Tarımda kadın var da!!!
Önümüzdeki Pazartesi “Dünya Kadınlar Günü” Bu vesileyle en azından bir gün şehirlerde ve kasabalarda kadınlar güzelleniyorlar. Geriye kalan 364 günde erkek egemen bir yaşam sürüyorlar. Yılın hemen hemen her günü hatta 8 Martta bile cinayet, taciz, şiddet ve tecavüze maruz kalıyorlar.
Ya köylerde yaşayan kadınlar…
Kırsalda yaşayan kadınların çoğunun dünya kadınlar gününden haberleri bile yok. Bu nedenle bir gün bile güzellenmezlerken, zor tabiat-ev-iş koşullarında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; Türkiye’de tarımda çalışan yaklaşık 5 milyon kişinin yüzde 46’sını yani 2 milyon 350 bin kişisini kadınlar oluşturuyorlar. İşgücüne katılan her 6 erkekten birisi tarımda çalışırken, bu oran kadınlar arasında neredeyse yarı yarıya.
Her gün, erkeklerden çok daha fazla, 16-17 saat evdeki işlerinin yanı sıra tarlada, bahçede, bağda, ahırda, ağılda çalışıyorlar.
Kadınlar böylelikle Türkiye’deki tarımsal üretimin yüzde 50’den fazlasını gerçekleştiriyorlar. Fiili olarak tarımın vazgeçilmez aktörleri konumunda iken sahada sadece cisimleri bulunuyor, hakları ise bulunmuyor.
Sosyal güvenceleri bile yok!!!
Temel veriler ne yazık ki, bu durumu doğruluyor. Çünkü tarımda kadınların yüzde 95’inden fazlasını kayıt dışı çalıştırılıyorlar ve yüzde 93,8’inin de herhangi bir sosyal güvenlik sisteminde kaydı bulunmuyor.
Bir de tarımda çalışan kadınlar arasında sayıları yüz binleri bulan “mevsimlik tarım işçileri” mevcut ve bunlar da en zor çalışma koşullarında ve güvencesiz bir şekilde yaşamlarını devam ettiriyorlar.
Diğer taraftan tarımda çalışan kadınların günlük yevmiyeleri (günlük çalışma bedeli olarak ödenen ücret) erkeklerden daha düşük. Halbuki özellikle zeytin, incir, üzüm, şeftali gibi ürünleri erkeklerden daha fazla topluyorlar.
Yine Anadolu’da bitkisel üretim yapan ailelerin birkaç ineğine de evin kadını bakıyor. Buna rağmen, ne ironidir ki, sağım hijyeni eğitimlerine sanki inekleri sağıyorlarmış gibi erkekler katılıyorlar. Bu arada inek bakan kadınlar tarla-bahçe-bağ işlerine de katkı sağlıyorlar.
Tarımda çalışan kadınların işi sadece inek, tarla, bahçe, bağ işlerine bakmakla kalmıyor, ayni zamanda bu vefakar-cefakar kadınlar ev işlerini yapıyorlar ve çocuklara da bakıyorlar.
Böyle bir yükü kaldırmak gerçekten kolay değil. Her türlü güçlüğe rağmen ailelerinin temelini sağlam tutmak için ve çocukları için ayakta kalıyorlar. Bunlardan birisi de benim annem.
Elde avuçta yok!!!
Harcadıkları bunca emeğe rağmen çoğunun eline para geçmiyor. Kazanç genellikle babada toplanıyor. Şayet baba insaflı ise en azından sütten elde ettiği parayı harcaması için kadına bırakıyor.
Kadınlar da ailenin zor gününde ya da çocuklarının gereksinim duyduğu anda, altına dönüştürdükleri bu parayı yastık altından çıkararak babaya veriyorlar. Yani bir nevi ailenin sigortası işlevini görüyorlar.
Bir kısmı da yevmiye için işe giderken, yaşanan kazalar sonucunda, traktör römorklarında, kamyon kasalarında maalesef yaşamını yitiriyor. Bir kısmı ise vahşi erkekler tarafından katlediliyor ya da tecavüze uğruyor.
Ailenin temel direği olan kadınların ellerinin öpülmesi gerektiğini düşünerek bütün kadınların “Dünya Kadınlar Günü”nü kutluyorum.
Prof. Dr. Harun Raşit Uysal
harunrasituysal@gmail.com