Sorting by

×
GıdaGüncel

Karnaval sokakta başlar, sofrada devam eder

Portakal Çiçeği Karnavalı bahanesiyle bir kez daha Adana’ya uzanalım ve kendimizi önce şehrin eski merkezine, Tarihi Kazancılar Çarşısı’na doğru atalım. Bu kebap kokulu, dumanlı sokaklarda tüm canlılığıyla asıl Adana’yı keşfedeceksiniz. Ancak kentin lezzetleri kebapla sınırlı değil.
Bereketli Çukurova’nın gözbebeği Adana için methiyeler düzmeye bence gerek yok. Söylenecek en sahici sözleri, en güzel tasvirleri Yaşar Kemal’in satırlarında hatırlamak dururken üstelik. Adana’daki karnavalların bu kadar öne çıkmasının en büyük sebebi, ziyarete gelen insanların burada hamuru bozulmamış bir hayat olduğuna şahit olmaları. Şehre gelen herkesi bu hayatın içine dahil etmeye gönülden hevesli cıvıl cıvıl Adanalıları da unutmamak gerek.

Unutulmaması gereken bir başka kişi de karnavalın fikir önderi, Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt. İki yıllık aranın ardından bu yıl 10’uncusu düzenlenecek karnavala ‘Büyük Dönüş’ adı verilmiş ve 5 güne yayılmış. Bozkurt’a göre siyaset dışı, kimseyi ötekileştirmeyen, dostluk ve kardeşlik ortamı başarılarının şifresi.

Gelelim karnaval bahanesiyle Adana’nın nimetlerinden yararlanmaya. Öğle saatlerinde Tepebaşı Mahallesi’nden başlayarak Büyük Saat Kulesi’ne doğru yürürken önünde kuyruklar uzayan kebap tezgâhlarını göreceksiniz. Nerede yemek lazım diye çok da kafa yormayın. Çünkü kötüsü yok. Hangi Adanalıya sorsanız sevdiği birkaç farklı kebapçı vardır. Restoran mı istersiniz, salaş bir dükkân mı, ayaküstü kocaman bir dürüm mü… Siz ona karar verin yeter.

Gelin şehrin farklı yüzüne de bir bakalım. Mesela Brunette’e gidelim. Kendinizi Paris’in ara sokaklarındaki şık bir patiseride gibi hissedeceğiniz mekân, şef Nur ve Yüksel Yıldırım çiftine ait. Eğitimini Le Cordon Bleu Paris’te almış olan Nur’u yıllardır tanırım. Bir gün tası tarağı toplayıp memleketi Adana’ya döndü. Sadece ben değil, çevresindeki herkes şaşırdı kararına. Öyle ya taşkadayıfa, halka tatlısına meftun hemşerilerinin makaronla aklını çelmek kolay olmayacaktı.

Brunette, sahip olduğu lokal malzemeleri üst düzey patiseri teknikleriyle yorumlayan ve bu felsefeyle dünyanın her yerinde iş yapabilecek bir yer. Mesela üç limonlu tart. Klasik limonlu tartın kremasında kalın kabuklu tatlı çeşit de dahil olmak üzere bölgenin üç farklı limon çeşidi kullanılmış. Adana’nın çifte kavrulmuş gar kahvesiyle ürettikleri makaronun bağımlı bir kitlesi var. Nur ve Yüksel’in çikolataya da özel bir ilgisi var, acı biber başta olmak üzere bölge yemeklerinin demirbaş malzemeleriyle hemhal ediyorlar. Dekorları ve menüleri mevsime göre değişiyor. Brunette şu an şehrin en iyi pastanesi ama ötesinde diğer pek çok yerin de vizyonunun değişmesine vesile olmuş. Nur ve Yüksel gibi dünyayı dolaşıp memleketine dönmeye cesaret eden gençler iyi ki varlar.
Karnaval sokakta başlar, sofrada devam eder
Nur ve Yüksel Yıldırım (üstte) geleneksel Adana malzemeleriyle üst düzey tatlılar yapıyor.

Nur’un mutfak tutkusu annesinden geliyor. Annesi Füsun Akti, klasik bir Adanalı sofrası için şunları söylüyor: “Adana’da her ev salçasını, nar ekşisini güvendiği birine yaptırır. Muhammara, humus olmazsa olmazdır. Üstüne pastırma da yakılır, sucuk da. Analı kızlımız çok özeldir. Eğer ki menüde analı kızlı varsa o zaman içliköfteyi yapmayız, hepsi birden ağır gelir. Bizim içliköftemiz yuvarlak olur, haşlanır, yanında da turplu, havuçlu ve tahin soslu, bol limonlu bir salata veririz.
Karnaval sokakta başlar, sofrada devam eder
Özel sofralarımızda yine bize özel tahin soslu lahana sarması da bulunur. Et çok yeriz. Kaburga dolması, incikli pilav davet sofraları için önemlidir. Sıkma olmazsa olmazımızdır. İçi otlu, peynirli ya da ıspanaklı ebegümeci karışımlı sac börekleri meşakkatlidir ama yine de 5 çayında yapılır.”
Karnaval sokakta başlar, sofrada devam eder
Bizim içliköftemiz yuvarlak olur, haşlanır, yanında da turplu, havuçlu ve tahin soslu, bol limonlu bir salata veririz.

Şehirde başka neler tatmalı

Nur Yıldırım’ın Adana’yı ziyaret edecekler için önerleri var: “Eskiden günümüze gelen sokak lezzetlerinden bazıları Ciğerci Mehmet Usta, Ciğerci Mahmut, Apranti halen favori. Kebap olarak da Onbaşılar Kebap, Onur Kebap, Tarihi Tepebağ Restoran gibi yeni nesil kebapçıları tercih ediyoruz. Anne-babalarımızın gençliğinden beri lezzetini koruyarak gelen yerler var. Mesela şerbetli Adana tatlıları sunan Ağaçaltı Tatlıcısı gibi. Mükerrem Hamburgecisi, Bankalar Lokantası da klasiktir. Doğan Kaymaklı’nın bol kaymaklı kadayıf tatlısı bir buluş. Gelelim nispeten yeni mekânlara… Güneşer Bakery şahane ekşi maya ekmek yapar. Geko Cafe’de her şey kendi ürettikleri organik ürünlerle vegan ve glütensiz olarak hazırlanıyor. House of Kamer’in vintage ortamında leziz Adana’nın yöresel yemeklerini yemek ayrı keyif. Maki, Next Republic, Friends, Croma’da Uzakdoğu ve dünya mutfağı var. Pizza Casco alışılagelmişin dışında pizzalar yapıyor. Yeni nesil kahvecilerimiz de var elbette. Storie Store ve hem kahve hem yoga stüdyosu olan Moodra Coffee bunlardan ikisi.”

https://www.hurriyet.com.tr/