Sorting by

×
DestekEkonomiGüncelHayvancılıkKırsal

Hayvancılıkta bitmeyen üç yıl hikayesi…

    Her gelen Tarım Bakanı hayvan ithalatını ülke gündeminden çıkaracağını söylüyor. Bu söylemlerden bıktık, çünkü aynı vaatleri hepsi veriyor, ancak üç yıl bile görevde kalamadan gidiyor. Ayrıca hedefler de hiç gerçekçi değil.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılı bütçesinin görüşmelerinde Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı 3 yıllık planlama dönemi sonunda büyükbaş hayvan varlığını 16,6 milyondan 17,7 milyon başa, küçükbaş hayvan varlığını 52,4 milyondan 61,1 milyon başa çıkarmayı hedeflediklerini belirterek “Planlama dönemi sonunda et ithalatını ülke gündeminden çıkaracağız” dedi. Bu da demek oluyor ki, Türkiye 2027 yılı sonunda artık canlı hayvan ve et ithalat etmeyecek demek. İşte bizim bitmeyen 3 yıllık hikayemiz de tam burada başlıyor.
Bu üç yıl hikayesi nedir ve ne zaman başladı? Bunu öğrenmek için biraz zamanda yolculuk yapacağız. İlk olarak canlı hayvan ve et ithalatının ilk başladığı yıllara giderek o dönemden bugüne kadar gelişmeleri hatırlarsak bu 3 yıl hikayesi nedir? Hep birlikte öğrenmiş olacağız.

2010 yılında et fiyatları artmaya başlayınca 26 Nisan 2010 günü Devlet Bakanı Zafer Çağlayan Et ve Balık Kurumu’na (EBK) Türkiye’ye et ithalatı konusunda yetki verildiğini açıkladı. O günden bugüne yedi bakanın görev yapmasına rağmen ne canlı hayvan ne de et ithalatı bitti.

Canlı hayvan ve et ithalatını ilk başlatan bakan Mehdi Eker’in çözümü 2012 yılının başında Türkiye Süt Et Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği’nin (SETBİR) İzmir’de düzenlediği ‘Sektör Buluşması’nda hayvancılıkta beş büyük adım atacaklarını duyurması ile başladı.

İthalatı bitirecek çözümler olarak;

-Hayvancılıkta etçi ırklar ile sütçü ırklar ayrı ayrı desteklenmesi,

-Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) piyasa düzenleyici olma özelliği artırılması,

-Gıda da hatalı üretim yapanların teşhir edilmesi,

-Meraların özel sektöre devri ve Trakya’nın hastalıklardan ari hale getirilmesi ve ihracat merkezi olması sıralanmıştı.

Yine aynı toplantıda Eker, uygun ekolojik bölgelerde etçi ırklarla damızlık işletmelerinin kurulması ve besi faaliyetlerinin profesyonel işletmelere yönlendirilmesi hedefini dile getirmişti. Hatta 2013’te yaptığı bir başka açıklamada 2014 yılında faaliyete başlayacak, etçi ırklar üzerinden tohumlama yapılarak kırmızı et ihtiyacının yerli üretimle karşılanacağı sözünü verdi. Ancak bu projeler de ilerleyen yıllarda sonuç vermedi.

Ardından bayrağı devralan Faruk Çelik’in damızlık hayvan yetiştirme projesi için “Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’nin 22 ilini yetiştirici bölge ilan edeceğiz. 20 damızlık hayvan çiftliği kurulacak. Üretici gidip kesim için besleyeceği hayvanı buradan alacak. Aynı şekilde küçükbaş hayvanlar için de damızlık çiftlikleri kurulacak. İlk etapta 50 bin damızlık hayvan geliyor. Hedefimiz 300 bin hayvan üzerine sistemi kurmak” dedi. Ve projenin akıbetini bilen yok.

Yine Faruk Çelik döneminde başlatılan “Genç Çiftçi Projesi” kapsamında her bir işletmeye 6’şar adet olmak üzere büyükbaş veya 40’ar adet olmak üzere küçükbaş hayvan desteği verildi. Bu projenin çıktılarını da bilen yok.

Faruk Çelik gitti. Doktor bakan geldi. Onun döneminde Ahmet Eşref Fakıbaba, Şırnak’ta başlatılan “300 koyun projesine” ilişkin, “2023 yılına kadar hedefimiz, et ithalatını kesinlikle önlemek olacak. Bu damızlık hayvanlarla biz bunu önleyeceğiz inşallah” dedi. Proje ile hedef her bir yetiştirici için 300 başa kadar olmak üzere yılda 500 bin baş damızlık koyun vermekti. Hatta hızını alamamış ve Gelecek yıl Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, dağıtılacak küçükbaş hayvan sayısının 500 binden bir milyona çıkarması önerisinde bulunacaklarını açıklamıştı. Bu, işin küçükbaş tarafındaki gelişmeydi. Büyükbaş tarafında ise “Toplam 250 bin düveyi 3 yıllık dönemde teslim edeceğiz. Proje kapsamında 7 yılda 1,5 milyon damızlık havyan sayısına ulaşmayı planlıyoruz. Böylelikle anayı artırarak, danayı artıracağız” dedi. Bu projenin de sonucundan haberi olan yok.

Sonraki bakan Dr. Bekir Pakdemirli, 2019 yılında Meclis’te devam eden 2020 merkezi yönetim bütçe görüşmeleri sırasında et ithalatı ile ilgili “2023 yılında ben Türkiye’de ithal et işini bitireceğim, bundan emin olabilirsiniz. Bu 2022 de olabilir, inşallah 2021’e de yetiştiririz” diye konuşmuştu.

Ardından gelen Prof. Dr. Vahit Kirişçi döneminde ithalatın başlaması ve son olarak İbrahim Yumaklı’nın bu yılın başında 5 yıllık hayvancılık politikasının açıklamasının ardından yine bir meclis bütçe görüşmelerinde “Planlama dönemi sonunda et ithalatını ülke gündeminden çıkaracağız” sözü ile sözde 2027 yılında ithal hayvan ülke gündeminden çıkacaktı.

Bu söylemlerden bıkmış durumdayız çünkü aynı vaatler, farklı kişilerden yeniden ve yeniden duyuluyor. Kaldı ki bu sözü söyleyen sözü söyledikten sonra üç yıl görevde kalamıyor. Ayrıca hedefler de hiç gerçekçi değil. Yine Bakan Yumaklı “Büyükbaş hayvan varlığını 16,6 milyondan 17,7 milyon başa, küçükbaş hayvan varlığını 52,4 milyondan 61,1 milyon başa çıkaracağız” diyor. 2020 yılında bizim 18,2 milyon büyükbaş, 2021 yılında da 58 milyon küçükbaş hayvanımız vardı.

Dönemin Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli 2019 yılında “2023’te büyükbaş hayvan sayımızı 19 milyona, küçükbaş hayvan sayımızı 100 milyona çıkarmayı hedefliyoruz” açıklamasını yapmıştı

Sonuç olarak, ne hayvan ithalatı bitti ne de canlı hayvan sayısında hedef tuttu. Türkiye’de ithalatın bitmesi ve hayvancılığın gerçekten desteklenmesi gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz. Bu söylemlerden bıkmış durumdayız çünkü aynı vaatler, farklı kişilerden yeniden ve yeniden duyuluyor. Artık bu hikayelere inancımız kalmadı.
Siz siz olun bakanın bile sonucunu görmediği bir sistemde “Hayvancılıkta ithalat biter” diyenlere inanmayın.

10HABER

Bir yanıt yazın