Sorting by

×
ÇevreGüncelKırsalTarım

Tarım işçisi çocukların mevsimlik kaderi

Hayalleri Mevsimlik
Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının sadece yüzde 1,2’si üniversite mezunu. Prof. Dr. Şevket Ökten’in mevsimlik tarım işçilerine yönelik yaptığı araştırmada üniversite eğitimi alan 8 çocuk arasında doktor, kaymakam ve öğretmen olanlar var. Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının şansı olsa Türkiye’nin geleceği için bilim üretecekler.

Mevsimlik Mutsuz Ordular
Harran Üniversitesi sosyoloji profesörü Şevket Ökten’in “Yoksulluk ve Mecburiyet” kitabı bir yoksulluk döngüsü olarak mevsimlik gezici tarım işçiliğinin dehlizlerinde milyonların kaybolan hayallerini anlatıyor. Ökten’in saha çalışmalarına göre “mevsimlik tarım işçiliği kısır döngüye girmiş durumda. Yaşlanan, ölenlerin yerine gençler geliyor. Şehirlerde gençler iş beğenmezken ailesi mevsimlik tarım işçisi olan gençlerin tamamına yakını kariyerlerine tarım işçisi olarak devam ediyor. Özellikle Urfa gibi şehirlerde iş olanağı yaratılamadığı, eğitim sorunları çözülemediği sürece mevsimlik mutsuz ordular büyüyor.

Ferrero Binlerce Çocuğa Umut
Araştırmaya göre mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 76’sı kışın eğitim alabilseler de yazın gittikleri yerlerde yüzde 60,6’sı okula devam edemiyor. Ferrero tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de mevsimlik tarım işçilerinin ve özellikle çocukların hayatına dokunmak için projeler yürütüyor. Öncelikle mevsimlik işçilerin çalıştığı illerdeki öğretmenlere eğitim veriliyor. Konteyner alanlarında kreş, sağlık ünitesi, derslikler, danışma merkezi kuruluyor. Sosyal destek merkezleri sayesinde “752 çocuk bahçeye değil okula gitti” diyen Ferrero 5 ilde yapılan çalışmalarla çocuklara; hijyen kitleri, kırtasiye malzemeleri, beslenme destek paketleri verirken 240 aileye de danışmanlık desteği verdi. Mevsimlik işçi çalıştıran 701 bahçe sahibine de çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi konusunda bilgi verilerek sürecin yaygınlaştırılması sağlanıyor. Her yıl sosyal ve kültürel etkinliklere katılan binlerce çocuk hayatla barışıyor.

Ferrero İnsan Hakları Politika Beyanını Açıkladı
Türkiye’deki mevsimlik tarım işçilerinin durumu, geçtiğimiz haftalarda AB Parlementosu’nda kabul edilen Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi açısından da oldukça önemli. Çocuk tarım işçisi çalıştırılarak üretilen tarım ürünleri ihracatı risk altında. Ferrero gibi dünya devi şirketler hem endüstriye örnek olmak hem de süreci hızlandırmak için “İnsan Hakları Politikası Beyanını” açıklıyor. Ferrero, zorla çalıştırmaya ve çocuk işçiliğine karşı pek çok proje yürütüyor, ticarete insanlık ekiyor.

2015 yılında kabul edilen Modern Kölelik Yasası gereği yıllık cirosu 37 milyon Avro ve üzeri tüm kuruluşlar her mali yılda “mevsimlik tarım işçilerinin ve çocukların olumsuz şartlar altında çalıştırılmasını da kapsayan “kölelik ve insan ticareti beyanını” yayınlamak zorunda.

