Muğla’da yangından iki ay sonra köylüler: Sahipsiziz
Muğla’da iki ay önce sönen yangınlar ardında pek çok sorun bıraktı. Devlet yardımlarının yetersizliğinden şikayet eden köylüler, sel riskine ve yanmamış ağaçların kesimine dikkat çekiyor.
Selvi Hanım’ın son günlerdeki tek gündemi inşaat. Gününün büyük kısmını ustalarla konuşarak ve kapı, pencere, seramik fiyatlarını hesaplayarak geçiriyor. Kalem kalem giderlerini sayıyor: 5 bin lira çatı, 7 bin 500 lira kereste, 10 bin lira, 12 bin 500 lira camcı… Liste uzayıp gidiyor.
51 yaşındaki Selvi Hanım, Muğla’da ağustos ayı başında çıkan yangınlar nedeniyle evini kaybeden binlerce kişiden biri. Aslen kendisi Ankara’da oturan Selvi Hanım, Türkevler Köyü’nde yaşayan 75 yaşındaki annesinin evinin yeniden yapımı için uğraşıyor. Annesini Ankara’ya gönderen ve evin inşası için köye gelen Selvi Hanım, ağlamamak için kendini zor tutuyor. Yanan ev için devletten 48 bin lira almış. Ancak bu miktar evi tamamlamaya yetmemiş. Şimdiye kadar elektrik, su tesisatı, pencere, çatı yapımı gibi giderler için cebinden 41 bin lira harcamış. “Bunun içinde daha ıslak zemin, ev eşyası gibi şeyler yok” diyen Selvi Hanım’ın, tabiri caizse uçan kuşa borcu var. “Devlet bize 48 bin lira ödeme yaptı. İnşaatımız yarıda kaldı. Biz bu kadar parayla nereyi yaptıracağız, bilmiyoruz. Müteahhide borcum var, sağa sola borcum var. Bunları ödeyemiyorum ve borç büyüyor. İnsanlar ‘parayı ver inşaata başlayalım’ diyorlar. Ben umudumu yitirmek istemiyorum, belediye yardım edeceğini söyledi. Biz bütün zararımızı belediyeye fatura ettik” diyen Selvi Hanım, iki aydır kaldığı evin kirasını da ödeyememiş. Belediyenin kirayı ödeyeceğini söyleyip iki aydır ödeme yapmadığını sözlerine ekliyor. Selvi Hanım konuşmasını bitirirken isyan ediyor: “Ben kiradaki evi tahliye edeyim, gidip inşaatta yatayım. Bizi orada akrep soksun, yılan zehirlesin ölüp gidelim.”
MUĞLA’DA YAKLAŞIK 52 BİN HEKTAR YANDI
Temmuz sonu ve ağustos ayı başında çıkan ve yaklaşık 15 gün süren yangınlarda Muğla’nın Bodrum, Milas, Köyceğiz, Marmaris, Fethiye, Seydikemer, Menteşe, Yatağan ve Datça ilçelerinde yaklaşık 52 bin hektar alan yandı. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Antalya ve Muğla’daki yangınlar nedeniyle 2 bin 516 konutta ağır hasar olduğunu açıkladı. Yangınların üzerinden yaklaşık iki ay geçti. Tarım arazileri yanan, hayvanlarını otlatacağı meraları yok olan köylüler, yangın sonrası yaralarını sarmaya çalışıyor. Ancak köylüler, devlet yardımlarının ne zaman yapılacağının belirsiz olmasından ve ilgisizlikten şikayetçi.
‘DERE TAŞKINI RİSKİNE YETKİLİLER DUYARSIZ’
Türkevler Köyü muhtarı Ercan Yılmaz, köyde evi yanan iki kişinin destek aldığını ancak bu desteklerin zarara kıyasla oldukça mütevazı olduğunu vurguluyor. Köyde zeytinliği yanan, zarara uğrayan köylülerin listelerini hazırlayarak İlçe Tarım Müdürlüğüne iletmişler. Ancak şu ana kadar bir ilerleme olmamış. Yılmaz, köyün geçiminde yanan zeytinliklerin öneminden bahsederek; “Tonlarca yağ sıkacak, zeytin toplayacak çiftçi vardı burada. Bu geliri kaybetti insanlar. İnsanlar cebinden tüketecek bu sene” diyor. Asıl problemlerin gelecek yıllarda daha fazla hissedileceğini anlatan Yılmaz, yakıcı sorunun zeytin olduğunu söylüyor: “Piyasaya buradan binlerce ton zeytinyağı arzı yapılıyordu. Sorun yerelden genele yayılacak. Yalnızca Türkevler olarak bakmayalım soruna.” Yılmaz, yangınlar sonrası köyü bekleyen başka bir tehlikeye işaret ederek yaklaşan kış ile sel riskinin de arttığını şu sözlerle ifade ediyor: “Afet anında bütün bürokrasi buraya geldi. Aradan iki ay geçti. Bitki örtüsü sıyrıldığı için yağış mevsiminde derelerin taşkın yapma riski var. Derenin bulunduğu bölgede önceki yıllarda heyelan olmuştu. Şimdi bitki örtüsü de yok, çok daha büyük bir risk var. Yağışlar başlamadan derede temizlik yapılmazsa akan suyun debisi çok fazla olabilir. Buna ilişkin derelerin temizlenmesi, tedbirli olunması yönünde başvurular yaptık, hala sonuç alamadık.”