Gazi Kutlu: Malatya’nın kayısı üretiminde liderliği bitiyor mu?
-
Kayısı üreticisi bir yıl onca emek ve para harcayıp sonra da ürününü zararına satıyor. Malatya’da bir üretici olsanız, kayısı üretmeye devam eder miydiniz? Malatyalı çiftçiler de bunu soruyor ve üretimi bırakıyor.
Türkiye bu yıl tarımsal ürünlerin üretimi, tüketimi ve pazarlamasında ciddi zorluklar yaşıyor. Her gün yeni bir ürün, çiftçi için zarar, tüketici için ise erişilmez hale geliyor. Ülkemizin önemli ihracat kalemlerinden biri olan kayısıda da da benzer sorunlar yaşanıyor; hem üretim sıkıntıya girdi hem de ürün para etmiyor.
Türkiye, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre, dünya kayısı üretiminde birinci sırada yer alıyor. Üstelik son 45 yılının 29’unu birincilikle geçirmiş bir ülke. Bizden sonra Özbekistan, İran, İtalya ve Cezayir geliyor.
Taze, kuru dondurulmuş, meyve suyu, reçel ve marmelat gibi birçok üründe kullanılan kayısının ülkemizde üretimi 300 bin tonlardan 800 bin tonlara çıktı. Hatta 2017 yılında neredeyse bir milyon tonu yakalayan 985 bin ton üretimle rekor kırdı. Ondan sonraki yıllarda üretimimiz ortalama 800 bin ton olarak gerçekleşti. Tabii kayısı deyince akla ilk Malatya gelir. İlin sarı altını kayısı üretimi son yıllarda azalmaya başladı. Üretimin rekorunun kırdığı 2017 yılında 673 bin ton kayısı üretimi 2023 yılında 329 bin tona düştü. Üretimdeki bu düşüş ülke üretimi içindeki payının yüzde 68’lerden yüzde 44’lere gerilemesine neden oldu. Malatya dışında önemli kayısı üretimi yapan illerimiz ise Mersin, Kahramanmaraş, Iğdır ve Hatay. Bu illerimiz Malatya ile birlikte toplam üretimin yüzde 80’ini gerçekleştiriyor.
İhracatta taze kayısı öne geçiyor
Şimdi 70 ilde üretilen kayısının tüketimi kadar ihracatı da önemli. Türkiye ürettiğini ağırlıklı olarak kuru kayısı olarak satıyor. Bunun yanında üretiminin yüzde 9’unu da taze olarak ihraç ediyor. Kuru kayısı ihracatında dünya lideri olan ülkemiz 2006 yılında 114 bin tonla rekor kırarken 2022 yılında 76 bin ton, 2023 yılında 71 bin ton ve bu yılın ilk yarısında ise 31 bin ton ihracat yaptı. Kısacası eskisi kadar kuru kayısı satmıyoruz. En çok kuru kayısı ihraç ettiğimiz ülkeler ise ABD, Fransa, Almanya, Rusya ve Birleşik Krallık. Tam tersi durum da taze kayısı ihracatında yaşanıyor. 2000’li yılların başında ortalama 5 bin ton taze kayısı ihraç eden Türkiye, 2022 yılında 97 bin ton ile rekor kırdı. 2023 yılında 71 bin ton ve bu yılın ilk yarısında 52 bin ton taze kayısı ihraç etti. İhracatta döngü taze kayısı lehine dönmeye başladı diyebiliriz.
Kayısı üretiminde son yıllarda durağanlaşan Türkiye, tüketiminde nasıl bir yol aldığına bakmak gerekirse onun için de TÜİK verilerine göz atacağız. 2000’li yılların başında kişi başına 900 gram kayısı tüketilirken 2017 yılında 2,8 kilo ile zirve yaptı. Hatırlayın Malatya ve Türkiye’nin üretim rekoru kırdığı bir yıl idi. Üretim oldukça tüketim de artıyor. Üretimin stabil kalması sonucu kişi başına tüketim azalarak 2022 yılında 2,2 kiloya düştü. Okurken bazı itirazlar duyar gibiyim. 900 gramdan 2,2 kiloya çıkmış daha ne istiyorsun diyenler olabilir. Haklı olabilirler mi? Değiller. Çünkü bu kişi başına tüketim sadece bizim ülke nüfusu ve herkesin aynı miktarda satın alabileceği düşünülerek hesaplanıyor. Ancak ülkede bulunan sığınmacıları ve artan turist sayısını ilave etiğinizde bu verinin çok sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz.
Yazık çiftçiye, yazık bize
Şimdi bu kadar bilgi paylaştık. Üretimden ticarete, tüketimden alıma kadar neden kayısı yazdığıma gelince. Türkiye’de üretimin artmadığı kuru kayısı fiyatları çiftçinin lehine gelişmiyor.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) verilerine göre üretici geçen yıl Temmuz ayında 120 liraya sattığı bir kilo kuru kayısıyı bu yıl yüzde 21’lik zararla 110 liraya elinden çıkarıyor. Tüketici ise geçen yıl 182 liraya aldığı kuru kayısı için yüzde 134 daha fazla ödeyip 426 liraya alıyor. Düşünebiliyor musunuz? Çiftçi bir sene onca emek ve para harcasın ve günün sonunda zararına satsın. Zararına satarken biz tüketiciler de bunu geçen yıla göre 2,3 katına tüketelim. Bu, olsa olsa bu Türkiye’de olur. Yazık çiftçiye yazık bize.
Niye yazık olmasın bize. Gerçekten biz bunu hak etmiyor muyuz? Dünyanın kayısı üretiminde, kuru ve taze ihracatında lider olacaksın ama ağız tadıyla bir kilo ne tazesinden ne de kurusundan tüketebileceksin.
Bu kadar bilgi paylaştıktan sonra, sorulması gereken soru şu: Malatya’da bir üretici olsanız, kayısı üretmeye devam eder miydiniz? Malatyalı çiftçiler de bunu soruyor ve üretimi bırakıyor. Bu yüzden, “Malatya’nın kayısı üretiminde liderliği bitiyor mu?” diye sormak zorundayız. Böyle giderse, Malatya beş yıl içinde kayısıyla anılan bir kent olmaktan çıkabilir.
Bu durumu düzeltmek için Toprak Mahsulleri Ofisi devreye girmeli ve bu gidişatı tersine çevirmelidir. Devlet, üretimin devamlılığını sağlamak istiyorsa bu sorumluluktan kaçamaz ve kaçmamalıdır.