Mevsimlik Çadırların Hayali, “Mahremiyeti Olan Evlerde Uyumak”
Mevsimlik tarım işçileri yaz sıcaklarında cayır cayır yanan konteyner ve çadırlarda toplu olarak yaşıyor. Onlar için bir bardak soğuk su, gerçek bir banyo en büyük lüks. Kadınlar ve çocuklar için banyo yapmak, uyumak, tuvalet her biri devasa mahremiyet sorunları ve risklerle dolu. Çocuk ve kadınlar için uygun psikososyal alanlar olmaktan çok öte. Araştırmaya katılan kadınların ortak hayali “mahremiyeti olan evlerde rahatça uyumak, sigortalı bir işte çalışmak.” Ökten’e göre “bu güne kadar mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının eğitimine yönelik pek çok öneri tartışılmış. Kış boyu hızlandırılmış eğitim de bunlardan biri. Ama hala çözüm üretilememiş. Bu anlamda Ferrero gibi şirketlerin yaptıkları yaygınlaştırılmalı ki etkisi artsın, mevsimlik tarım işçisi çocuklar ömürlük hayaller kursun.

Mevsimlik Çocuklar Dışlanıyor
Ökten’in araştırmasına göre mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 36’sı çocuklarını tarlada çalıştırdıkları için okula gönderemediklerini söylerken yüzde 23’ü öğretmenlerin, yerli halkın çocuklarını dışladığı için okula göndermediklerinden bahsediyor. Milli Eğitim Bakanlığı 2016/5 nolu genelge çerçevesinde mevsimlik tarım işçilerinin çocukları gittikleri yerlerde eğitimlerine devam edebilecekken çoğu devam etmiyor veya edemiyor. En büyük sorunlardan biri de dil sorunu, çocuklar gittikleri yerin okullarına uyum sağlayamıyor, hayattan/gelecekten dışlanıyor.

Mevsimlik Kariyer Hedefi “Dayı” Olmak
Mevsimlik çocukların en büyük kariyer planı “dayı” olmak. Plazaların adına formen dediği pozisyon hep açık, çocukların hayallerine amade. Mevsimlik işçilerin çoğu hayatları boyunca aynı işi yapmaya devam ediyor aralarından çok azı eğitim alıp farklı bir meslek dalında kariyer yapabiliyor. Biz şehirlilerin adına gastronomi dediği her türden faaliyetin milyonlarca tarım işçisi için anlamı sızıyla karışık rızık kapısı. Artizan yemek, tarlada milyonlarca mevsimlik işçiye artizan olmayan hayatlar bırakıyor, keder ve elem yüklü.

Havalı Çiftçilik Öyküsünde Mevsimlik Tarım İşçileri Yok
Kentli soyluların uygun fiyata karnı ve ruhunu doyurabilmek adına masa başında Kırsal Kalkınma öyküleri yazılıyor, modern çiftçilik masallarında “tarım işçileri yok. Kırsala hapsedilmiş hayaller. Birileri doysun diye birileri mevsimlik hayallere hapsediliyor. Sırf bu yüzden tarımsal üretimin, başka bir beslenme kültürünün inşa edilmesi gerekiyor. Tarımı konuşurken merkeze çiftçileri koyup tarım işçilerini yok sayıyoruz. Onlar tarımın gerçek emekçileri olmalarına rağmen, desteklerde adları yok. Çoğu zaman dünyayı yönettiğini düşündüğümüz büyükler tarım işçilerini sosyal medyanın ışıltılı çiftçilik fenomenlerinden daha fazla düşünüyor, projeler üretiyorlar.

Bu gün Yüzbinlerce Çocuk Yazlığa Değil Tarlaya
Her gün 160 Milyon çocuk çoğu kendi rızası dışında tarlada/sanayide/madende çalışıyor. 79 milyonu çok tehlikeli işlerde olmak üzere, her 10 çocuktan biri çalışıyor, babaların annelerin bile çalışmaması gereken tehlikeli işlerde çalışıyor. 15-17 yaş arasındaki çocuk işçilerin yüzde 52’si okula gidemiyor. Çocuk işçilerin yüzde 60’dan fazlası tarımda çalışıyor. Çocuklar sabahları okul servisine değil üstü açık tarla kamyonuna biniyor. Ders başında olacaklarına tarlaya su taşıyor, çapa yapıyor, pamuk topluyor. Akranları yazlığa, tatile giderken onlar tarlaya gidiyor.

