ÇİFTÇİ TARIMDAN UZAKLAŞIYOR!
Gübre başta olmak üzere artan girdi maliyetleri çiftçiyi tarımdan uzaklaştırırken TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Suiçmez, “Rekolteler düşecek, tarımsal ürünlerde yeni fiyat artışları yaşanacak” dedi.
Kovid-19, küresel iklim krizi, Rusya-Ukrayna savaşı ve son olarak artan girdi maliyetleri… Çiftçi üretmekte güçlük yaşıyor. Öyle ki tarımsal üretimde başta gübre olmak üzere artan girdi maliyetleri çiftçiyi üretimden uzaklaştırırken, gübre kullanımını azaltan kimi tarımsal üretimlerde ise verim düşüklüğü göze çarpıyor. Tüm bu gelişmelerin sonucu olarak enflasyon rekor üstüne rekor kırıyor. Konuyla ilgili gazetemize değerlendirmelerde bulunan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Tarımsal girdi maliyetleri azaltılmadan gıda enflasyonu düşmez” derken, Manisa Sarıgöl Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Sinan Gençeli ise “Çiftçinin sonu iyi değil” ifadelerini kullandı.
GİRDİLER ÇİFTÇİYİ UZAKLAŞTIRIYOR
Artan girdi maliyetlerinin çiftçiyi tarımsal üretimden uzaklaştırıldığını söyleyen Suiçmez, tarımsal KİT vurgusu yaptı. Suiçmez, şöyle konuştu: “Bitkisel üretimde yeterli ve kaliteli ürün alabilmek için kullanılan temel girdiler; mazot, gübre, tohum, yem, ilaç ve sulama suyudur. Ülkemiz mazot, gübre, tohum, yem ve ilaçta yüzde 50-100 arasında dışarıya bağımlıdır. Pandemi, kuraklık, ülkemizdeki ciddi ekonomik kriz, döviz kurundaki artışa ek olarak gündeme gelen Rusya-Ukrayna savaşı, dışarıdan alınan girdi fiyatlarını aşırı artırırken, tarımsal üretimde artan girdi maliyetleri çiftçiyi üretimden uzaklaştırmaya devam ediyor. Girdi üreten ve pazarlayan tarımsal (Kamu İktisadi Teşebbüsler) KİT’lerin özelleştirilip alanın tümüyle özel sektörün insafına terk edilmesi de fiyat artışlarının bir diğer nedenidir.”
GÜBREYE TARİHİ ZAM
Suiçmez, tarımsal üretimde artan girdi maliyetlerini şu şekilde anlattı: “TÜİK Ocak 2022 Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’ne göre ülkemizde tarımsal girdiler ortalama yıllık yüzde 57.26 ‘ya yükselmiş, gübre ise yüzde 153.34 oranında artmıştır. Oysa serbest piyasada son bir yılda mazota yüzde 249 zam geldi. Sulamada kullanılan elektriğe yüzde 92 zam yapıldı. Geçen yılın mart ayına göre ise son bir yılda, üre gübresi yüzde 344, amonyum sülfat gübresi yüzde 311, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 291, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 249, DAP gübresi ise yüzde 233 oranında arttı.”
YENİ FİYAT ARTIŞLARINA SEBEP OLACAK
Üretimde yetersiz veya hiç gübre kullanılmamasının verimi düşüreceğini söyleyen Suiçmez, bu durumda market ve pazarlarda yeni fiyat artışlarının da kapıda olduğuna dikkat çekti. Suiçmez, “Tarımsal üretimde kullanılan başlıca kimyasal gübreler azotlu, fosforlu, potasyumlu ve farklı karışımlar içeren kompoze gübrelerdir. Kimyasal gübreler, tarımsal üretimde bol verimli ve üstün kaliteli ürün hasat edilmesinde çok önemli role sahip bir tarımsal girdidir. Tohum, gübre, ilaç ve mekanizasyon gibi girdiler dikkate alındığında toplam maliyetler içindeki yüzde 15-20 civarındaki payına rağmen doğru kimyasal gübre kullanımının tek başına ürün verimini yüzde 50’den fazla artırdığı bilimsel olarak tespit edilmiştir. Çiftçilerimiz gübre fiyatlarının yüksek olmasından dolayı kışlık ekimlerde ya daha az gübre kullandı ya da gübresiz ekim yapmak zorunda kaldı. Aşırı fiyatlar bahar ekimlerinde de benzer bir olumsuzluğu gündeme getiriyor. Gübresiz ekim ya da zamanında yeterli gübre kullanmadan ekim yapılmasının rekolteleri düşürecek olması, tarımsal ürünlerde yeni fiyat artışlarına neden olacaktır” diye konuştu.
BU POLİTİKALARDAN VAZGEÇİLMELİ
Girdi maliyetleri düşürülmediği, destekler yeterli ve zamanında verilmediği sürece gıda enflasyonunun çözülemeyeceğini dile getiren Suiçmez, şunları söyledi: “Tarım ve Orman Bakanlığı bu süreçte somut ekonomik önlemler almazken, örneğin 2021 üretim yılı ÇKS kayıtlarına göre buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale ürünlerine bir defaya mahsus gübre ve mazotta 50 TL ek girdi desteği açıklandı. Oysa yapılması gereken tüm ürünlerde ve tüm girdilerde ek desteklerle girdi maliyetlerinin somut olarak düşürülmesi olmalıydı. Yaşanan sorunların çözümüne yönelik olarak; girdi ve ürünlerde dışa bağımlı politikalardan vazgeçilmediği, tarım destekleme bütçesinin 2022 yılında 70 milyar TL’nin üzerine çıkarılmadığı, mazot ve gübre dahil girdilerde ÖTV/KDV oranlarının yüzde 1’e indirilip fiyatların sübvansiyonlu olarak üreticiye düşük maliyetle ulaşmadığı, sulama suyunda kullanılan elektrik ücretleri düşürülmediği sürece, kısaca girdilerde maliyetler düşürülüp destekler yeterli ve zamanında ödenmediği sürece ülkemizde yaşanan ve kronikleşen gıda enflasyonu sorunu çözülemez.”
ÇİFTÇİNİN SONU İYİ DEĞİL
Çiftçinin yaşadığı durumun kabul edilebilir olmadığını söyleyen Manisa Sarıgöl Ziraat Odası Başkan Yardımcısı Sinan Gençeli ise “İnsanlar buradaki üzüm bağlarına gübre atamıyor. Durumu yok çiftçinin. Kimyasal gübre yerine hayvan gübresi atıyoruz ama kimyasal gübre de şart. Çiftçinin kaldırdığı ürün gelirinin yüzde 20’si gübreye gidecek. Gübre fiyatlarında düzensiz ve yüksek artışlar yaşanıyor. Diğer giderleri saymıyorum bile. Mesela artan elektrik fiyatları… Ben yılda 90 bin TL elektrik faturası ödüyorum. Böyle üretim yapamayız. Bu gidişle bölgemizde üretim düşecek. Kuru üzüme verilen fiyat ortadayken gübreye biçilen fiyat üreticiye ‘Artık üretim yapma’ demektir. Çiftçinin sonu iyi değil” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İLKSES GAZETESİ
Özel Haber: Nurettin BAKİ