Suçlu çiftçi değil AKP’nin politikası
‘Tarım ülkesi’nde gıda enflasyonu kronikleşiyor. Üretici artan maliyetlerini fiyatlara yansıtamıyor. Tarımsal girdi maliyetleri, hem üretici fiyatlarının hem gıda fiyatlarındaki artışın hem de enflasyonun üzerinde.
Ülkede gıda fiyatları uzun zamandır kontrolsuz şekilde yükseliyor. Herkes durumun farkında pazara, manava, markete, lokantaya gidenler bu durumu deneyimliyor. Gıda enflasyonunun yüksek olması, toplam harcamaları içinde gıdanın ağırlığının daha yüksek olduğu düşük gelirli grupları daha çok etkiliyor. Son günlerin en can alıcı gündemi ise ülkede yaşanan açlık ve yoksulluk dalgasını giderek daha fazla insanın hissetmesi.
Ağustos ayında gıda fiyatlarındaki artış, yüzde 19,25 olan enflasyonun 9,75 puan üzerine çıkarak yüzde 29’a ulaştı. DİSK-Ar’ın yaptığı araştırmaya göre dar gelirlilerin ve emeklilerin gıda enflasyonu çok daha yüksek. Gelir gruplarına yapılan hesaplamaya göre emeklilerin gıda enflasyonu yüzde 36,9, en düşük gelirli yüzde 20’lik nüfus diliminin gıda enflasyonu ise yüzde 42,8.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere bakıldığında tarla üretiminin en fazla olduğu ay olan ağustosta fiyatı en çok artan 20 üründen 15’i gıda ve tarım ürünü. Bu ürünler sırasıyla, salatalık, kabak, limon, taze fasulye, karpuz, kuru soğan, yumurta, patlıcan, kıvırcık, sarımsak, kavun, kaşar peyniri, yeşil soğan, ayran, elma.