Sorting by

×
DünyaGıdaGüncel

Dünyanın en önemli gıda fuarlarından olan ISM’ye yaklaşık 1800 firma katılırken Türkiye’den 85 firma yerini aldı

Pandemi nedeniyle iki yıl sonra ilk kez uluslararası fuar düzenlenen Almanya’da, Türk gıda şirketleri, başta İtalyanlar olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinden fuara katılamayan firmaların boşluğunu doldurarak yeni anlaşmalara imza attı.

Dünyanın en önemli fuar ülkesi olan Almanya, pandemi nedeniyle iki yıldır uluslararası fuar organize edemedi. Köln’de düzenlenen ISM Fuarı ile iki yıllık hasret bitmiş oldu. Dünyanın en önemli gıda fuarlarından olan ISM’ye yaklaşık 1800 firma katılırken Türkiye’den 85 firma yerini aldı. Başta İtalyan’ın önemli gıda firmaları olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinden fuara katılamayan firmaların boşluğunu Türkler firmaları doldurdu. Özellikle şekerleme ve kakaolu ürünlerin tanıtımının yapıldığı fuarda önceki yıllarda 1,5 milyar dolarlık iş hacmi ortaya çıkıyordu. Bu yıl da tahmini olarak aynı seviyede anlaşma yapılması öngörülüyor.
Fuarda önemli iş birliklerine imza atan firmalardan biri de Tayaş Gıda oldu. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) verilerine göre, “En çok ülkeye ihracat yapan firma” listesinde 6’ncı sırada yer alan Tayaş Gıda, bugün 140 ülkeye ulaşıyor. Bu ülkelerde 300’ün üzerinde distribütörü olan firma, 1300 kişilik istihdam sağlıyor.

“Kimsenin gitmediği Nepal’e dahi ürün sattık”

Almanya’da düzenlenen ISM Fuarı’nda Uzakdoğu pazarının öneminden bahseden Tayaş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, “Japonya pazarında iyiyiz. Güney Kore’de 5 tane distribütörümüz var. Çin, Tayland, Vietnam’daki fuarlara 23 yıl önce gitmeye başladım. Bu pazarlar zor ama girince de çok kolay ve avantajlı. Kimsenin gitmediği Nepal’e kadar ürün sattık. Kamboçya dışında tüm Uzakdoğu’ya girdik. Onlarla da görüşme halindeyiz. Dünyanın her yerine mal satma imkanımız var. Birbirimizle çekiştiğimiz pazarlardan kurtulmamız lazım. Konya-Karaman bölgesi üretiminin yüzde 35’ini sadece Irak’a gönderiyor. Bir sıkıntı olsa üretim duracak. Uzakdoğu, daha katma değerli bir pazar. Şeker ve kakaolu mamullerde Uzakdoğu’ya en fazla ihracat yapan firmayız” diye konuştu.

“Japonlar kriter diye fabrika yaptıracaktı”

Üründe kalite ve çeşitlilik sağlayan, pazar arayışı olan herkesin ihracatını büyütebileceğini kaydeden Taycı, firma olarak son 25 yılda çift haneli büyüme sağladıklarını kaydetti. Yeni ihracat pazarlarının önemime de değinen Kazım Taycı, “Bazı özel pazarlara gidip ürünümü alın demekle olmuyor. Japonya’ya satışa başlamak için iki aya yakın bir süre gözlemci eşliğinde çalıştık. Japonlar bize kriter diye neredeyse fabrika yaptıracaktı. Zorlu çalışmalardan sonra Japonya’ya ürün satmaya başladık. Bu pazarlarda kendimizi daha fazla göstermemiz gerekiyor. Buralardan elde ettiğimiz avantajın meyvesini tüm sektör olarak yiyelim istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD’de kurduğu ofisle kıtaya yayılıyor
Amerika pazarının da sektör için bir fırsat oluşturduğuna değinen Taycı, şu bilgileri verdi: “5 yıl önce New Jersey’de kendi ofisimizi ve depomuzu kurduk. 3 yıl çok maliyetli oldu. Meyvelerini son 2 yılda almaya başladık. Ürünlerimizi Amerikan kültürüne uygun yazdık. ABD dışında Guatemala’ya ihracata başladık. Dominik’te başarılıyız. Amerika pazarında büyümemizi hızla sürdürüyoruz.”

“Tam kapasite 30 bin ek istihdam yaratır”
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ne (İHBİR) başkan adayı olan Tayaş Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, sektörel bilgileri de paylaştı. Geçen yılı 9 milyar 156 milyon dolar ihracatla kapatan sektörün yeni dönemde daha katma değerli ihracata odaklanacağını belirten Taycı, şöyle devam etti: “Avrupa’ya şekerli ve kakaolu mamullerde yaklaşık 800 milyon dolar, dünyaya ise 2 milyar dolar ihracatımız var. Dünyada bu pazarın büyüklüğü 250 milyar dolar. Payımızı 3,5 milyar dolar yapabiliriz. Tabii ki kapasitemizi tam kullanırsak ve pazar çeşitliliği yapabilirsek. Bu da ilave 30 bin istihdam demek. Yeni yatırıma gerek olmadan istihdam katkısı sağlayabiliriz. Krizleri fırsata dönüştürmemiz gerekiyor. Bizler oturarak ürün satmayacağız, gideceğiz o pazarı yerinde göreceğiz ve faaliyetlerimizi de anlatacağız. Öncelikle hepimizin birlikte gidip dar boğaza düştüğümüz pazarlardan kurtulmamız lazım.”