Sorting by

×
GıdaGüncel

Süt üreticileri, üretici ile market fiyatları arasındaki farktan şikayetçi

Balıkesir’in merkez Altıeylül ilçesindeki süt üreticileri, üretici ile market fiyatları arasındaki farktan ve iklim değişikliğine bağlı yaşanan kuraklık nedeniyle artan maliyetlerden dert yandı.

Atköy Mahallesi’nde 13 büyükbaş hayvanı bulunan süt üreticisi Faruk Özen, AA muhabirine, şu an yaptıkları hayvancılığın kendilerini memnun etmediğini söyledi. Özen, piyasalardaki fiyat dalgalanmalarının, özellikle hayvan beslerken kullandıkları yemlerin aşırı şekilde zamlanmasının maliyetlerini artırdığını vurguladı.

Hayvanlardan elde ettikleri et ve sütün fiyatının da aynı oranda yükselmemesi nedeniyle kazançlarında eskiye göre düşüş olduğunu aktaran Özen, şöyle konuştu:

“Şu anda üreticiler olarak çiğ sütün litresini 3 liradan satıyoruz. Marketlerde 9 liraya kadar varan süt fiyatını ve biz üreticiden daha fazla para kazananların olduğunu görmek bizi üzüyor. Bunun ham maddesi bizden çıkıyor fakat arada bunu tüketiciye ulaştıranlar kadar para kazanamıyoruz. Sanayici bu sütü bizden alıp işliyor, üzerine kar marjı koyuyor. Paranın maliyetine kadar her şeyini hesap edebiliyor ama bizim burada bunu hesap etme gibi bir şansımız yok. Piyasa şartları neyse oradan veriyoruz. Sanayiciden aldığı ürünü distribütörler alt bayilere, marketlere dağıtıyorlar, onlar kar marjlarını koyuyorlar. Yüzde 25’ten aşağı karla çalışan market zaten yok. Doğal olarak da tüketici ‘Bunun fiyatı niye bu kadar pahalı?’ diyor. Bu yüksek fiyatın müsebbibi asla üretici değil hatta en çok üretici mağdur oluyor. Biz asla ‘En az yüzde 15-20 kazanmalıyız’ demiyoruz. Günün şartları neyse ona hizmet edip kazancımıza razı oluyoruz.”

Özen, para kazansalar da kazanamasalar da hayvanlarını beslemeye devam ettiklerini dile getirdi.

Faruk Özen, “Son 10 günde yeme 2 defa zam geldi, 3’üncüsü de kapıda. O da geldiğinde sütü 3 liraya mal etmek mümkün değil.” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığının süt desteğini 40 kuruşa çıkardığını anlatan Özen, bakanlık hibelerinin ve kredi desteklerinin devamını beklediklerini söyledi.

Faruk Özen, kuraklığın ciddi bir sorun olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:

“Verimlerin ciddi anlamda düştüğünü görüyoruz. Dolayısıyla biz zaten kendi ürettiği buğdayı kendisine yetiren bir ülke değiliz. İthal etmek durumundayız. Pandemiyi de yok sayamayız, bu nedenle de dünyada ham madde fiyatları da ciddi bir şekilde yükseldi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bizleri regüle etmeye çalışsa da kuraklık hem devletimizi zora sokuyor hem de biz üreticileri zora sokuyor. Buğdayını, arpasını ekenler hakkıyla para kazanamadı. Sapından samanından elde edeceği gelir de düştü. İnşallah TMO aracılığıyla devletimiz gerekli tedbirleri alır, ambarlarını doldurur. Kış aylarında daha sıkıntılı bir dönem yaşamayız diye umut ediyorum.”

Kadir Güneş de 50 büyükbaş hayvanının bulunduğunu söyledi. Piyasalarda süt fiyatlarının dengeli bir şekilde oluşması gerektiğini anlatan Güneş, aracıların kaldırılması gerektiğini, bu yapılırsa tüketimin daha da artacağını ve üreticinin daha fazla kazanacağını ifade etti.

“Bir litre süte 1 kilo yem alamıyoruz”

İlçede 15 büyükbaş hayvanıyla süt üreticiliğine devam eden Kadir Sili de kuraklık nedeniyle yem fiyatlarının çok arttığına işaret etti.

Bir çuval yemin 160 lira olduğunu belirten Sili, “Yemin fiyatı 90 liraydı, et kesim fiyatı 42 liraydı. Şu anda yemin fiyatı 160 lira, et kesim fiyatı yine aynı. Mağdur durumdayız. Süt için de bir parite olması gerekiyor. 1 litre sütü sattığımız zaman 1,5 kilo yem almamız gerekiyor. Bir litre süte 1 kilo yem alamıyoruz. Kuraklık mahsulümüzü etkiliyor, az oluyor. Az olduğu için mecburen ithal ediyoruz. Bu durumun da çözüme kavuşmasını istiyoruz. Dışarıdan 110 liraya arpa alıyoruz. Devletimiz bize 96 liraya arpa veriyor, bu destekten dolayı teşekkür ediyoruz.” diye konuştu.

Kaynak: www.cumhuriyet.com.tr