprakta yapılan tarımdaki gibi su akıp gitmiyor.
Marul örneği, Mesut Türk’ün arkadaşları ve ekibiyle birlikte tarımda fark yarattığını ortaya koyuyor…
Yenilebilir çiçek dahil 200 çeşit üründe her gün dikim ve hasat yapıyoruz
EMTAR Tarım Gıda Ürünleri’nin kurucusu Mesut Türk, markalarına işaret etti:
– Çocukluğumun geçtiği Gökçeada’dan yola çıkarak “Greenada” dedik.
Antalya Korkuteli ve Gölhisar’da üretim yaptıklarını belirtti:
– Mini sebzeler, yaşayan marul ve yenilebilir çiçekler başta olmak üzere toplam 200 farklı ürün yetiştiriyoruz.
Suya dayalı tarım için sistemi, 2 yıl önce 60 bin liraya kurduğunu kaydetti:
– Bugün sistemi kurmanın maliyeti 300 bin lirayı buluyor. Ancak, inanılmaz katma değerli bir işimiz var.
Maruldan örnek verdi:
– Marul, 21 günde hasat aşamasına geliyor. Aslında fabrika gibi çalışıyoruz. Her gün dikim ve hasat yapıyoruz.
Beni ‘tarımda destek olduğuna’ İnandıramazlar
EMTAR Tarım Gıda Ürünleri’nin kurucusu Mesut Türk, üretim yaptıkları 1200 dönümün 250 dönümlük bölümünün kendilerine ait olduğunu belirtti:
– 700 dönümde kapalı sistem serada üretim yapıyoruz. Şu anda 9 traktörümüz, 40 kamyonumuz var. Ciromuz 40 milyon lira. 200 kişiye istihdam sağlıyoruz.
Sadece 700 dönümlük alan için çiftçi kayıt sistemine dayalı destek alabildiklerini vurguladı:
– Topu topu 6 bin 200 lira destek alıyoruz. Onu alabilmek için dosyamızı hazırlayan uzmana 15 bin lira ödüyoruz. Aslında tarıma çok destek olduğu söyleniyor. Buna beni kimse inandıramaz. Çünkü, o destekleri biz göremiyoruz.
Bu noktada personel sıkıntısı üzerinde de durdu:
– Tarımda çalışacak eleman bulmakta zorlanıyoruz. Bizde çalışanların yüzde 75’ini Suriyeli ve Afganlılar oluşturuyor.