Sorting by

×
GüncelKırsalTarım

Sulak alanlar elden gidiyor!

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü. Dünya sulak alanlarının korunması amacıyla ülkelerin 1971 yılında İran’ın Ramsar kentinde imzaladığı sözleşmenin tarihi 2 Şubat. Kısaca Ramsar olarak anılan bu sözleşmeye, Türkiye 1994’te taraf oldu.

Bu yıl 2 Şubat’ın teması ‘İnsan ve Doğa için Sulak Alanlar Hareketi’; odak noktası ise sulak alanlar için harekete geçme çağrısı. Tüm dünyada, sulak alanları yok olmaktan kurtarma ve bozulan sulak alanları eski haline getirme çağrıları yapılacak çünkü dünya ve ülke gündemi çok farklı tartışmalara odaklanmış durumda olsa da, aslında bizler yaşamlarımızın bağlı olduğu, canlılık kaynağımız sulak alanları ve bu alanlarda yaşayan türleri göz göre göre kaybediyoruz.

2021’de Tuz Gölü’nün sularının çekilmesi ile yaşanan flamingo yavrularının toplu ölümü hafızalarımızda. Peki, sulak alanlar neden önemli?

Dünyada erişilebilir su miktarı toplam su varlığının yüzde 1’inden az ve sulak alanlar tatlı suyun depolandığı alanlar arasında. Yoğun insan faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan karbondioksit miktarının artışı sonucu iklim değişikliğinin etkilerini son yıllarda bariz biçimde deneyimliyoruz. Sulak alanlar, karbon yutağı yapılarıyla iklim krizine karşı bir nevi sigortamız; dünyadaki karbonun yüzde 40’ını sulak alanlar depoluyor. Özellikle turbalık ve ormanlık sulak alanlar karbon emicileri olarak muazzam bir işlev yerine getirmekte.

Sulak alanlar, biyolojik çeşitlilik için önemli noktalar, özellikle birçok su kuşu türü, beslenme, barınma ve üreme için sulak alanlara bağımlı. Doğanın çeşitliliğini ve eşsiz güzelliklerini barındıran göller, nehirler, dereler, akiferler gibi sulak alanların aralarında bulunduğu tatlı su habitatları, tüm dünyadaki bilinen hayvan türlerinin yüzde 10’undan fazlasını ve tüm balık türlerinin yüzde 50’sini barındırıyor.

Sulak alanlar yeraltı sularını besleyen alanlar; tarım ve sanayi sadece yüzey sularını değil, aynı zamanda yeraltı suyunu da kullanıyor; o nedenle bu sektörlerin sürdürülebilirliğinde sulak alanların önemli rolü var. Sulak alanlar, su rejimini düzenliyor; böylece sel ve taşkın gibi yıkıcı felaketleri önlüyor. Sulak alanlar, erozyon ve sediman kontrolü yaparak toprağımızı da koruyor.

Bu alanlar ayrıca balıkçılık, sazcılık ve turizm olanakları ile yerel ekonomiye katkı sağlıyor.
Kaynak: Oksijen