500 Bin Mevsimlik İşçi Çocuk
Türkiye’de mevsimlik işçi sayısı tam olarak bilinmemekle beraber TBMM Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sorunlarına yönelik kurulan Meclis Araştırma Komisyonu raporuna göre 3 milyon mevsimlik işçi var, çocuk mevsimlik tarım işçisi sayısı tahmini 500 bin. Mevsimlik Tarım İşçileri Şanlıurfalı başta olmak üzere genelde Güneydoğu Anadolu bölgesinden.

Çoğunun memlekette kendi konutları olmakla beraber yılın yarısını mevsimlik işçi olarak çalıştıkları yerlerde çadırda/konteynerlerde geçiriyorlar. Çocukken yol kenarlarında gördüğümüz çadırları için söylediğimiz “çingeneler geldi” söylemi mevsimlik işçilerin vaktinin geldiğini gösteriyor. Bizim için bir cümle onlar için çadırlara hapsedilmiş hayatlar.

Mevsimlik İşçiler Sigortasız
Türkiye EYT zaferini kutlarken mevsimlik tarım işçileri 7’den 70’e üstelik sigortasız çalışmaya devam ediyor. Çay, fındık, pamuk, safran gibi pek çok tarımsal üründe yoğun işçi çalışıyor. Karadeniz’de günlük çay işçisinin yevmiyesi 2 binlerdeyken kurumsal bir organizasyona bağlı çalışan tarım işçilerinin kazandığı çok daha düşük. Aradaki fark dayıya, asıl yükleniciye gidiyor.

Mevsimliklere Yatılı Okul
Uzmanlara göre mevsimlik tarım işçilerinin çocukları hayata karşı oldukça karamsar, hiçbir hayalleri yok. Mevsimlik Tarım İşçilerinin Çocukları Yatılı Okullarda eğitim alarak hem tarlada çalışmaları önlenmiş olur hem de ailelerinin kaderini yaşamak zorunda kalmazlar.

Suriyeli Mevsimlikler Ücretleri Düşürüyor
Mevsimlik tarım işçilerinin sorunları arasına yenileri eklendi. Suriyeliler piyasayı düşürüyor, ücretlerde spekülasyon yaratıyor. Kendi aralarında örgütlenerek daha önce çeşitli illerin elinde olan pazarlarda etkin olmaya başlıyorlar. Çeteleşmeler gruplar arasında kavga ve çıkar çatışmalarına neden oluyor. Şimdi sustuğumuz her olay yarının büyüyen toplumsal sorunlarına yol açıyor.

ABD’den Göçmen Tarım İşçilerine 50 milyon Ödül
Dünya iklim değişikliği ve yoksulluk nedeniyle gelen göçmenleri tarımda istihdam ederek tarım endüstrisinin işçi problemini çözmeye çalışıyor. Bir taşla iki kuş, “çiftliklere işçi göçmenlere iş.” ABD çiftliklerin göçmen işçi çalıştırması için 50 milyon dolar ödül dağıttı. ABD H-2A programı kapsamında “Orta Amerika’nın kuzeyindeki yasal göç yollarını” genişletmeye çalışıyor. Guatemala, Honduras ve Kuzey Orta Amerika çiftlikleri için verilen hibeler küçük işletmelerin işçi maliyetlerini düşürürken dayanıklı gıda tedarik zincirinin oluşturulmasını sağlıyor. Hibe alan çiftliklerin yüzde 60’ı her yıl yüzbinlerce insanın yoksulluk ve şiddetten kaçtığı Kuzey Orta Amerika’dan işçi almayı taahhüt ediyor.

Ezcümle; derinlerdeki sorunları çözmedikçe toplumda derin yaralar açılıyor. Yok saydığımızda, cümle içinde kullanmadığımızda milyonlarca tarım işçisi ve onların kederine ortak çocuklar hayata tutunamıyor, Türkiye için bilim/umut üretecekken endişe üretiyor gün be gün.

Kaynak: DÜNYA