Sorting by

×
GüncelTarım

Suiçmez: Tarımsal üretim seferberliği ilan edilmeli

Artan gıda ihtiyacının karşılanmasında stratejik öneme sahip tarım sektörünün önemine değinen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Üretimdeki yapısal sorunlara kalıcı çözüm getirilmeli, üretim maliyetleri düşürülmeli, çiftçimizin kazandığı, tüketicinin makul fiyatlarla ürüne ulaşabildiği bir sistem kurgulanmalıdır. ‘Tarımsal Üretim Seferberliği’ ilan edilmeli, girdi maliyetleri düşürülüp, ucuz kredi olanakları oluşturulmalı, artırılacak ürün ve girdi destekleri üretime ve üretene verilmelidir” dedi.

Artan nüfus ile birlikte artan gıda ihtiyacı, günümüzde tarımın Dünya genelinde her geçen gün değerini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Artan gıda ihtiyacının yanında küresel ısınma, su kaynaklarının kıtlığı, tarım arazilerinin amaç dışı kullanılması ile tarım alanlarının ciddi oranda azalması sonucun doğuruyor.

Ülkemizin coğrafik yapısıyla dünyada önemli tarım arazilerine sahip olması ve ilk çağlardan günümüze bitkisel üretim ve hayvancılığın yapıldığı ve hatta dünyanın en önemli gen kaynaklarından biri olması büyük önem taşıyor.

Bununla birlikte özellikle yüksek girdi maliyetleri nedeniyle üretimde yaşanan sorunlar, üreticilerin tarımdan para kazanamaması ve çekilmesi sorunlarına neden oluyor. Tarımda yaşanan sorunlara dikkat çeken ZMO) Başkanı Baki Remzi Suziçmez, gıda sürekliliğinin önemine değinerek, “Gıda arzının sürekliliği, verim ve üretici gelirinin artması için sulamaya uygun tarım alanları bütçeden yeterli kaynak ayrılarak ivedilikle sulu tarıma açılmalı, tarımsal sulama yönetimi güçlendirilmeli, su tasarrufu sağlayan basınçlı/kontrollü sulama yöntemleri uygulanmalı, sulanan alanlarda eşgüdümlü olarak arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri tamamlanmalıdır” dedi.

Eğitim-istihdam-yatırım politikalarının birlikte planlanması gerektiğini belirten Suiçmez, “Eğitim-istihdam-yatırım politikaları birlikte planlanmalı, eğitimde altyapı ve kalite sorunu dikkate alınmalı, işsizlik sorununun çözümüne yönelik kamuda istihdam ve özel sektörde çalışma olanakları ile tarımsal eğitimin kalitesi artırılmalıdır. Oda’mız Ziraat Mühendisliği akademik eğitiminde kalitenin yükseltilmesi için Ziraat Fakülteleri Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon çalışmalarına destek vermeye devam edecektir” diye konuştu.

Baki Remzi Suiçmez, “Bugün iklim değişikliği kapsamında yaşanmaya başlanan sert rüzgarlar, hortumlar, kuraklık, seller ve sıcaklık dalgaları üretimimizi, üreticimizi ve tüm halkımızı olumsuz etkilemektedir. Rant uğruna ortaya çıkan çarpık kentleşme, yeterince inceleme ve değerlendirme yapılmadan inşa edilen enerji yapıları ve madencilik faaliyetleri, doğal varlıklar üzerinde yıkım derecesinde tahribata yol açmakta ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini tetiklemektedir. Doğal varlıklarımız gelecek nesillerimize miras olarak bırakacağımız yaşam kaynaklarıdır. Yapılacak yatırımlarda mutlaka meslek odalarının ve yöre halklarının görüşü alınmalıdır” ifadelerine yer verdi.

Tarımsal kamu yönetiminin güçlendirilmesi gerektiğini ve tarım sektörünün özel sektörün inisiyatifine bırakılmaması gerektiğine değinen ZMO Başkanı Baki Remzi Suziçmez yapılması gerekenler hakkında şu bilgilere yer verdi;

“Hayvancılığın gelişmesi sağlanarak, üreticinin gelir artışı yanında, vatandaşın sağlıklı et, süt ve süt ürünleri tüketmesi için kalıcı özel önlemler alınmalıdır. Çiğ süt fiyatları üreticiyi koruyacak şekilde açıklanmalıdır. Doğal beslenme alanları çayır ve meralarımız korunmalı, yem bitkisi üretimi artırılarak yemde dışa bağımlılık azaltılmalıdır. Çayır ve meralar korunmalı, mera tespit ve ıslahları hızla tamamlanmalıdır.

