Sorting by

×
GüncelKırsalTarım

Gıda güvenliğinin önemi hızla artarken, iktidarın uygulamaları halkı tehlikeye atıyor

TBMM’de Et ve Süt Kurumu’nun zararı için “görevlendirildik” savunması yapıldı. Sudan’da tarım hayaliyle kurulan şirket, hiçbir faaliyete başlamadı. Haziran ayı gelmesine karşın buğdayda taban fiyat açıklanmadı. Düşük belirlenecek fiyat üreticiyi, yüksek belirlenecek fiyat ise tüketiciyi yakacak.

TBMM KİT Komisyonu’nda görüşmeleri süren Kamu İktisadi Teşebbüslerinin (KİT) hesaplarıyla ilgili toplantılar ilginç tartışmalara ve itiraflara sahne oluyor. İşte KİT’lerle ilgili öne çıkan detaylar:

Ucuz et: Sayıştay temsilcisi, zincir marketlerde ucuz kıyma ve kuşbaşı satışından doğan 385.7 milyon liralık zararın Et ve Süt Kurumu’nun (ESK) üzerinde kaldığı göz önüne alındığında, kuruluşun kendisine görev verilmeyen hallerde maliyet fiyatının altında satış fiyatı belirlemesini gündeme getirdi. ESK Genel Müdür Vekili Mustafa Kayhan ise 2019’da Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle, kırmızı et piyasasını düzenlemek ve desteklemek amacıyla yurtiçine et satışıyla görevlendirildiklerini söyledi. ESK Genel Müdürlüğü 2019’u 34.6 milyon lira, 2020’yi de 222.9 milyon lira dönem zararıyla kapattı.
Sudan: Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık Genel Müdürü Hasan Gezginç, Sudan’ın Ağustos 2021’de 113 bin 282 hektarlık ve 12 bin 834 hektarlık olmak üzere iki alan gösterdiğini, arazileri etüt ettiklerini ekonomik olarak tarımsal üretime uygun olmayacağı sonucuna vardıklarını söyledi. Gezginç’in verdiği bilgiye göre Sudan’a bildirim yapıldı ancak yeni arazi tahsis edilmedi. Sudan’da yaşanan hükümet değişiklikleri ve pandemi nedeniyle henüz üretim faliyetine başlanmadı. Şirket Eylül 2018’den bu yana faaliyette.
Göçer koyunu: Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) Başkanı Sait Kocabey, Ceylanpınar TİGEM’e ait 140 bin 299 dekar taşınmazın yasa gereği göçer ailelerin iskânı için bedelsiz tahsis edildiğini hatırlatarak bu ailelerin buralara taşınması ve bulundukları arazilerin kendilerine teslim edilmesi gerektiğini belirtti. Ancak göçerlerin buralardan henüz çıkarılamadığını belirten Kocabey, bu nedenle bu işletmede ek yemleme maliyeti oluştuğunu, hasta hayvanlardan işletme damızlıklarına hastalık bulaşma riski yaşandığını, küçükbaşta hedeflenen kapasiteye ulaşılamadığını dile getirdi. Bundan sertifikalı tohumun da olumsuz etkilendiğini anlatan Kocabey, “Halen 100 bin ton civarında tohum üretiyoruz. Yüzde 50 kayıp var. Neden? Göçer ailelerin ve çevre köylerin koyunları” dedi.
İKTİDARIN BUĞDAY AÇMAZI

İktidar, haziran ayı gelmesine karşın hâlâ buğdayda taban fiyat açıklayamazken düşük fiyat üretici, yüksek fiyat ise tüketiciyi yakacak.

Buğday üretiminin geçen yıl 17.6 milyon ton olduğunu, yaklaşık 10 milyon ton da ithalat yapıldığını anımsatan CHP milletvekili Bekir Başevirgen, bu yıl için ilk rekolte tahmininin ise 19.5 milyon ton olduğuna işaret etti. Başevirgen, “Buğdayın yaklaşık yüzde 10’unu üreten Çukurova için tahmin edilen hasat miktarı iç açıcı değil. Buna göre rekolte beklenenin yüzde 10 altında olacak. Bu olursa et, süt, un ve ekmek fiyatlarının nerelere çıkacağını hep birlikte göreceğiz” dedi.

TMO’nun da hububat müdahale alım fiyatlarını hâlâ açıklayamadığını vurgulayan Başevirgen şöyle devam etti: “Bunun birinci nedeni rekoltenin tespit edememiş olması, ikincisi ise açıklayacakları müdahale alım fiyatının arzdaki azalış nedeniyle dünya ve iç piyasaların çok altında kalacak olması.”
‘EKMEK 6.77 TL OLUR’
Ayrıca müdahale alım fiyatının ton başına 7 bin liranın altında olmaması gerektiğini ifade eden Başevirgen şu hesabı yaptı: “Halihazırda TMO’da, un sanayicileri için tonu 3 bin 600 lira olan ekmeklik buğday fiyatı, yeni müdahale fiyatıyla ton başına 7 bin liraya yükselirse ekmekte 3.77 liralık artış olur. Yani İstanbul’da 3 lira olan 210 gramlık ekmeğin fiyatı 6.77 liraya fırlar. Buna karşın müdahale fiyatı için 5 bin lira denirse de artan maliyetler nedeniyle üretici isyan edecek. Denge için sübvanse gerekirse TMO’nun bunu ne kadar sürdürebileceği ise çok tartışmalı bir konu.”