Osman Müftüoğlu: “Bu yaz moda geç kahvaltı”
Sabah kahvaltısıyla öğle yemeğini birleştirmek ve günün ilk öğününü aralıklı oruç ile 14 saat aç kaldıktan sonra yapmak bu yazın en çok konuşulan sağlık önerilerinden biri olacak.
Nedeni şu: Akşam yemeğinden itibaren 14 saat ve üzerinde bir süreyi aç kalarak geçirmek ve günün o ilk “geç kahvaltı öğünü”nde makul miktar-da yemek yemek, sağlığımıza birden çok fayda sağlıyor: Kilo verdiriyor, kilo kontrolünü kolaylaştırıyor, kan şekerini ve kan basıncını dengeliyor, bel çevresini inceltiyor, detoks süreçlerini tetikliyor, “otofaji”yi devreye sokarak hücreler ve dokularda biriken yanlış katlanmış protein atıklarının temizlenmesini sağlıyor. Bitmedi! Bu uzun açlık daha güzel bir uykuyu, daha enerjik bir bedeni, daha güçlü bir hafızayı da garanti altına alabiliyor.
KÖTÜ HABER: TEKRARLAYAN KÂBUSLAR MUHTEMEL BİR PARKİNSON İŞARETİ OLABİLİR
Parkinson hastalığı önemli bir yaşlılık sorunu. Hareketlerde yavaşlama, ellerde titreme, bellek gücünde azalma ve genel bir yorgunluk hali hastalığın en önemli işaretleri. Elimizde hastalığın erken teşhisi amacıyla kullanabileceğimiz güvenilir bir test ya da yöntem de mevcut değil. Diğer taraftan Birmingham Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya bakılırsa kâbus görmek ile muhtemel bir parkinson hastalığı arasında bir bağlantı söz konusu olabilir. Araştırmacılar 3800’den fazla yaşlı erkeğin 12 yıllık sağlık verilerini dikkatle incelemişler. Uykuları dahil hemen her gelişmeyi adeta didik didik etmişler. Araştırmanın ilk döneminde sık sık kötü rüyalar ve ağır kâbuslar ile uyandıklarını söyleyenlerde bu tür rüyaları görmeyenlere oranla parkinson hastalığına 2 kat daha fazla rastlandığını belirlemişler. Net ve açık bir bilgi olmasa da akılda tutulmasında yine de fayda var.
GÜNÜN SORUSU: HATIRLATMA DOZLARINI YAPTIRALIM MI
Önce şunu bir kez daha hatırlatayım: PANDEMİ HENÜZ BİTMEDİ! Bu nedenle tedbirleri tamamen gevşetmeye, COVID-19’u görmezden gelmeye hakkımız yok. Daha önce de yazdım: Tamam, virüs bir ölçüde evcilleşti. Eskisi kadar ağır bir hastalık tablosu oluşturma gücünü çok şükür ciddi ölçüde kaybetti. Tamam, çoğumuz aşılanarak ya da hastalığı geçirerek az veya çok bağışıklık gücü de kazandık. Bu iki bilgi virüsün adeta pılısını pırtısını toplayıp defolup gittiği anlamına gelmiyor. Virüs hâlâ ortalıkta ve hâlâ salına salına dolaşmaya devam ediyor. Diğer taraftan mevcut tablonun maskeleri yeniden takmamızı ve o eski, sıkı, zorlu önlemlere yeniden dönmemizi gerektirmediği de aşikâr. Ama bana göre, özellikle büyükşehirlerde “TOPLU TAŞIMALARDA VE RİSKLİ KAPALI ALANLARDA MASKELERİN YENİDEN TAKILMASI” konusu bir kez daha düşünülmeli. Vaka sayıları daha da artmadan bu önlemin gerekip gerekmediği konusu Sağlık Bakanlığı, Bilim Kurulu ve diğer yetkililer tarafından bir kez daha değerlendirilmeli.
“Hatırlatma dozunu yaptıralım mı?” sorusunun yanıtına gelince… Konuştuğum uzmanların tamamı 3. doz aşısının üzerinden 4 aydan daha uzun süre geçmiş olanların özellikle yaşlı ve risk grubunda sayılanların hatırlatma dozlarını yaptırmalarını öneriyor. Özetle uzmanlar, “Risk grubundakiler son dozdan 4 ay sonra hatırlatma dozlarını mutlaka yaptırsın” diyor.
AKLINIZDA OLSUN 1: KIRMIZI ET HAFIZAYI DA TÖRPÜLÜYOR
Fazla miktarda ve sık tüketilen kırmızı et ve işlenmiş et ürünlerinin sağlık zararlarını gösteren araştırmaların sayısı giderek artıyor. Kırmızı eti aşırı tüketenlerde “kalınbağırsak kanserleri”ne daha sık rastlandığını, bunun da kırmızı ette yoğun olarak bulunan demir mineraliyle ilişkili olabileceğinin düşünüldüğünü daha önce de yazmıştım. Şimdi de elimizde aşırı et tüketiminin ve buna bağlı olarak beyin-de aşırı demir birikiminin bellek gücünü olumsuz etkilediğini gösteren yeni bir araştırma var. Araştırma İngiltere’de Birckbeck Üniversitesi’nde yapılmış. Araştırmacılar et bazlı değil de bitki bazlı beslenen vegan ve vejetaryenlerin hafızalarının daha güçlü olduğunu saptamışlar.
AKLINIZDA OLSUN 2: AŞIRI KİLO RAHİM KANSERİ RİSKİNİ DE ARTTIRIYOR
5 ülkeden 120 bin kadının katıldığı yeni bir araştırma, fazla kilolu ya da obezlerde rahim kanseri riskinin daha yüksek olduğunu bize bir kez daha hatırlattı. Araştırmaya göre, “1.65 metre boyundaki bir kadının sağlıklı kilo aralığından 12.7 kilogram daha fazla kilolu olması rahim kanseri riskini neredeyse 2’ye katlıyor”. Daha önce de yazmıştık, hatırlatalım: Aşırı kilo/yağ birikimi diğer hücrelere daha sık bölünmelerini bildiren ve onları bölünme yönünde aşırı zorlayan sinyaller göndererek meme, prostat, karaciğer, böbrek ve kalınbağırsak kanserlerine de sebep olabiliyor.