Tarım ve Orman Bakanlığı’nı Ombudsman’a şikayet ettiler!
Doğa Derneği, yasal düzenlemelere aykırı uygulamalarıyla Marmara Gölü’nün kurumasına yol açtığı gerekçesiyle, Tarım ve Orman Bakanlığı hakkında Ombudsman’a (Kamu Denetçiliği Kurumu) başvuruda bulundu.
İdarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve önerilerde bulunmakla görevli olan Ombudsman’ın (Kamu Denetçiliği Kurumu) kapısı, Türkiye’de ilk kez çok farklı bir konuda çalındı.
Doğa Derneği, Marmara Gölü’nü kurtarmak için Ombudsman’a başvurdu
Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan Marmara Gölü, uluslararası sözleşmelere göre koruma altında olması gereken bir ekosistem. Ancak göl, yanlış su politikaları yüzünden neredeyse tamamen kurutuldu.
Gölün son durumu nedeniyle harekete geçen Doğa Derneği, yasal düzenlemelere aykırı uygulamaları nedeniyle Marmara Gölü’nün kurumasına yol açan Tarım ve Orman Bakanlığı hakkında Ombudsman’a başvuruda bulundu. Başvuru, idarenin doğa ve insan haklarına aykırı tutum ve davranışlarını sonlandırarak, Marmara Gölü’nün yasal mevzuata uygun bir şekilde korunmasını sağlamasını ve gölün eski haline dönmesi için gölü besleyen kanallardan su verilmesini kapsıyor.
Türkiye’deki 184 Önemli Kuş Alanı ve 305 Önemli Doğa Alanı’ndan biri
Manisa’daki Marmara Gölü, barındırdığı biyolojik ve kültürel değerleriyle ender bulunan sulak alanlardan biri. 2017 yılında Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan olarak tescillenen Marmara Gölü, Ramsar Sözleşmesi kapsamında hazırlanan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği hükümlerine göre mutlak koruma altında olması gereken bir sulak alan ekosistemi. Göl, kuşlar açısından önemli bir konaklama, beslenme ve üreme alanı. Türkiye’deki 184 Önemli Kuş Alanı’ndan ve 305 Önemli Doğa Alanı’ndan biri.
Geçtiğimiz yıllara kadar kış aylarında gölde yaklaşık 65 bin su kuşu görülen Marmara Gölü, nesli tehlike altına girmeye yakın olan tepeli pelikan Pelecanus crispus türünün dünya nüfusunun %9’unun kışı geçirdiği ve beslendiği bir bölge. Önemli Doğa Alanı statüsünü kazandıran, göle ve Türkiye’ye endemik balık türleri için de yaşam alanı. 2011 yılından 2021 yılına kadar geçen 10 yıllık süreçte, yanlış planlama ve uygulamalar sebebiyle, göl yüzey alanının %98,18’lik bir kısmı yok oldu.
Balıkçı aileleri göç etmek zorunda kaldı
Gölün ana besleme kaynağı Gördes Çayı’nın göle ulaşması, DSİ’nin yaptığı Gördes Barajı nedeniyle engellendi. Gediz Nehri’nden göle su pompalanması için kullanılabilecek olan Ahmetli Regülatörü de yine İdare tarafından çalıştırılmıyor. Kurumadan dolayı sadece biyoçeşitlilik değil, göl kıyısındaki sosyo-ekonomik yaşam da tahrip oldu. Kooperatif eliyle yürütülen balıkçılık tamamen sona erdi. Bu nedenle yöredeki kimi balıkçı aileleri bölgeden göç etmek zorunda kaldılar.
“Gölün kuruması, iklim krizinin sonuçlarını daha da derinleştiriyor”
Başvuruyu yapan Doğa Derneği hukuk danışmanı Av. Cem Altıparmak, “Kamu İdaresinin hatalı kararları, ihmali ve plansızlığı sebebiyle Marmara Gölü’nün kurumuş olması, iklim krizinin olumsuz sonuçlarını derinleştiren bir etkiye yol açıyor. Bu olumsuzluğun ortadan kaldırılması ve doğanın haklarının korunması için Kamu Denetçiliği Kurumu’na yaptığımız başvuru, Türkiye için de bir ilk. Bu başvuru, doğanın hakları için çalışan sivil toplum kuruluşlarının savunuculuk faaliyetlerine olumlu bir katkı sağlayacak. Marmara Gölü’ne ivedilikle su verilmesi ve göl çevresindeki su tüketiminin azaltılması için başvurumuzun olumlu sonuçlanmasını bekliyoruz.” dedi.
Kaynak: www.gidahatti.com