Sorting by

×
Güncel

Galiba ben artık istifa edeceğim! – Şemsa Denizsel

Gıda alışverişini yapıyorum, evi malzemeyle donatıyorum. Ama bu kez kendim için değil. Dizimden ameliyat oluyorum, yemek işi B’de. Öyle bir girişiyor ki, sadece birkaç günde “bu kadar da olmaz” dedirtmeyi başarıyor.

5 Ocak

Aralık 14’ten beri topallıyorum.

Dizim şiş ve geçmiyor. Bütün yılbaşını falan sekerek geçirdim. Bir dizlik taktım, biraz yardımı oldu ama geçmedi. Sanırım doktora gitme zamanı.

Aldık randevuyu, gittik. MR falan da çekildi, menisküs yırtığı, iki yerden. Yani ameliyat.

Önce bir durdum. Dilini bilmediğin bir ülkede ameliyat olma fikrinden hiç hoşlanmadım. Ama doktoru seviyorum; güveniyorum yani. Arkadaşımız zaten ama doktor olarak bana müthiş güven veriyor. Hazmedip bir karar vermem lazım.

7 Ocak

Kararımı verdim, ameliyat olacağım.

10 Ocak

Tekrar gidiyoruz doktora ve ameliyatı konuşuyoruz. Cumaya karar veriyoruz, bu hafta içi bir takım testler var onlar yapılacak. Tabii ameliyattan 24 saat önce Covid testi de yaptırmam gerekiyor. Anestezi randevusu, kalp malp, hepsine bakılıyor.

13 Ocak

Gıda alışverişine çıkıyorum. Evi malzeme ile donatıyorum. Ameliyattan sonra yemek yapamayacağım, o iş B’ye kalacak. Ama en azından dolu bir dolapla başlasın, koştur koştur alışverişe gitmesin.

14 Ocak

Ameliyat oluyorum. Aynı gün akşamüstü taburcu ediyorlar. Koltuk değnekleriyle çıkıyorum. Bir hafta 10 gün değnekliyim. Dinleneceğim ama saat başı yürümem, iki saatte bir de verdikleri egzersizleri yapmam gerekecek. Ve tabii sürekli buz tedavisi.

Eve geliyoruz. Pek bir şey yiyecek halim yok ama B’ zencefilli bir sebze çorbası yapıyor, onu yiyip yatıyorum.

15 Ocak

B’nin mutfak mesaisi başlıyor.

Her gün saat 11’de ilaç alacağım, yani geç kahvaltı ve sonra da akşam yemeği var. Allah’tan sevgilim güzel yemek pişirir, dolayısıyla içim rahat, hatta dört gözle bekliyorum.

Bugün akşama “choucroute” yapmaya karar veriyor. Lahana, pancetta, sosis ve beyaz şarap ile. Pancetta’ları tavada çeviriyor, dışarı alıyor, onun yağında soğanları çeviriyor, sonra da lahanaları koyup beyaz şarap ile pişmeye koyuyor. Tam dört saat pişiyor lahanalar. Sonuna doğru pancetta’ları geri ekliyor, bir de sosisleri.

Yiyoruz, kendi beğenmiyor, şarabı yarı yarıya suyla değil, tam koymalıymışım yorumunu yapıyor. Ben mutlu mesut yiyiyorum.

16 Ocak
Bugün menüde kereviz var.

Kerevizleri de pancetta’nın devamı ile pişiriyor. Pancetta deyince ince dilimlenmiş bacon gelmesin akla. Kasaptan bayağı bildiğin löpçük pancetta almış, kendi kullanım tercihine göre doğruyor. Şanslı mıyım ne?

Neyse.

Kereviz, havuç ve pancetta’ları döküm tencerede uzun uzun pişiriyor. Nefis kokuyor, üstüne maydanoz serpiyor. Acayip olmuş. Hatta o kadar iyi ki, yanı pilav istiyor. “Aa, pilav yok mu?” diye ağzımdan dökülüveriyor. Bir bakışı var, anlatamam. Utanıyorum. Ama hafiften.
Kaynak:Oksijen