Milli Eğitim Bakanlığı, köy okulları için tüm yönetmelik değişikliklerini kâğıt üstünde yaptı
Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, “Olması gereken, eğitimin her şeyinden sorumlu olan MEB’in, memleketin en ücra yerlerini de kapsayacak şekilde geniş bir ihtiyaç taraması yapmasıdır” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) köy okullarına yönelik yönetmelik değişikliği, gözleri atılacak somut adımlara çevirdi. 2002’den bugüne kadar 20 bin 243 köy okulunun kapatıldığını, 3 milyon 275 bin olan öğrenci sayısının 622 bine düştüğünü kaydeden Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, öğretmen açığının katlanacağı, bu nedenle öğretmen ataması yapılması gerektiğini söyledi.
MEB, köy okullarının açılmasını kolaylaştıracak yönetmelik değişikliği yapsa da yıllardır atıl durumdaki okulların onarım süreci, ekonomik gerekçelerle yeni okul ihaleleri iptal edilirken yeni okulların nasıl açılacağı, öğretmen ataması yapılmadan bu okulların nasıl eğitime başlayacağı açığa kavuşturulmuş değil. Köy okullarının açılmasında valiliklerin onayının alınmasının “mantık hatası” olduğuna işaret eden Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, “Olması gereken, eğitimin her şeyinden sorumlu olan MEB’in, memleketin en ücra yerlerini de kapsayacak şekilde geniş bir ihtiyaç taraması yapmasıdır” dedi.
“AÇIK BÜYÜYECEK”
2002’de 3 milyon 275 bin olan köy okullarında okuyan öğrenci sayısının 622 bine düştüğüne dikkat çekerek köy okullarının boşalmasıyla tarikat yurt ve okullarının çoğalmaya başladığına işaret eden Özbay, 2002’den bugüne kadar 20 bin 243 köy okulunun kapatıldığını vurguladı. Özbay, “Türkiye’deki öğrenci nüfusunun yaklaşık yüzde 3.5’i okullarından oldu. Teknik tarama yapılmalı ve köy okulu olarak kullanılamayacak durumdaki binaların yerine hemen yenisi ve daha iyisi inşa edilmeli” diye konuştu. Özbay, bu okulların eğitime başlamasıyla öğretmen açığının daha da büyüyeceğini kaydederek “MEB, acilen öğretmen açığını kapatmak için atama hazırlıklarına başlamalı” ifadelerini kullandı.
“PARA YİNE YOLLARA SAÇILDI”
Köy okullarının kapatılması ve 4+4+4 sistemine geçişle uygulamaya konan taşımalı eğitime de dikkat çeken Özbay, bu uygulama nedeniyle binlerce liranın taşımaya harcandığını, kazaların meydana geldiğini, öğrencilerin bu uygulama nedeniyle eğitimde devamlılık sağlanamadığını vurguladı. Özbay, “Taşımalı eğitime son 10 yılda 22 milyar 619 milyon lira ve yemekle birlikte 25 milyar lirayı aşkın kaynak aktarılmıştır. Yani köy okullarını açmak ve onarmak için kullanılsa eğitimdeki bu yarayı sarmak için çok büyük rol oynayacak para, deyim yerindeyse yine ‘yollara’ saçıldı. Taşımalı eğitimin en büyük sıkıntısı ise suç olmasıdır. Ulaşım, anayasal bir hak olan eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır” diye konuştu.