Prof. Dr. Harun Raşit Uysal Yazdı:Yumurta da maliyet kıskacında..
Yumurta biyolojik değeri yüksek proteine, dengeli yağ asidi kompozisyonuna, zengin vitamin mineral ve fosfolipid içeriğine sahip olması nedeniyle başta çocuklar olmak üzere, gençler, gebe ve emzikli kadınlar ile herkese tavsiye ediliyor. Bu üstün besleyici değerine rağmen geçmişte yumurtanın yüksek düzeyde kolesterol içerdiği ve kalp-damar hastalıklarına neden olduğu şeklindeki açıklamalar tüketimini oldukça sınırlamıştı. Ancak sonradan böyle olmadığı dürüst bilim insanları tarafından açıklanarak yumurta hak ettiği değeri buldu.
Yem ateş pahası…
Yumurtlayan tavuklar doğal olarak yemle besleniyorlar. Yem rasyonları içerisinde mısır ve soya bulunuyor. Soyanın yüzde 90’ı, tavuk yemi olarak kullanılan mısırın da önemli bir kısmı yurt dışından geliyor. Satın almalar dolar ve euroyla olduğu için bunların lira karşısında değer kazanması maliyetleri arttırıyor. Son bir yılda dövizin aşırı değer kazanması ile birlikte yem maliyetleri de aşırı arttı. Yemin yanı sıra elektrik, mazot, su, viyol, işçilik, kağıda yapılan zamlar maliyetleri iyice arttırdı.
Üretici maliyetleri geçen yılın Ocak ayında 52 kuruş iken Kasım ayından sonra hareketlenerek Aralık sonunda bir lira on kuruşa çıkıyor. Üretici çıkış fiyatı geçen yıl Ocak’ta 57 kuruş iken, Aralık sonunda 92 kuruş oluyor. Market raf fiyatları da 2021 Ocak’ta 92 kuruş iken Aralık’ta 145 kuruşa çıkıyor.
Yine de ucuz protein kaynağı…
Yumurta üreticileri, marketler maliyetleri zorunlu olarak fiyata yansıtınca yumurtanın yanına yaklaşılamaz oldu. Şubat ayında muhtemelen Irak pazarı da açılacak, açılınca da yumurta fiyatlarına hiç yaklaşılamaz olacak. Ancak yine de içerdiği besin ögelerine göre ucuz bir protein kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Gençler dışındakiler günde bir ya da iki yumurtadan fazla yemezler. Bu bile günlük protein gereksinim önemli bir kısmını karşılarken verilen para bir yumurta için ortalama bir lira 75 kuruş.
Yumurtadaki sayılar ne anlama geliyor?
Bir de yumurta üzerinde örneğin 3 TR 35 00001 53549-01 gibi birtakım sayılar bulunuyor. Baştaki sayı tavukların yetiştirme yöntemini belirtiyor. Bunlardan 0 organik, 1 serbest, 2 kümeste, 3 kafeste yetiştirildiğini ifade ediyor. Sonraki harfler tavuğun yetiştirildiği ülkeyi temsil ediyor (TR Türkiye) Sonraki sayılar yumurtanın üretildiği ilin trafik kodunu (Örneğin 35 İzmir), 53 ile başlayan sayılar işletme numarasını, 01 sayısı kümes numarasını ifade ediyor.
Saklama koşulları önemli…
Bu arada yumurta tebliğine göre yumurtalar A ve B sınıfı olmak üzere ikiye ayrılıyorlar. İnsan tüketiminde kullanılan A sınıfı yumurtaların üretildikleri yerlerde ve tüketiciye ulaştırılana kadarki tüm aşamalarda temiz, kuru yerlerde ve yabancı kokulardan ari biçimde depolanmaları, darbelerden, doğrudan güneş ışığından ve büyük sıcaklık dalgalanmalarından korunmaları gerekiyor.
Yumurtlama tarihinden sonraki on sekizinci güne kadar yumurtanın soğutulması zorunlu değil. Ancak on sekizinci günden itibaren sekiz ve beş dereceler arasında muhafaza edilmeliler.
A sınıfı yumurtanın muhafaza edildiği alanlar yapay olarak 5 dereceden daha düşük derecelerde soğutulmuş olmamalı. Ancak 24 saatten fazla olmamak üzere sevkiyat sırasında veya 72 saatten fazla olmamak üzere perakendecide 5 derecede altındaki bir sıcaklıkta tutulabilir. Muhafaza koşulları yumurta kalitesini oldukça fazla etkiliyor. İyi koşullarda depolanmadıkları takdirde dış yüzeyleri küfleniyor. Burada daha çok gece-gündüz sıcaklık farkı, yumurtanın hava almaması, uygun olmayan saklama koşulları, mevsim geçişleri önemli rol oynuyor. Bunlar muhtemelen birçok satıcı tarafından bilinmiyor. Bunun yanı sıra kabuğun çatlamasından dolayı da iç küflenmeler meydana geliyor. Böyle satılan yumurtalarda satıcıların vurdumduymazlığı bulunuyor.
Köy yumurtası…
Çok revaçta olan ve tüketiciler tarafından yanıla yakıla aranan köy yumurtası meselesine bir bakalım. Bazı hilebaz firmalar örneğin 10 000 yumurta ürettiler, bunun 9 000’inin üzerine tebliğde yapmaları gereken etiket bilgilerini basıyorlar. Büyüklüklerine göre elbiselerde olduğu gibi M, L ve XL ifadelerini de koyuyorlar. Geride kalan 1000 yumurtayı kriterlere uymuyor diye ayırıyorlar. Bunları etiketlemeden “köy yumurtası” adıyla satılmak üzere üstelik daha pahalıya piyasaya veriyorlar. Tüketiciler de köy yumurtasının etiketi olmaz diye bunlara daha fazla para ödeyerek genellikle pazarlardan satın alıyorlar.
Bazen de bunu perakendeciler yapıyorlar. Yumurtaları ambalajından çıkarıp, içerisinde saman olan sepetlere koyuyorlar ve köy yumurtası adı altında daha çok pazarlarda satıyorlar.
Halbuki tebliğde yumurtaların, hijyenik olmayan malzemeler (yaprak, saman vb.) içerisinde satışa sunulması yasaklanmış. O zaman ya yasağı bilen yok ya da takan. Tüketicilere bir uyarı. Bugün köylerde insan kalmadı ki, yumurta üretilsin. Kalanlar da maliyetli olduğu için üretmiyor, pazardan satın alıyorlar zaten.
Kaynak:Yenigün Gazetesi