Gazi Kutlu Yazdı; ”TÜİK verileri gösterdi: Üretici, domatesi zararına satıyor”
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı gelecek yıl için bu soruna acilen el atmalı ve üreticiyi rahatlatacak önlemleri almalıdır. Hazır önümüzde uzun bir zaman var iken şimdiden yol haritası çalışmalarına başlanmalı.
Bu yıl çiftçiler için oldukça zorlu geçti. Pek çok ürün maliyeti karşılamaktan uzak, çok düşük fiyatlara satıldı ve bazı ürünler tarlada kaldı. Maliyetlerin arttığı ve ürünlerin değerinin düşmeye devam ettiği bu ortamda çiftçiler çeşitli protesto eylemleriyle sorunlarını dile getirdi. Kimisi ürününü yollara döktü, kimisi ise tarlasında toplamadan bıraktı.
Bu yıl maliyetlerin altında fiyatlarla karşılaşan ürünlerden biri de domates oldu. Salçalık domatesin büyük ölçüde “sözleşmeli” üretildiği bir ortamda, çiftçilerin yine de zarar etmesi düşündürücü bir durum. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine de yansıyan domatesteki bu durumu gelin birlikte inceleyelim ve kamu yönetiminin gerekli planlamaları yaparak çiftçiyi ve tüketiciyi koruyacak tedbirleri almaması durumunda bizi bekleyen tehlikeyi birlikte görelim.
İzmir, Balıkesir, Bursa ve Konya gibi Türkiye’nin birçok bölgesinde domates üreticileri zarara uğramış durumda ve bu durum TÜİK verileriyle de tescillendi. TÜİK’in Temmuz ayı tarım ürünleri üretici fiyat endeksi (Tarım-ÜFE) verilerine göre domates fiyatları bir önceki aya göre yüzde 19, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüze 35 ve bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5 oranında düşüş gösterdi. Hangi zaman aralığına alırsanız alın, domates üreticisi zarar ediyor.
Ağustos ve Eylül aylarında üreticilerin başlattığı haklı protestolar TÜİK verileriyle de desteklenmiş oldu. Tarımsal girdi fiyat endeksi (Tarım-GFE) verilerine göre, Haziran ayında yıllık yüzde 47,56, aylık yüzde 0,93 artış oldu. Temmuz ayı girdi maliyetleri henüz netleşmemiş olsa da bu artışın sıfıra düşmeyeceği açık. Artan maliyetlere rağmen domates üreticisinin zarar ettiği, devletin resmi kurumları tarafından tescillendi.
Aylara göre domates fiyatları incelendiğinde, kış aylarında serada yetişen domates fiyatlarının yaz aylarında yerini tarla domatesine bırakmaya başlaması ile fiyatlar düşüş eğilimine giriyor. Özellikle kışın sera domatesi maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle fiyatların önceki yıllara göre artması gayet olağan ancak tarla domatesi hasat dönemine yaklaştıkça fiyatlardaki aşırı düşüş bir o kadar endişe verici. Geçen yılın temmuz ayında üretici bir kilo domatesini 12 lira 53 kuruştan satarken bu yıl 11 lira 91 kuruşa satabildi. Zarar ettiği göz göre göre bilinen domates üreticileri için Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı bu durum karşısında gerekli ve yeterli önlemleri zamanında almadığı için sorun halen devam ediyor.
Peki ne yapılmalı?
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı gelecek yıl için bu soruna acilen el atmalı ve üreticiyi rahatlatacak önlemleri almalıdır. Hazır önümüzde uzun bir zaman var iken şimdiden yol haritası çalışmalarına başlanmalı. Bu yıl zarar eden üretici gelecek yıl üretmezse, maliyetlerin artması ve ürün yokluğu nedeniyle tüketici, yüksek fiyatlarla karşı karşıya kalacak. Vatandaş bu seferde ürün yokluğundan mağdur olacak.
Domates üretiminde sürdürülebilirliği sağlamak için:
1-İhracat Stratejisi Gözden Geçirilmeli: Ticaret Bakanlığı, domates ve salça ihracatına yönelik bir düzenleme yapmalı ve hem iç piyasayı hem de ihracatı dengeleyecek bir politika geliştirmelidir.
2-Kontrollü Üretim Teşvik Edilmeli: Türkiye’nin domates üretimi 15 milyon tona yaklaşmış durumda. Antalya, Bursa, Manisa, Konya ve İzmir gibi sera ve tarla domatesi üretiminde öne çıkan illerde, daha kontrollü ve planlı bir üretim politikası uygulanmalıdır. Bu sayede arz-talep dengesi sağlanabilir ve çiftçilerin zarar etmesi engellenebilir.
3- Yatırım Teşvikleri Artırılmalı: Tarım ve Orman Bakanlığı küçük ölçekli çiftçilere yönelik yatırım teşviklerini artırmalıdır.
Eğer bu önlemler alınmazsa, TÜİK verilerinin de ortaya koyduğu gibi domates üreticisi gelecek yılda büyük mağduriyet yaşayacaktır.Bu noktada, üreticiyi ve tüketiciyi koruyacak politikaların geliştirilmesi elzemdir.