Harun Uysal’ın Yazısı
Türkiye’de bazı insanlar, hile konularında öyle yollar buluyorlar ki, şaşırmamak elde değil.
Bunlardan en yaygın olanları da gıdalara yapılan hileler.
Bu anlamda her gün yeni bir hile duyuyorum ve duydukça da neredeyse küçük dilimi yutuyorum.
Ancak tüm bu yapılanlar, içeride sektörün, dışarıda da ülkenin prestijini aşırı derecede yıpratıyor.
***
Geçenlerde “İtalya Ziraatçılar Birliği” tarafından açıklanan sağlık açısından en tehlikeli gıdalar listesine Türkiye’den 14 ürün girdi.
Biberin rekor kırdığı listede, Türkiye en fazla sayıda şikayetle birinci oldu.
Bu bağlamda bugün sizlere, bal ve Aydın’daki çipli motorlar ile süte yapılan zammın olası etkilerinden bahsedeceğim.
Sahte bal üretiminde, peteğin hammaddesi olan muma ilaç sürüyorlar ve bu sayede mum kabarıyor, glikozu da kaynatıp peteğin üzerine döküyorlar.
Böylece glikoz peteğin gözeneklerini dolduruyor, bunu içerisine de bal aroması katarak bu “arıdan muaf” olan ürünü bal diye 10-15 liradan satıyorlar.
***
Bütün bu olanlar uzakta değil, Gaziemir ilçesinde yapılıyor.
Aydın Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından 261 çiğ süt toplama aracına geçenlerde mobil araç takip cihazı takıldı.
Amaç bu araçların ne zaman ve nereden süt topladıklarını tespit ederek, çiğ süt toplama araçlarının belirtilen saatler dışında sıcak süt toplamasına izin vermemek.
İzmir’de olduğu gibi Aydın’da da, gündüz 10.00, gece de 22.00’den sonra firmaların ya da “süt müteahiti” denilen aracıların, sıcak süt yani soğutulmamış süt toplamaları yasak.
Sütlerin toplanması saat 10.00’dan sonraya kalmışsa, normalde soğuk toplanması gerekiyor.
Ancak pratikte bu böyle olmuyor.
Her şeyde olduğu gibi bunun da çaresi bulunmuş.
Mobil araç takip cihazı, süt toplama aracından sökülerek örneğin bir motora takılıyor.
Bu motor daha önce belirlenen yerlere saat ondan önce girip çıkarak, süt topluyormuş gibi yapıyor.
Müdürlük de aslında bilmeden bu motoru takip ediyor.
***
Ardından mobil araç takip cihazı sökülmüş gerçek toplama aracı yola çıkarak istediği saatte istediği gibi sütleri topluyor. Biliyorsunuz çiğ süt fiyatı, geçenlerde 1 lira 31 kuruştan, 1 lira 40 kuruşa çıktı.
Fiyat artışı, üreticinin emeğinin karşılığını alması açısından son derece olumlu.
Aslında bu fiyat özellikle AB’nin kuzey ve doğu bölgelerinde yer alan ülkelerdeki çiğ süt fiyatlarından daha yüksek.
Ancak bu ülkelerde hem maliyetler düşük hem de AB şemsiyesi altında desteklemeler daha yüksek.
Dolayısıyla bu ülkelerin üreticileri para kazanabiliyorlar.
Türkiye’de de üreticilerin daha fazla kazanabilmeleri için maliyetlerin düşürülmesi gerekiyor.
Örneğin mera alanlarının yapılaşmaya, maden ve taşocaklarına değil, hayvanların otlamasına açılması ve tarımın girdilerinden çok düşük vergiler alınması gibi önlemler alınmalı.
Çünkü çiğ süt fiyatının artışı en çok tüketiciyi etkiliyor.
Ürün fiyatları, peynirde olduğu gibi, bu artış oranından daha fazla artıyor.
Bu durumda önümüzdeki günlerde yeni süt hileleri duyacağız ya da çakma süt ürünleri yiyeceğiz demektir.
Bekleyin derim.