Beyaz et ve yumurta sektörü salgın boyunca desteklenmelidir. Kırmızı et sorununun giderilmesi için dönemsel olarak açılan tarife kontenjanlarıyla dışalım yolu tercih edilmemeli, devlet üretim çiftlikleri yoluyla üreticiye teknik destek sağlanmalı, yem, ilaç, aşı desteği verilmeli, meraların amaç dışı kullanımı önlenmelidir. Endüstriyel hayvancılık çok boyutlu değerlendirilmeli, agroekolojik hayvancılığa geçiş özendirilmelidir.

Artan gıda ihtiyacının karşılanmasında önemli bir besin kaynağı olan su ürünleri halkın beslenmesinde gerektiği kadar yer almamaktadır. Kişi başına tüketim 5-6 kilogramlar civarında olup, gelişmiş ülkelerin tüketiminin oldukça gerisindedir. Ekolojik özellikleri birbirinden farklı 3 deniz, 1 iç deniz ve 25 farklı akarsu havzasına sahip olan Türkiye zengin balık biyoçeşitliliğine sahiptir. Sahip olduğu büyük potansiyele rağmen bu kaynakları doğru ve sürdürülebilir bir şekilde değerlendirememektedir.

Pelajik ve bentik balık stokları yenilenme oranlarını aşan bir şekilde sömürülmekte, kirlilik, kaçak avcılık, av yasaklarına uyulmaması gibi etkenler ise stoklara geri dönülmez zararlar vermektedir. Stoklarımız üzerindeki av baskısının azaltılması, kaçak avcılığın önlenmesi, av yasaklarına uyulmasının sağlanması için kamu kurumlarının denetimlerini artırması gerekmektedir.

Bakanlık teşkilat yapısında “Çiftçi Yayım ve Eğitim Şubeleri” tekrar açılıp eğitim ve yayımda birlik sağlanmalıdır. Tarım Danışmanlığı kamu dışında da etkin hale getirilmeli, tarımda özel sektör ve gelişen tarımsal üretim ve tüketim kooperatifçiliği için de zorunlu olmalıdır. Tarım danışmanlarının mali ve özlük hakları düzeltilmelidir.

Orman alanlarını endüstriyel bir bakış açısıyla yapılaşmaya açan, doğal alanlarımız ve yaban hayatı üzerinde geri dönülmeyen yıkımlara neden olacak uygulamalara yönelik her anlamdaki mücadelemiz kararlılıkla devam edecektir.

Akdeniz Meyve Sineği’nin (AMS) verdiği zarar epidemi derecesindedir. Meyvecilikle ilgili Tarımsal Epidemi ilan edilerek, gereği olan Entegre Mücadele çerçevesinde tuzak kullanımını yaygınlaştırmak gerekmektedir. Bu kapsamda tuzak ve foremon desteklemeleri Bakanlık tarafından karşılanmalı ya da tuzak için desekleme tutarı artırılmalıdır. Foremon bir yıllık olduğundan ikinci yıl tuzak ve foremon set olarak değil yalnızca feremon satışı da yapmalıdır. Tuzak kullanımı sırasında meyveye uygulama yapılmayıp, meyvede bir kalıntı problemi yaşanmadığından tavsiyeye bakılmadan AMS problemi olabilecek bütün meyvelerde kullanımına izin verilmelidir.

İnsan kaynaklı Endüstriyel ve evsel atıklarla oluşan bu çevre kirliliğini önlemek için planlama çalışmalarına katılmak meslek örgütümüz ve meslektaşlarımızın görevlerindendir. Bu kapsamda meslek alanımızı ilgilendiren tarımda kullanılan zirai ilaçların kontrolsüz kullanımına bağlı oluşan kirletici yükünü azaltmak açısından gerekli önlemleri almak hem insani hem de mesleki açıdan vicdani bir sorumluluktur. Oda’mız, karbon emisyonunun azaltılması ve tüm sularımıza deşarj edilen evsel, sanayi ve tarımsal kirliliğin önlenmesi için sürdürdüğü çalışmalara devam edecektir. Tarım ve gıda sektörü, özel sektörün inisiyatifine bırakılmamalı, çiftçiler ve tarım kesiminin, satın alma, eğitim, üretim ve ürün satış konularında güçlenmesi için kooperatifleşmesi desteklenmelidir”

Kaynak:Adana İlk Haber