İYİ Parti’den hububatta sezon sonu fark fiyat önerisi! Bir somun ekmek 4 lira olabilir!
İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci, TMO’nun hububat piyasasında etkin olabilmesi için biran önce güvenilir rekolte sonuçlarının açıklanarak, çiftçiye yönelik sezon sonu fark fiyat uygulamasına geçilmesi gerektiğini kaydetti. Kahveci, aksi takdirde yıl sonuna doğru bir somun ekmeğin 3-4 TL’ye çıkabileceği uyarısında bulundu.
Hububat ve bakliyat alım fiyatları açıklanırken, kuraklıktan dolayı arzda yaşanacak sorunlar, pandemi şartları ve yurt dışı piyasaları dikkate alındığında Türkiye’yi sıkıntılı bir süreç bekliyor. İYİ Parti Tarım ve Kırsal Kalkınmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ergin Kahveci, TMO’nun çiftçiden yeterli ürün alabilmesi ve regülasyon görevini tam manasıyla yapabilmesi için biran önce güvenilir rekolte sonuçlarının açıklanması ve bu sonuçlar üzerinden arz ve talep planlamasının yapılarak, çiftçiye yönelik sezon sonu fark fiyat uygulamasına geçilmesini istedi. Aksi takdirde iç piyasa fiyatlarının açıklanan fiyatların üstünde seyredeceğini ve yıl sonuna doğru bir somun ekmeğin 3-4 TL civarında olabileceğini uyarısında bulunan Kahveci, “Kamunun regülasyon gücü olmayacak, kamu sadece fiyat açıklayan etkisiz faktör durumuna düşecektir” dedi.
Kahveci, yaptığı açıklamada alım fiyatları ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu.
Açıklanan fiyatlar iç ve dış piyasa fiyatlarının altında kaldı.
Ekmeklik Buğday: 2.250 TL/ton
Açıklanan fiyat beklentilerin ve dünya piyasalarının altında kaldı.
Güncel iç piyasa fiyatı: 2.300 TL.
Dünya fiyatı: Fransa 299 $+ Navlun.
Makarnalık Buğday: 2.450 TL/ton
İç piyasa fiyatı: 17. Hafta 2.295 TL/ton – 278 $/ton
2.207 TL/ton – 268 $/ton – Konya
Dünya fiyatı; (Fransa) 17.Hafta 331 $/ton+Navlun
Arpa: 1.750 TL/ton
Kuraklıktan en çok etkilenen ürün olarak görünüyor.
Açıklanan fiyat beklentilerin iç ve dış piyasaların altında kaldı.
Güncel iç piyasa fiyatı 1.932 TL
Dünya (Fransa) fiyatı: 278 $+ Navlun.
K. Mercimek 5.000 TL /ton
Tartışmasız çok düşük fiyat. Kuraklıktan etkilendi.
Günlük Borsa (iç piyasa) fiyatı 6.600 TL/ton Gaziantep Borsası (En düşük)
Açıklanan fiyat beklentilerin iç ve dış piyasaların altında kaldı.
Y. Mercimek 4.150 TL/ton
Tartışmasız çok düşük fiyat.
Günlük Borsa fiyatı 5.900 TL/ton Mersin Borsası (En düşük)
Açıklanan fiyat beklentilerin iç ve dış piyasaların altında kaldı.
Nohut 4.050 TL/ton
Düşük fiyat.
Açıklanan fiyat beklentilerin iç ve dış piyasaların altında kaldı.
Günlük Borsa fiyatı 4.400 TL/ton Mersin Borsası (En düşük, naturel)
Günlük Borsa fiyatı 5.000 TL/ton Mersin Borsası (En düşük, 8 mm)
PRİM VE DESTEK ÖDEMESİ
Ton başına hububatta 275 TL, bakliyatta 910 TL prim ve destek verilecekmiş. Ancak bu rakam tam bir muamma ve ödemesi en erken bir yıl sonra yapılıyor.
Hububat’ta ton başına 100 TL prim yani kg başına 10 krş prim kalanı ise (mazot, gübre, sertifikalı tohumluk, toprak analiz vb.) desteklerin ton/ortalama verim üzerinden yapılan hesabın toplam değeri. Yani ek bir ödeme yok; normal prosedürde ödenen tarımsal destekleme ödemeleri buraya giydirilmiş.
Çay: 3,87+13 krş prim. Toplam 4 TL/kg
Beklentilerin altında. Gerçekleşen fiyatlar düşük olur. Özel şirketlerin fiyatı 3,3-3,4 civarında bile olmayabilir.
Değerlendirmelerimiz:
1- Kuraklık nedeniyle tahılların rekoltesinde azalma söz konusu. Özellikle Arpa, K. Mercimek ve Buğday kuraklıktan etkilenecek. TZOB rekolte düşüşünün %10 seviyesinde olacağını, TMO ise 1 milyon ton civarında olacağını söylüyor. Mardin, Adıyaman, Ş.Urfa, Diyarbakır, kısmen Elazığ ve Konya hattında yaşanan kuraklık etkisiyle yaşanan rekolte düşüşleri zaten yetersiz olan üretimlerin iyice azalmasına ve arz’ın kısıtlılığına yol açacak.
2- Toplam tahıllarda yeterlilik oranımız %87,8 iken;
Buğday ekmeklik de %89,5
Buğday (durum) %150,5
Arpa’da %94,8
Çavdar’da %100
Yulaf’da %98,5 dir.
