Sorting by

×
ÇevreEkonomiGüncelKırsalTarım

”Meslek Alanımızda Ciddi Sorunlar Yaşamaktayız…”

    TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi’nde Tarımsal eğitimin başlangıcının 179. yıl dönümünü düzenlenen etkinlikte, tarım sektöründe yaşanan derin krizlere dikkat çekildi.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası’nın Eskişehir şubesinde düzenlenen etkinlikte, TMMOB 2. Başkanı Mehtap Ercan Bilgen, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Eskişehir Şube Başkanı Selma Güder ve TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Çanakkale Şube Başkanı Onur Sinan Türkmen bir araya geldi. Etkinlikte konuşan TMMOB 2. Başkanı Mehtap Ercan Bilgen, “Tarımın İçinde Bulunduğu Durum” konusuyla tarımda ülkemizde gelinen noktaya ve yaşanan sorunlara değinildi.

Tarım Öğrenimi Başlangıcının 179. Yıl Dönümü

Bilgen, açıklamasına “Tarımsal Öğrenim Başlangıcının 179. Yıl Dönümü dolayısı ile bir araya gelmiş bulunuyoruz. Tarımsal Öğrenimin Başlangıcı olan 10 Ocak 1846’dan 2025’e, Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyeti’ne, geçmişten bugüne, 179 yıl. Tüm dünyada geçmişte hak ettiği yeri alan ve gelecekte alacak olan Ziraat Mühendisliği mesleğimiz adına, 10 Ocak tarihi, ülkemizde çok önemli, anlamlı ve bizler için çok onurlu bir tarih” sözleriyle başladı.

Meslek Alanımızda Ciddi Sorunlar Yaşamaktayız

Bilgen, “Son yıllar gerek meslek alanlarımız gerekse meslektaşlarımız açısından ciddi sorunların yaşandığı dönemler olmuştur. Yaşanan sorunların kökeni geçmiş yıllardaki yanlış tarım, gıda, eğitim ve istihdam politikalarına dayanmaktadır. 10 Ocak’ta, bu anlamlı günde öncelikle belirtmek isteriz ki; “Milli ekonominin temeli, tarımdır” diyen, “Ülkenin gerçek sahibi ve efendisi, hakiki müstahsil olan köylüdür” diyen, “Saban, kılıçtan üstündür” diyen, “Üniversiteler özgür olmalıdır, özgür kalmalıdır” diyen Cumhuriyetimizin kurucusu Ulusal Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarım politikaları ve de eğitim politikalarına yönelik yıllar öncesinden bizlerle paylaştığı geleceği öngören hedefleri, bizim hedeflerimizdir. Bugün meslek alanımızda ciddi sorunlar yaşamaktayız. 1980’li yıllarda ülkemizde tarımda da uygulanmaya başlanan ve günümüzde de devam eden tarımsal KİT’leri özelleştiren, kamu kurumlarını işlevsizleştiren, tarımsal destekleri azaltan, küçük üreticiyi büyük şirketler karşısında korumasız bırakan, alanı tümüyle özel sektörün insafına terk eden, girdilerde ve ürünlerde dışarıya bağımlılığı artıran neoliberal tarım politikaları, meslek alanımızda derinleşerek artan ciddi sorunların temel nedenidir” şeklinde konuştu.

“SGK’ya Kayıtlı Çiftçi Sayımız Geriledi”

