Tarım öğretiminin 175’inci yılı
Tarım öğretiminin 175’inci yılı
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Adana Şubesi, Tarım Öğretiminin 175. Yılını düzenlenen törenle kutladı. Tarım Öğretiminin 175. yılı nedeniyle düzenlenen kutlama etkinliği Atatürk Anıtı’na çelenk konulup, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okumasıyla başladı.
Atatürk Parkı’nda gerçekleşen törene Cumhuriyet Halk Partisi Adana Milletvekili Ayhan Barut, ZMO Adana Şube Yönetim Kurulu, akademisyenler, ziraat mühendisleri ve öğrenciler katıldı.
Etkinlikte konuşan ZMO Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, tarım öğretiminin bu topraklar üzerinde bundan 175 yıl önce, 1846 yılında Yeşilköy Ayamama çiftliğinde başladığını belirterek, Cumhuriyetle birlikte 1933 yılında kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü ile çağdaş bir zemine oturmuş ve günümüze kadar gelmiştir, dedi.
EKİLEBİLİR ALANLAR VE SU KAYNAKLARI AZALIYOR
Yakın geçmişe kadar önemi çok vurgulanmayan tarımın, artan nüfus ve beraberinde gelen beslenme baskısı nedeniyle daha da önemli hale geldiğine vurgu yapan Korkut, her geçen gün tarım için hayati öneme sahip olan ekilebilir alanlar, su kaynakları, çevre, vb. kaynakların azaldığına dikkat çekti. Korkut şöyle konuştu:
“Değişen çevre ve iklim koşulları, küresel ısınmanın etkileri, 8 milyara yaklaşan dünya nüfusunun besin madde ihtiyaçlarının karşılanması, giderek güvenli ve sağlıklı gıdaya ulaşımı zorlaştırmaktadır.
Aynı zamanda son bir yıldır yaşadığımız COVID-19 pandemi süreci de, tarımın ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğunu çok açık ve net olarak bir kez daha gözler önüne sermiştir.
İnsanların sağlıklı ve dengeli beslenmesi için ihtiyaç duyduğu bitkisel ve hayvansal ürünlerin yeterli miktarda ve uygun maliyetlerde üretilmesi tüm dünya ülkelerinin öncelikli hedefleridir.”
ÜRETİM ODAKLI ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİDİR
Ülkemizde 46 ziraat fakültesinin her yıl beş bin yeni mezun verdiğini ifade eden Korkut, Türkiye’de yaklaşık olarak 120 bin ziraat mühendisinin bulunduğunu ve yaklaşık olarak 30 bin meslektaşının işsiz olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Diğer taraftan gerçek anlamda tarım potansiyelimizi göz önüne aldığımızda 150 – 160 bin ziraat mühendisine gereksinim olduğunu söyleyebiliriz. Bir tarafta ciddi işsizlik gerçeği varken, diğer taraftan istihdam edilecek nitelikli ve kalifiye eleman bulunamadığı gerçeği ise ironik bir realitedir…
Bu konular üzerinde başta ülkeyi yöneten ve karar verme yetkisi olan yöneticilerimizin belli bir plan ve program dahilinde konu ile ilgili tüm paydaşlarında görüşlerini alarak, çağın ve geleceğin gereksinimlerini de dikkate alıp, üretim odaklı çözümler üretilmelidir.”
ÜLKE TARIMINA HİZMET VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ
Tarımsal eğitim ve öğretimi yalnızca fakülteler bazında düşünmenin yanlış olacağını, daha temelden alınıp dijital çağın yeni teknolojileri ve donanımlarıyla harmanlanan bir formasyona acilen geçilmesi gerektiğine vurgu yapan Korkut, tarım eğitiminin orta öğrenim düzeyinden başlayarak kesintisiz üniversite eğitimiyle pekiştirilmesi gerektiğini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ziraat Mühendisleri odası olarak, 67 yıllık geçmişimize sahip çıkarak, ilkelerimizden asla vazgeçmeden, üyelerimizden aldığımız destek ve genç meslektaşlarımızdan aldığımız enerji ile mesleğimize, meslektaşlarımıza ve ülke tarımına yönelik hizmetler vermeye devam edeceğiz.
Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de belirttiği üzere “Kılıç ve Saban; Bu iki fatihten birincisi ikincisine daima mağlup olmuştur. insanlık var oldukça bu gerçek değişmeyecektir.”