Bakliyat da ise K.Mercimek’de %71,7
Y. Mercimek’de %85,3
Nohut’ta %127,5 şeklindedir.
Ekmeklik Buğday yeterliliği kendi nüfusumuz ve ithalat mamul madde (un ve unlu maddeler) için ikame edilen (ihtiyaç duyulan) miktardan bağımsızdır. Bu nedenle 2019-2020 üretim döneminde toplam 10,8 milyon ton Buğday ithal edilmiştir. Buna karşılık 8,4 milyon ton mamul karşılığı ve/veya ihraç edilmiştir. TÜİK’e göre 2,4 milyon ton Buğday açığımız ise ithalat yoluyla karşılanmıştır.
Arpa’da ithalat edilen miktar ise yaklaşık 1 milyon civarındadır. Kırmızı Mercimek’teki ithalat rakamımız ise yaklaşık 480 bin tondur. İhraç edilen miktar ise yaklaşık 310 bin tondur.
3- Uluslararası Tahıl Piyasalarında iki yıldır pandemi nedeniyle farklı bir seyir gözlenmektedir. Piyasalara hakim olan 5-6 ülke, ihracat konusunda aşırı korumacı ve stoklamaya yönelen bir davranış tarzı belirlemiştir. Arz imkânını bu şekilde kullanan ihracatçı ülkeler, tahıl piyasasında fiyatların %50’lerden fazla artmasına yol açmıştır. Daha önce 220-240 $/ton seviyesinde gezinen Buğday fiyatlarının güncel piyasadaki fiyatı 300-320 $ düzeyindedir.
Arpa’daki fiyatlar ise 280 $/ton civarındadır.
Bu fiyatlara 20-40 $ arası navlun dahil değildir.
4- Bu durumda bir tarafta azalan rekolte, bir tarafta yüksek seyreden ve seyredecek olan iç piyasa fiyatları gibi iç piyasaya yönelik fiyat düzenlenmesi sorunları varken, UA İhracat Piyasalarındaki fiyatların da yüksek olması, ülkemiz açısından son derece hassas bir pazar durumu yaratmaktadır. Yani arz’a dayalı bir piyasa tıkanması sorunu ile karşı karşıyayız.
Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithal edilen Buğday’ın un ve benzeri maddelere işlenmesi ve ihracatı üzerinden yürüyen Un Sanayi ihracatlarımız da riskli duruma gelecektir. Yurt dışı piyasalarda fiyatların yurt içi fiyatlardan yüksek ya da yakın olması durumunda ihracatçı un sektörü, Buğday talebi/temini için iç piyasaya yönelecektir. İç piyasadan yaklaşık 2-2,5 milyon ton /bile/ ürün bu şekilde çekildiği taktirde iç piyasa talebe yüksek ve artan fiyatlar ile cevap verecektir. Bu beklenti bile iç piyasada ürün stokçuluğunu teşvik edecektir.
5- Peki bu durumun sonuçları topluma nasıl yansıyacaktır?
Bunun en basit cevabı yıl sonuna doğru bir somun ekmeğin 3-4 TL civarında olacak olmasıdır.
Ayrıca DİR kapsamındaki ticaret ve üretimde aksamalar olacaktır. Un sanayinin Kapasite Kullanım Oranında düşüşler olacaktır. İhracat taleplerini karşılayamayacaklar, var olan yurt dışı müşterilerinden kayıplar yaşayacaklardır. Bu durum istihdamı da etkileyecektir. Zaten düşük bir katma değer sektörü olan Un Sanayinin, KKO kaybı ile katma değer katkısı da düşecek, sektör sadece üretim değil yatırım açısından da sıkıntıya düşecektir.
İç piyasa fiyatları, açıklanan fiyatların üzerinde seyredecek, kamunun regülasyon gücü olmayacak, kamu sadece fiyat açıklayan etkisiz faktör durumuna düşecektir.
6- O halde ne yapılmalıdır?
Biran önce güvenilir rekolte sonuçları açıklanmalıdır. Bu sonuçlar üzerinden ve arz ve talep planlaması yapılmalıdır.
Arz eksiği iç tüketim ve Un Sanayi için ayrı ayrı değerlendirilmelidir.
Ürününü satmak durumunda olan bütün üreticilerin ürünleri alınmalı; sezon sonu “fark fiyatı” uygulaması yapılmalıdır.
Stoklarının önüne geçmek adına TMO piyasada agresif bir şekilde alıcı-satıcı pozisyonunu almalıdır.
Ürün alımlarında sektör bileşeni olmayan, ürünü yatırım malı/finansal değer olarak gören alıcıların piyasaya girmesine engel olunmalıdır.
Gerekirse Lisanslı Depolar denetlenmeli, ürün alım miktarları sınırlandırılmalıdır.
İç piyasanın eksik arz sorunu Temmuz-Ağustos döneminde UA piyasaları kontrol ederek (risk alarak dahi olsa) karşılanmalı, iç piyasa arz talep dengesi sağlanmalıdır.
DİR kapsamındaki tedarikçi ve sanayicilerin iç piyasayı bozucu stok ve alımlarının önüne geçilmeli; ithalat kolaylıkları sağlanmalıdır. Gerekirse sektörün korunması adına iç piyasa fiyatları üzerinden sübvansiyon uygulanmalıdır.
TARIMDANHABER