Tarım ve gıdada yaşanan sorunları gün geçtikçe arttığını ifade eden Bilgen, “Üretici, üretim maliyetlerinin yüksekliği ve ürün fiyatının baskılanması sonucu kar edemeyince, bitkisel üretimde olduğu gibi hayvancılıkta da sektörden çekiliyor. 2020 yılından bu yana, özellikle son üç yılda süt üretimimiz 2 milyon ton, hayvan varlığımız 1 milyon baş sığır, 5 milyon baş koyun azaldı. SGK’ya kayıtlı çiftçi sayımız geriledi. Nüfus artışına karşın üretimin azalması gıda güvenliği ve gıda güvencesi açısından çok ciddi bir tehlikededir. Kar eden, önünü gören, sosyal güvencesi olan hiçbir çiftçi, üretici eylem yapmaz, aksine üretimi artırır. Yüksek üretim maliyetlerine karşın, yetersiz ve geç ödenen destekler ile maliyetin altında kalan alım fiyatları nedeniyle çiftçilerimiz bu yıl hasat ettiği hemen hemen tüm ürünlerden zarar etmiş durumdadır. Bu yıl açıklanan bitkisel ve hayvansal üretimde yeni destekleme modelinin yasal dayanağı olan ve 5 Nisan 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7442 sayılı “Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Tarım Kanunu’nda yapılan değişiklikler sonrası; tarımsal üretimin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından planlanması, Bakanlıkça belirlenen bitkisel üretim, hayvancılık ve su ürünleri ürün veya ürün gruplarının üretimine başlanmadan önce Bakanlıktan üretim izni alma zorunluluğu, Bakanlık tarafından belirlenen ürünlerde sözleşmeli üretiminin zorunlu hale getirilmesi, istenilen ürünü ekmeyen çiftçilere yönelik kademeli cezai yaptırımlar uygulanması, sözleşmeli üretimde anlaşmazlıklarda dava öncesi zorunlu arabuluculuk sistemine geçilmesi, ekilmeyen arazilerin Bakanlıkça kiraya verilmesine yönelik bir dizi yönetmelik yayınlanmıştır” dedi.

“YERLİ ÜRETİM VE ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ”

“Üretim sorunu çözülmeden tüketim sorunu çözülemez” diyen Bilgen, “üretim ortamı iyileştirilmeden gıda enflasyonu düşürülemez. Üretimdeki, pazarlamadaki ve tüketimdeki sorunlar sürdükçe, şekilsel destekler verilse de, zorunlu tarımsal üretim planlaması ya da zorunlu arazi kiralama düzenlemeleri yürürlüğe girse de, 2025 yılı ve sonrası tarımda ve gıdada çok daha zor geçecektir. Her alanda üretimden ve üreticiden yana politika tercihleri ile, kamunun piyasayı düzenleme ve denetleme yetkisinin etkin kullanılacağı köklü sorunlara kalıcı çözüm olarak üretime dayalı kamucu tarım politikası değişikliğine gidilmeli, yerli üretim ve üretici desteklenmelidir. Üretim ortamı olan verimli tarım arazilerimiz, meralarımız, zeytinliklerimiz Arazi Kullanım Planlaması kapsamında amaç dışı kullanımlara karşı koşulsuz korunmalıdır” diyerek çözüm koşullarına dair konuştu.

“EĞİTİM-İSTİHDAM PLANLAMASI YAPILMALI”

Mesleki eğitim alanında ciddi sorunlar yaşandığını ifade eden Bilgen, “Ziraat Fakültelerinde; giriş puanlarındaki dengesizliklerden eğitim müfredatındaki sürekli değişen karmaşıklığa kadar, uygulama ve staj yetersizliğinden yüksek lisansa ve doktoraya kabul edilmeye kadar ki liyakatsız tercihler dahil, yüksek öğrenimde, tarımsal yüksek öğrenimde nitelik ve nicelik sorununun çözülmesini istiyoruz. Eğitim-istihdam planlaması yapılarak; her konuda ve ortamda fiziki mekanı dahil, altyapısız, yeterli laboratuvarı olmayan, nitelikli öğretim elemanı bulunmayan, sonrasında işsiz kalmaya mahkum olan çok sayıda donanımsız, yılda ortalama 5.000 meslektaş adayımızı, meslektaşımızı mezun eden fakülte ve bölüm açılmamasını, ve mevcutlarda da yetersiz koşulları içerenler dahil bir an önce kapatılmasını istiyoruz. Mezun olan meslektaşlarımızın, özel sektörde mühendise yakışır ücretle, güvenceli sözleşmelerle, SGK dahil geçmişteki gibi kamu yönetimi denetimin yeniden yapıldığı, meslek alanlarında istihdam edilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İstikbal gazetesi

Bir yanıt yazın