Sorting by

×
Güncel

Paranız mı yoktu, aklınız mı?

Mehmet Y. Yılmaz

Her şey apaçık ortada. Türkiye’nin etkin orman yangınlarıyla mücadele planının ve donanımının olmamasının nedenleri, yöneticilerimizin beceriksizliği, öngörüsüzlüğü, bilgiye değer vermemesi, akılsızlıkları!

Dün İngiliz The Guardian gazetesinde yayımlanan bir haber, Türkiye, İtalya, İspanya, Yunanistan’da başlayan ve durdurulamayan orman yangınlarını konu etmişti.

Avrupa Birliği’nin verilerine göre bu yılki yangınların, geçmişte karşılaşılanlara oranla daha yıkıcı olmasının nedeni Akdeniz havzasını etkisi altına alan sıcak hava dalgası.

Sıcaklıklar onlarca yıldır ölçülmediği kadar yüksek, nem son derece düşük ve orman yangınları sürpriz değil.

Görülmemiş derecede bir sıcak hava dalgasının geldiğini meteoroloji günler öncesinden bildirmişti.

* Böyle bir durumda, kolayca yanabilen kızılçam ormanlarının bulunduğu bölgelerde ek tedbirleri almak kimin işiydi?

* Başta Orman Bakanı olmak üzere yetkili kamu görevlileri böyle bir yangını öngörememişler miydi?

* Üç kiralık uçak ve eldeki helikopterlerle yangınların kontrol edilebileceğine kim karar vermişti?

Yönetim, bu soruların yanıtlarını halka vermek zorunda.

Mesela AB’nin bu işlerle ilgili görevlileri, böyle bir sıcak hava dalgasının büyük yıkıma yol açacak yangınlara neden olabileceğini 2017 yılında çıkan yangınlardan sonra öngörmüşler.

Bu amaçla kurulan rescEU isimli kuruluşa, 2020 yılına kadar her yıl 136 milyon Euro bütçe ayrıldı ve en son model yangın söndürme uçaklarından oluşan bir filo oluşturuldu.

Peki, Türkiye’nin yöneticileri bunu niye öngöremediler?

Paramız mı yoktu, aklımız mı?

Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, THK’nın elindeki CL – 215 uçaklarının “antika” olduğunu ve bakanlığının mensuplarının bu uçakları istemediğini tekrarlayıp duruyor.

Oysa “antika” dediği o uçakların aynıları şu anda İspanya, Yunanistan, Kanada ve ABD’de yangın ile mücadelede etkili olarak kullanılıyor.

Bu uçakların artık üretilmemesinin nedeni bir üst modelinin üretimine geçilmiş olması ki AB’nin Türkiye’ye gönderdiği üç uçak da bu yeni nesil uçaklardan.

CL – 415, 6 bin litre su taşıyor, 10 dakikada yeniden doldurulup, havalanabiliyor.

Bir adet CL – 415 yangın söndürme uçağının fiyatı, donanımına göre 30 ile 40 milyon ABD Doları arasında değişiyor.

Erdoğan rejiminin sadece gösterişe harcadığı parayla 50 – 60 uçaklık dev bir filo kurulabilirdi.

Hiç kullanamayacağımızı en başından beri bildiğimiz S – 400’ler için yarısı peşin 2,5 milyar dolar ödeyebilen bir devlet bunu kolaylıkla yapabilirdi.

Gerçi o kadarına da gerek yoktu, doğru konuşlanmış 10 uçak, doğru bir kriz yönetimiyle bütün yangınları büyümeden söndürebilirdi.

THK’nın uçakları niye hangarlarda bekledi?

Niye sadece üç uçak kiralandı?

Niye orman yangınlarıyla mücadele gücü tek bir merkezden kontrol ve koordine edilemiyor?

Her şey apaçık ortada.

Türkiye’nin etkin orman yangınlarıyla mücadele planının ve donanımının olmamasının nedenleri, yöneticilerimizin beceriksizliği, öngörüsüzlüğü, bilgiye değer vermemesi, akılsızlıkları!

Bütçe yokluğu filan hiç değil